Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6401 E. 2025/1693 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsiline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlar kıyaslanarak hesaplanan bedelin hukuka uygun olduğu, davalı idarenin fiili el atmasının bulunduğu ve uzlaşma şartının aranmayacağı gözetilerek, davacılar lehine hükmedilen bedelin tahsili yönündeki yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/493 Esas, 2024/710 Karar

KARAR : Esastan ret /Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

vekilleri

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/413 Esas, 2023/456 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı ... yönünden açılmamış sayılmasına, davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar ile davalı ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın davalı ... yönünden açılmamış sayılmasına, davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihaî kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre; davacı ... dışındaki davacılar yönünden hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle, davacı ... dışındaki davacılar yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verildikten sonra, davacılar vekili ile davalı idare vekilinin davacılardan ... yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, Kartaltepe Mahallesi 619 ada 13 parsel sayılı taşınmaza davalı idarece fiilen el atıldığından bahisle taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun gereği davanın tüm kat malikleri tarafından açılması gerektiğini, el atıldığı iddia edilen kısmın yol ve kaldırımda kalması ile daha önceden inşa edilen ve iskan alan yapılarda, herhangi bir inşaat alanı küçülmesi ve kaybına sebebiyet vermesinin söz konusu olmadığını, dolayısıyla ile hak kaybından söz edilemeyeceğini, el atma var ise hangi cepheden ve hangi idare tarafından el atıldığının önemli olduğunu, dava konusu taşınmazın kadastral parsel mi imar parseli mi olduğu hususlarının araştırılması gerektiğini, müvekkil idare tarafından fiilen el atmanın olmadığını, müvekkil idarenin tazminata mahkum edilmesi durumunda el atılan kısmın idare lehine tapudan terkinine karar verilmesi gerektiğini, davanın müvekkil idare yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinden özetle; dava konusu taşınmazın ana arter ve yollara cepheli olduğunu, ana arter yolların her türlü bakım ve tasarruf hakkının İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait olduğunu, müvekkil idarece alınmış kamulaştırma kararının bulunmadığını, dava konusu parselin 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci madde uygulamasına tabi tutulmadığını, davacı tarafça dava konusu parselle ilgili uzlaşma başvurusunda bulunmadığını, el atıldığı iddia edilen kısımların davacıların da kullandığı kaldırımlar, yollar ve parklar olduğunu, el atma varsa iddia edildiği kadar olup olmadığının ve el atan kurumun tespit edilmesi gerektiğini, davanın usulden ve esasen reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın davalı ... yönünden açılmamış sayılmasına, davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ile davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacılar vekili vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin düşük belirlendiğini, bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz olduğunu, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı yapıldığını, uygulanan faiz oranının enflasyon artışını karşılamadığını, bedelin Tİ-ÜFE uygulanarak güncellenmesi gerektiğini, arta kalan kısımda değer kaybı oluştuğunu, objektif değer artırıcı unsur oranı uygulanarak bedelden %5 indirim yapılmasının hatalı olduğunu, davacılar lehine ayrı ayrı vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini, ilçe belediye başkanlığı lehine vekâlet ücreti verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın geri alındığı dikkate alınmadan verilen kararın yerinde olmadığını, uzlaşmanın dava şartı olduğunu, taşınmazda 1983 öncesinde yol bulunduğunu, müvekkili idareye husumet yöneltilemeyeceğini, kat maliklerinin birlikte dava açmaları gerektiğini, bedelin yüksek belirlendiğini, bilirkişi raporunun kanun ve içtihatlara uygun olmadığını, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı yapıldığını, emlak değerlerinin karşılaştırılmadığını, harcın maktu alınması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı ... Başkanlığından tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, taşınmazın imar durumu ve bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre bedelinin uygun olduğu, taşınmaz davalı ... Başkanlığının yetki ve sorumluluk alanında kaldığından husumetin doğru yöneltildiği, taşınmaza 1983 yılından sonra el atıldığından uzlaşmanın dava şartı olmadığı ve harcın nispi alınmasının yerinde olduğu, mahkemece vekâlet ücretiyle ilgili kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmediği, kabul kararı verilen davalı idare tarafından davanın açıkça geri alındığı beyan edilmediğinden bu kararın yerinde olduğu, davalı ... vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair istinaf itirazları yerinde görülmediği,ne var ki bina nedeniyle değer kaybı hesaplanmaması ve davacılar yönünden harcı yatırılan toplam 786.882,36TL bedele hükmedilmesi gerektiği hâlde, indirim yapılarak eksik bedele hükmedilmediğinden bahisle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı ... hakkında davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ile davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca dava konusu taşınmazın ana arter yol olarak el atılan kısımla proje bütünlüğü gereği fiilen el atılmayan ve imar planında ana arter yolun ağaçlandırılacak alanında kalan bölümün bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A.Davalı Vekilinin ... Dışındaki Davacılara İlişkin Temyizi Yönünden;

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

B. Davacılar Vekilinin Temyizi ile Davalı İdare Vekilinin ...'e İlişkin Temyizi Yönünden;

Davacılar ile davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı ... Başkanlığından aşağıda yazılı kalan harcın alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.