Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6441 E. 2025/1732 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında, bedel tespiti, davalıların mirasçılık sıfatı ve fazla depo edilen bedelin iadesi hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, kamulaştırma bedeli tespitinde usul ve yasaya uygun hareket ettiği, ancak mirasçı olmayan davalı yönünden davanın reddine ve fazla depo edilen bedelin iadesine karar vermemesi hatalı görülerek, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2233 Esas, 2024/135 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölköy Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/553 Esas, 2022/409 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 17.05.2024 tarihli ek kararla temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek karar davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava değeri dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden temyiz incelemesine konu edilen kararın miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.

Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; Bölge Adliye Mahkemesinin 17.05.2024 tarihli ek kararının ortadan kaldırılması gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Ordu ili,i 225 ada 79 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; davacı idarece teklif edilen bedelin çok düşük olduğunu savunarak taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesi suretiyle kamulaştırma bedelinin tespitini istemiştir.

2. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; davacı idarece teklif edilen bedelin çok düşük olduğunu savunarak taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesi suretiyle kamulaştırma bedelinin tespitini istemiştir.

3. Diğer davalılar, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hüküm tesis edilirken davacı idarece fazla depo edilen bedelin iadesine karar verilmemiş olmasının doğru olmadığını, tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok yüksek olduğunu, fındık net gelirine göre yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, ürün verim miktarının yüksek, üretim masraflarının ise düşük alınmasının doğru olmadığını, taşınmazın sulu değil kuru tarım arazisi vasfında olduğunu, değer düşüklüğü oranının yüksek belirlendiğini, taşınmazda başka irtifak kamulaştırması nedeniyle oluşabilecek değer düşüklüğünün araştırılması gerektiğini, uygulanan kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, objektif değer artışı uygulanmasının yerinde olmadığını, bilirkişi kök ve ek raporlarına karşı itirazları karşılanmadan karar verildiğini, yargılama giderlerinin davacı idare üzerinde bırakılamayacağını, davanın kabulüne karar verilmesine rağmen davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin, karşı taraf lehine vekâlet ücreti takdir edilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza % 5 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanması suretiyle gelir metodu esas alınarak resmi verilere göre değer biçilmesinde, taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirlenmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde, kendisini vekille temsil ettiren davalı ... lehine vekâlet ücreti takdir edilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı idarece fazla depo edilen bedelin iadesi yönünde hüküm kurulmamasının doğru olmadığını, dava konusu taşınmazın tarla vasfında olup fındık net gelirine göre değer tespitinin hatalı olduğunu, üretim masrafının düşük alındığını, değer düşüklüğü oranının yüksek belirlendiğini, kapitalizasyon faiz oranının % 6 oranında uygulanması gerektiğini, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, istinaf incelemesi sonucu Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın kesin olduğu belirtilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Kanun'un 341 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmünün kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar yönünden iptal edildiğini, bu nedenle ek kararın usul ve kanuna aykırı olup temyiz taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 4 üncü, 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, temyiz edenin sıfatına göre usul ve kanuna uygun olup davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Davacı idare tarafından fazla depo edilen bedelin davacı idareye iadesi yönünde hüküm kurulmaması bozmayı gerektirir.

4. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmaz tapu kayıt maliki muris ...'in Hukuk Mahkemesinin 30.11.2021 tarihli 2021/383 Esas, 2021/382 Karar sayılı veraset ilamına göre davalı ...'in mirasçı sıfatının bulunmadığı anlaşıldığından, işbu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 17.05.2024 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

3. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

4. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasına ayrı bentler olarak sırasıyla " Dava konusu taşınmazda hak sahibi olmadığı anlaşılan davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine" cümlesi ile " Davacı idare tarafından fazla depo edilen 1.521,15 TL bedelin varsa işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine," cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.