Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6454 E. 2025/1335 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kat mülkiyetine konu bir anagayrimenkulün ortak alanına, mimari projeye aykırı olarak inşa edilen yapının eski hale getirilmesi ve müdahalenin önlenmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, kat maliklerinin rızası olmaksızın ortak alana müdahalede bulunarak çatı katını mimari projeye aykırı şekilde büyüttüğü ve kapattığı tespit edildiğinden, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca yapının eski hale getirilmesi ve müdahalenin önlenmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2870 Esas, 2024/919 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/1571 Esas, 2023/889 Karar

Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirilmesi ile tazminat istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ..., ......Mahallesi 2988 ada 95 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan zemin + 3 katlı binadaki 3. kat (10) numaralı bağımsız bölüm maliki olan davalının, diğer kat maliklerinin yazılı onayını almaksızın mimari projeye aykırı olarak ortak alana müdahalede bulunmak suretiyle dubleks bölümün (çatı katı alan) alanını 57,15 m²den 165,77 m²'ye büyütüp kapalı alan haline getirdiğini, kat maliklerinin bu durum karşısında delil tespiti için mahkemeye başvurduklarını, tespit raporunda belirtilen ilave ve eklentilerin bugüne kadar yıkılmadığını, çatı katının projeye uygun hale getirilmediğini, davalının ortak alana vaki müdahalesi devam ettiği gibi kaçak yapı için yapı kayıt belgesi aldığının da öğrenildiğini, bunun üzerine kat malikleri kurulunun dava açılmasına karar verdiğini, davalının ve (9) numaralı kat malikinin karara muhalif kaldığını, davacının kat maliki olup aynı zamanda yönetici olduğunu, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) 16 ncı maddesi uyarınca, kat maliklerinin anagayrimenkulün bütün ortak yerlerine, arsa payları oranında, ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olduğunu, ortak alanın, tüm kat maliklerinin kullanımına tahsis edilmiş alan olduğunu ileri sürerek davalının ortak yer olan çatı katına vaki müdahalesinin önlenmesini, ilave ve eklentilerin yıkılarak mimari projeye uygun hale getirilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davalının dava konusu anagayrimenkulün (10) numaralı bağımsız bölüm maliki olduğunu, taşınmazı 17.10.2005 tarihinde mevcut hali ile satın aldığını, şayet mimari projeye aykırı bir durum var ise bundan davalının sorumluluğuna gidilemeyeceğini, taşınmaz satın alındıktan sonra davalı tarafından yapılan değişikliklerin ise küçük çaplı ve zaruri değişiklikler olduğunu, çatının ve güvercinliklerin onarıldığını, onarım giderlerinin yine davalı tarafça karşılandığını, taşınmazın son halinin imar mevzuatına uygun olduğuna dair yapı kayıt belgesi alındığını, taşınmaza yapılan eklentilerin imara uygun hale getirildiğini, kat malikleri kurulunun usulüne uygun toplanmadığını, vekâleten oy kullanan kişilerin usulüne uygun vekâlet ibraz etmediklerini, bu nedenle geçerli bir yönetim ve yöneticiden söz edilemeyeceğini, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kat mülkiyetine konu anagayrimenkulün (10) numaralı bağımsız bölüm (dubleks daire) maliki davalı tarafından mimari projeye aykırı olarak ortak alana müdahalede bulunmak suretiyle dubleks bölümün (çatı katı alan) alanını 57,15 m² den 165,77 m²ye büyütülüp kapalı alan haline getirildiği, 634 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi, Yargıtayın yerleşik içtihatları uyarınca davanın kabulü ile ortak alana vaki müdahalenin önlenmesine, apartman çatısının mimari projeye uygun hale getirilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hukuki nitelendirme içerdiğini, hükme esas alınamayacağını, davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, delilleri toplanılmadan, tanıkları dinlenilmeden eksik inceleme ile karar verildiğini, dava konusu yapının yapım tarihinin tespit edilmediğini, tadilat projesi bulunup bulunmadığının ilgili belediyeden sorulmadığını, davalının dava konusu taşınmazı mevcut hali ile satın aldığını, davalının sorumluluğuna gidilemeyeceğini, bilirkişi tarafından belirlenen eski hale getirme süresinin çok kısa olduğunu, süre belirlenirken taşınmazın bulunduğu konumun, gerekli izin ve önlemlerin alınması için gereken sürelerin dikkate alınmadığını, mimari projede bağımsız bölümün ve ortak alanın hatalı belirlendiğini, dava konusu yapının ne anagayrimenkule ne de diğer kat maliklerine zararından söz edilemeyeceğini, davalının zaten sağlık problemleri nedeniyle üst katı kullanamadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporunun açıklayıcı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu, davalının bağımsız bölüm maliki olması nedeniyle pasif husumet ehliyetinin bulunduğu, projeye aykırı imalatın davalı tarafından yapılıp yapılmadığının sonuca etkili olmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kat mülkiyetine konu anagayrimenkulün ortak alanına mimari projeye aykırı olarak inşa edilen yapının eski hale getirilmesi ve müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesinin ikinci fıkrası ile 33 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusu kat mülkiyetli anagayrimenkulün (10) numaralı bağımsız bölüm (dubleks daire) maliki davalı tarafından diğer kat maliklerinin yazılı rızası alınmaksızın ortak alan niteliğindeki çatı katına müdahalede bulunulmak suretiyle, dubleks bölümün (çatı katı alan) projede belirtilen 57,15 m² alanının 165,77 m²ye büyütülüp kapalı alan haline getirildiği sabit olup, 634 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, mimari projeye aykırı olarak inşa edilen söz konusu yapının projeye uygun eski hale getirilmesi ve ortak alana vaki müdahalenin önlenmesine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, bağımsız bölüm maliki olan davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmasına göre; usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.