Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6533 E. 2025/1450 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili ile vekalet ücretinin maktu mu yoksa nispi mi ödeneceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 7421 sayılı Kanun'un 5. maddesiyle 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'e göre, kamulaştırmasız el atma davalarında harçlar maktu olarak belirlendiğinden, vekalet ücretinin de maktu olarak belirlenmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2133 Esas, 2024/556 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/36 Esas, 2023/497 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; gerekli şartları taşıdığı anlaşılan davalı idare vekilİnin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Antalya ili, ..., ... 30025 ada 3 parsel (eski ......mahallesi 26074 ada 1 parsel) sayılı taşınmazda davacının kendi adına kayıtlı payının bulunduğunu, 1998 yılında yapılan imar çalışmalarında taşınmazın park alanı olarak planlandığını, 31.10.2022 tarihinde yapılan imar revizyon çalışması ile taşınmazın lise alanı olarak planlandığını, kamulaştırma işlemi yapılmadığını beyanla şimdilik 50.000,00TL kamulaştırmasız el atma tazminatının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz üzerinde idareye ait bir bina bulunmadığını, davacının uzlaşma başvurusunun bulunmadığını, taşınmazın imar planında lise alanı olarak planlandığını, sorumluluğun ilgili yer belediyesine ait olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, taşınmazın imar planındaki kısıtlılığının 5 yıllık sürenin geçmediğini, dolayısıyla davanın öncelikle bu nedenle reddinin taşınmazın takyidatlardan ari olarak tescil edilmesinin, bedeli ödenen taşınmaz payı ile davalı adına tescil edilen payın tam olarak belirlenmediğini, ıslah edilen kısma ıslah tarihinden faiz işletilmesinin gerektiğini, bedelin fahiş olduğunu, takyidatlardan arındırılarak tescil kararı verilmesi gerektiğini, yargılama gideri ve nispi vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile fen bilirkişi raporunda, keşif tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaza imar planında ayrılma amacına uygun fiilen el atılmadığı anlaşılmakla birlikte, uygulama imar planında taşınmazın ilk olarak 23.03.1990 tarihinde Antalya Belediyesi tarafından lise alanı olarak ayrıldığı, 03.04.2018 tarihinde Kepez Belediyesince imar planı revizyonu onaylandığı dikkate alındığında, sorumluluğun davalı idarede bulunduğunun kabulü ile taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, bilirkişi raporunda kıyaslamaya esas alınan emsalin dava konusu taşınmazla benzer özelliklere sahip olduğu, emsal alınan satışın dava öncesinde tapuda yapıldığı, buna ilişkin evrakların dosyaya celp edildiği,emsal taşınmazın satış tarihinin dava tarihinden önce ve tapuda yapıldığı, bu satışın özel nitelikte olmadığı ve emsal kıyaslamasına esas alınabileceği, emsal ile dava konusu taşınmazın mevkii, konum, nitelik, yüzölçümleri, vergi beyan değerleri bakımından kıyaslaması yapılarak ve benzer özellikleri ile üstün ve eksik yanları gözetilerek değerinin hesaplandığı, dava konusu ve emsal taşınmazın vergi değerleri ile bilirkişilerce tespit edilen değer arasında ters orantı bulunmadığından, yapılan mukayese sonucunda emsalin dava konusu taşınmazdan 1,67 kat daha değerli olduğu kabul edilerek dava tarihine güncellenen m² birim fiyatı üzerinden değerlilik katsayısı uygulanarak dava tarihi olan 10.01.2023 tarihi itibarıyla taşınmazın m² birim fiyatının 11.122,00 TL olarak hesaplanmasında, değerlendirmenin dava tarihine göre yapılıp, dava tarihinden faize hükmolunmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Buna karşın, UYAP sistemi üzerinden alınan tapu kayıt örneği incelendiğinde davacı adına kayıtlı 193,69 m² yere karşılık 61426723 /1576840846 payı; 41 m² yere karşılık 4100/497217 payı olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince infazda tereddüt yaratacak şekilde "davacı adına elbirliği mülkiyet halinde kayıtlı 184280169/788420423 hisse karşılığı 193,69 m²" payın iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesi ve hukuken el atılan dava konusu taşınmazda davacı payına düşen tazminat bedeli yönünden 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek Madde 4 ün üçüncü fıkrası uyarınca ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamaları gereği maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de (Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 17.01.2024 tarihli ve 2023/6599 Esas 2024/601 Karar Sayılı kararı) bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karar düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanuna eklenen Ek Madde 4'ün lafzından da anlaşılacağı üzere vekâlet ücretinin maktu olarak belirlenmediğini, sadece harçların maktu olması gerektiğinin belirtildiğini, bu sebeple vekalet ücretinin nispi olarak hesaplanması gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6745 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek 1 inci maddesi ve 7421 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesiyle eklenen son cümle.

3. 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 nci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4’ün son fıkrası.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal kıyaslaması suretiyle değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı, imar planında Lise Alanı olarak ayrılmış olması nedeniyle kamulaştırmasız el atma olgusuna dayanılarak açılan iş bu davada 26.11.2022 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek madde 4 ile ''Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir." hükmü getirildiği gözetildiğinde harca esas değer üzerinden belirlenen vekâlet ücretinin de maktu harca tâbi davalarda maktu alınması gerektiğinden, vekâlet ücretinin maktu olarak belirlenmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, istinaf aşamasında ileri sürülmeyen itirazların temyiz sebebi yapılamayacak olmasına göre, usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı idareden harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.