"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2282 Esas, 2024/624 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/200 Esas, 2022/153 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ve davalılar ... vd. vekilleri ile davalı asiller ... ve ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... vd. vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesinin 26.04.2024 tarihli ek kararı ile temyiz dilekçesinin kararın kesin olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Ek karar davalılar ... vd. vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz kanun yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden temyiz incelemesine konu edilen kararın miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.
Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin 26.04.2024 tarihli ek kararının hatalı olduğu anlaşılmakla kaldırılması gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davalılar ... vd. vekili tarafından temyiz edilmekle; ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Edirne ili, Havsa ilçesi, Abalar köyü 1069 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılan bölümünün kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın kamulaştırılan kısmının davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. DavalılarAydın Palabıyık vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın verimli bir ovada yer aldığını, taşınmazdan yılda iki kez ürün alınabildiğini, suru tarım da yapılabildiğini, sebze meyve tarımı da yapılabildiğini, Abalar köyü merasına, köy yerleşim alanına, ilçe yakın bir yerde olduğunu, taşınmazın kalan kısmı bölünerek şeklen kullanıma elverişsiz iki parsel oluştuğunu kalan kısımları yönünden taşınmazın değerinin çok fazla düştüğünü, etrafta böyle büyük taşınmazın da bulunmadığını belirterek taşınmazın gerçek değeri ile değer düşüklüğünün de belirlenmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın hem kuru hem de sulu tarım olarak kullanıldığını, dava konusu taşınmazın yüksek verimlilikte bir tarım arazisi olduğunu, sebze ve meyve de yetiştirilebildiğini, konum itibari ile Abalar köyü merasına komşu olduğunu, köy yerleşim alanı ve ana yola yürüme mesafesinde olup Havsa ilçe merkezine, Edirne iline ve gümrük kapılarına da yakın olduğunu, objektif değer artışı belirlenirken bunların da değerlendirilmesini, taşınmazın kamulaştırılması neticesinde ikiye bölündüğünü, kamulaştırılan alan dışında kalan kısmının geometrik olarak şekilsiz kaldığını ve kullanımının elverişsiz olduğunu belirterek taşınmazın gerçek değerinin ve taşınmazda meydana gelen değer düşüklüğünün de belirlenmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmazın 8.212,10 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın kamulaştırılan kısmının davacı idare adına tescili karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalılar ... vd. vekilleri ile davalı asiller ... ve ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; birim fiyat ve bedelin yüksek belirlendiğini, taşınmaz kuru arazi olduğundan münavebeye mısır ürününün alınamayacağını, net gelirin hatalı hesaplandığını objektif değer artışının verilemeyeceğini, kapitalizasyon faiz oranının hatalı belirlendiğini, arta kalan kısımda değer azalışı verilemeyeceğini ileri sürmüştür.
2. Davalılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın köye yakın olduğunu, hizmetlerden yararlanabilecek konumda olduğunu, sulu arazi olup birim fiyat ve bedelin düşük belirlendiğini Çiftçi Kayıt Sistemi kayıtlarının dikkate alınmadığını, bir yılda iki ürün alınabildiğini, objektif değer artış ve kapitalizasyon faiz oranlarının düşük olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan kısımlar için daha fazla değer azalış oranı belirlenmesi gerektiğini, ileri sürmüştür.
3.Davalılar ... ve ... istinaf dilekçelerinde özetle; taşınmaz sulu arazi olup birim fiyat ve bedelin düşük belirlendiği Çiftçi Kayıt Sistemi kayıtlarının dikkate alınmadığını, objektif değer artışı ve kapitalizasyon faiz oranlarının düşük olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan kısımlar için daha fazla değer azalış oranı belirlenmesi gerektiğini, ileri sürülmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza dava tarihi itibarıyla geçerli 2021 yılı resmî verilerine göre olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, bilirkişi kurulunca belirlenen kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının taşınmazın konum ve niteliğine uygun düştüğü, dava tarihi itibarıyla 70,21 TL/m² birim değer üzerinden tespit edilen kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu gibi; dava konusu taşınmazda fen bilirkişi raporunda (A) ve (C) harfleri ile gösterilen kısımların yüzölçümü , geometrik şekli ve tarımsal faaliyet açısından belirlenen oranda değer azalışı verilmesinin ve bedele eklenmesinin yerinde olduğu, böylece Mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... vd. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 26.04.2024 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davalılar ... vd. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.