Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6367 E. 2025/987 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili ile yol olarak terkini davasında, taşınmazın bedelinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ve usuli kazanılmış hak oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, acele el koyma bedelinden düşük belirlenen kamulaştırma bedelindeki fazlalığın davalıya iadesini hükme bağlamaması ve davalı vekiline vekalet ücreti hükmetmemesi hatalı bulunmuş, bu hususların düzeltilmesi gerektiği, diğer yönlerden ise kararın yerinde olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/324 Esas, 2024/114 Karar

DAVALILAR : 1.... vd. vekili Avukat ...

2.... vd. vekili Avukat ... ...

3. ... vd.

DAVA TARİHİ : 26.02.2015

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ve yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare ile davalılar ... vd. vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili,... ilçesi,... Mahallesi 956 parsel sayılı taşınmazın kısmen kamulaştırıldığını belirterek taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar ... vd. vekili taşınmazın çok değerli olduğunu, müvekkillerine teklif edilen bedelin ise çok düşük olduğunu; çevredeki rayiç konut satışları da nazara alınarak, nefasetli bir değer takdiri gerektiğini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 24.03.2016 tarihli ve 2015/82 Esas, 2016/122 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalılar ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal alınan taşınmazlar uzak bölgelerden ve büyük yüzölçümlü olduğundan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 13.10.2021 tarihli ve 2019/66 Esas, 2021/297 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ile davalılar ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Mahkemece ilk kararda dava konusu taşınmazın m² birim bedeli 2030 TL olarak belirlenmiş olup bu kararın davalılardan ... ve ... dışındaki davalılar tarafından temyiz edilmediği bu nedenle davacı idare lehine kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden usuli kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeksizin davalıların tamamının ilk kararı temyiz ettiği kabul edilerek fazla bedele hükmedilmesi doğru görülmeyerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile davalılar ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun yöntemine uygun hazırlanmadığını, metrekare birim bedelinin yüksek belirlendiğini ileri sürmüştür.

2.Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza yakın konumda bulunan başka taşınmazlara daha yüksek bedeller belirlendiğini ve belirlenen metrekare birim bedellerinin Yargıtay denetiminden geçtiğini, delil tespiti dosyasında belirlenen muhdesatların bedeline, ve faize hükmedilmediğini taraflarına vekâlet ücreti verilmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

3. Davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına karar tarihi itibarıyla yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekâlet ücretine hükmedilmemesi bozmayı gerektirir.

4. Kamulaştırma bedeli acele el koyma dosyasında belirlenen bedelden düşük olup, acele el koyma dosyasında fazla bloke edilen ve davacı idareye iadesi gereken tutarın açıkça gösterilmemesinin infazda tereddüt oluşturacağının düşünülmemesi hatalıdır.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı idare ve davalı ... vd. vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Davacı idare ve davalılar ... vd. vekillerinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak "Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 17.900,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacı idareden alınarak davalılar ... ve ... vekillerine ödenmesine" cümlesinin yazılması, 4 üncü bentte yer alan "tespitine" kelimesinden sonra gelen kısmın çıkarılması, yerine "davacı idarece fazla bloke edilen 9912,72 TL'nin... ....., ..., ..., ..., ... ve ... Terzi'den; 45.385,85 TL'nin ise ... ve ...'dan payları oranında, bankadan çekilmişse çekildiği tarihe kadar işlemiş nemaları ile alınarak davacı tarafa verilmesine, bankadan çekilmemişse tüm nemaları ile davacı idareye iadesine" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı ... vd.'den peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

23.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.