Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6562 E. 2025/2953 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı idarenin, davalıya ait taşınmaz üzerindeki irtifak hakkı bedeli ve kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın net gelir metoduyla değerlendirilmesinde, değer düşüklüğü oranının belirlenmesinde, kapitalizasyon faiz oranının uygulanmasında ve vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmediği, ayrıca davanın açıldığı tarih itibariyle geçerli olan yasal düzenlemeler gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3799 Esas, 2024/1737 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ereğli(Konya) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/522 Esas, 2023/435 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan daimi ve geçici irtifak hakkı karşılığının ve mülkiyet bedelinin tespiti ile bu hakların davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, ..., ... Mahallesi 121 ada 2 parsel sayılı taşınmazın mülkiyet, daimi ve 2 yıllık geçici irtifak hakkı bedellerinin tespitine ve davacı idare lehine tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; idari yargıda açılan davanın bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; idarece düzenlenen kıymet takdirinden 2 kat daha yüksek bedel hesaplandığını, belirlenen bedelin sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet verdiğini beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; fen raporunda (a3) olarak gösterilen kısmın da bedeline hükmedilmesi gerektiğini, değer düşüklüğünün düşük hesaplandığını, münavebeye alınan ürünlerin fiyatlarının düşük alındığını, adi faize hükmedilmesinin mülkiyet hakkının ihlali olduğunu, munzam zararlarının giderilmesi gerektiğini beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın bir kısmının sulu tarım arazisi, bir kısmının kapama karışık meyve bahçesi olduğu kabul edilerek net gelir metodu esas alınmasında, 2022 yılı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün resmi verileri kullanılmasında, %4 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanmasında, kanalın geçtiği güzergah göz önünde bulundurularak değer düşüklüğünün %30,02 üzerinden belirlenmesinde, mülkiyet kamulaştırması ile üçe bölünen taşınmazın fen raporunda A3 ile gösterilen kısmının niteliği, yüzölçümü, geometrik durumu dikkate alınarak %25 oranında değer azalışı hesaplanmasında, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmediğinden taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, bedelin yüksek olduğunu kapitalizasyon faiz oranı ile objektif değer artış unsuru kullanılmasının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak irtifak hakkı karşılığının ve kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihâi kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve hat güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle daimi ve geçici irtifak hakkı karşılığının ve taşınmaz bedelinin tespit edilmesi yerindedir.

3. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere yasal faiz uygulanması gerekmekte ise de faize ilişkin olarak davacı idare vekilinin açık temyizi bulunmadığından bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.