"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/73 Esas, 2024/236 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/116 Esas, 2022/217 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Antalya ili, ..., ... Mahallesi 427 ada 2 parsel sayılı taşınmaza sağlık ocağı yapılmak suretiyle el atıldığını belirterek taşınmazın tamamının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu sağlık ocağının idareleri tarafından yaptırılmadığını, Alanya (...) Belediye Başkanlığı ile yapılan protokol sonrasında idareye bağışlandığını, davanın husumetten reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, el atma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine taşınmazın tapu kaydının tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza idare tarafından kamulaştırmasız el atılmadığını, Aile Sağlığı Merkezinin 2004 yılında mevcut olup davacı tarafın o tarihte taşınmazda mülkiyet hakkının bulunmadığını, dava konusu taşınmazın sağlık tesisi alanı olarak ayrılmasının hukuka aykırı olduğunu, taşınmazın sağlık tesisi alanı olarak ayrıldığı hususunun müvekkillerine bildirilmemesinin hatalı olduğunu, davada asıl hukuki uyuşmazlığın ilgili belediyenin yapmış olduğunu, bu nedenle müvekkillerinin hasım mevkisinden çıkarılması gerektiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Antalya ili, ..., ... köyü 427 ada 2 parsel sayılı taşınmazın Aile Sağlık Merkezi ve bahçesi olarak kamulaştırma olmaksızın davalı tarafından fiilen kullanıldığı tespit edilmiş olup dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı içerisinde kalması nedeniyle arsa vasfında kabul edilerek emsal araştırma yöntemi ile dava konusu taşınmazın değerinin tespiti yoluna gidilmesinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, (kıyasi emsal Antalya ili, ..., ... 45 ada 5 parselin 16.10.2015 tarihli satışı), dava konusu taşınmazla emsal taşınmazın özelliklerinin puanlanması suretiyle bulunan değer üzerinden taşınmazın değerinin tespitlendiği, dava konusu taşınmazın düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmış imar parseli olduğu, 2021 yılı emlak vergisine esas metrekare birim fiyatının 104,12 TL/m² olduğu, emsal olarak alınan Antalya ili, ..., ... 45 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı içerisinde düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmamış kadastro parseli olduğu, 2021 yılı emlak vergisine esas değerinin 715,87 TL/m² olduğu, dava konusu taşınmaz düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmış imar parseli, emsal taşınmazın düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmamış olduğu gibi bırakılan kadastro parseli olması nedeniyle dava konusu taşınmazın değerinin tespitinde düzenleme ortaklık payı kesintisi miktarının bedele eklenmesinin yerinde olduğu, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın eksik ve üstün yanlarının hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda tartışıldığı, kıyaslama neticesinde, kıyasi emsalin dava konusu taşınmazdan 2,40 kat daha değerli kabul edilmesinin emlak vergi değerleri açısından da yerinde olduğu, bu hesaplamaya göre, dava konusu taşınmazın dava tarihi olan (21.04.2021) itibarı ile birim fiyatının 2.992,45 TL/m² olarak bulunarak davacının hissesi nispetinde kamulaştırmasız el atma tazminatının hesaplandığı, taşınmazın bulunan metrekare değerinin ve tazminat miktarının taşınmazın bulunduğu, konum itibari ile uyumlu olduğu, davanın kamulaştırmasız el atmaya yönelik tazminat istemi olması nedeniyle, değerlendirmenin davanın açılış tarihine göre yapılıp faize de dava tarihi itibarıyla hükmedilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı tarafın istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun’un) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde taşınmazdaki davacı payının iptali ile tapudan terkinine karar verilmesi yerindedir.
3. Her ne kadar davalı vekilinin temyiz dilekçesinde kamulaştırmasız el atma tazminat bedelinin ıslahla arttırılan bölümüne ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği belirtilmişse de dava dilekçesinde açıkça davanın belirsiz alacak davası olduğu belirtilmediğinden ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği hususu doğru olmakla birlikte, bu hususun istinaf talebine konu edilmediği, 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesine göre istinaf incelemesinin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı yapıldığı, faizin kamu düzenine ilişkin bir durum da olmadığı gözetildiğinde bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.