"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2341 Esas, 2023/1291 Karar
DAVA TARİHİ : 26.05.2021
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Nizip 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/105 Esas, 2022/181 Karar
Taraflar arasındaki acele kamulaştırılmasına karar verilen taşınmazın arta kalan kısmında meydana gelen değer azalışının tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ...ili, ... ilçesi,... Mahalllesi 220 ada 6 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırılması nedeniyle 226 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlar olarak ifraz edildiğini, 226 ada 10 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından el atıldığını, Nizip 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/132 D.İş sayılı dosyası üzerinden 14.11.2017 tarihinde acele el koyma kararı verildiğini, dava konusu 220 ada 11 parsel sayılı taşınmaz yola cepheli bir konumda bulunmakta iken yol ile arasında kot farkı oluştuğunu, yoldan çukurda kaldığını, öncesinde ulaşımın ana yoldan kolaylıkla sağlandığı dava konusu taşınmaza oluşan kot farkı nedeniyle ana yoldan ulaşımın imkansız hale geldiğini, değerinin azaldığını 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 12 nci maddesi uyarınca dava konusu taşınmazında meydana gelen değer azalışı bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın usul ve kanuna aykırı olduğunu, el atma iddialarını kabul etmediğini, davaya konu ...ili, ... ilçesi,... köyü 220 ada 11 parselin eski 6 parselin kamulaştırılmasından arta kalan kısım olduğunu, herhangi bir kamulaştırma çalışması olmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Mahkeme aksi kanaatte ise Karayolları 5. Bölge Müdürlüğünden gelen cevaba göre dava konusu taşınmaz üzerinde Kurumun kamulaştırma işlemi var ise davanın 2942 sayılı Kanun’un geçici 6 ncı maddesinin atıfta bulunduğu aynı Kanun'un 10 uncu maddesine istinaden bedel tespiti ve tescili davası usul ve esasları çerçevesinde görülerek karara bağlanmasını, dava konusu taşınmazın Kurumu adına tescili ile yol olarak terkinine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmazın %20 oranındaki değer azalışı bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının usul ve kanuna aykırı olup reddedilmesi gerektiği, dava konusu taşınmaza ilişkin idarenin 2942 sayılı Kanun’un 27 nci maddesi uyarınca acele el koyma talep ettiği ve taşınmaz için Nizip 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2017/132 Değişik İş. sayısı ile Acele Kamulaştırma davası açıldığı, 2017 yılı karar tarihinde mahkemece el koyma kararı verildiğinden, davalı idarenin bu durumda haksız el atmasından bahsedilemeyeceği, kapama zeytin bahçesinin gelirini tek yıla göre değil yıllara göre hesaplanması gerekmekte olup ortalama m² birim fiyatının belirlenmesi gerektiğini, 2021 yılındaki veriminin 120 kg nın çok altında olması gerektiğini, bilirkişi heyetinin net gelir yöntemi ile bulduğu bedel üzerinden %20 objektif değer artışı vermesinin doğru olmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kısmen fıstıklık kısmen zeytinlik niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak dava tarihindeki değerinin biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir; ancak UYAP üzerinden yapılan incelemede; dava konusu taşınmazın kamulaştırma kapsamında ifraz edilen (eski 220 ada 6 parsel) 220 ada 10 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak Nizip 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/493 Esas sayılı dosyasında açılan bedel tespit ve tescil davasında mahkemece %20 oranında objektif değer artışı uygulanmak suretiyle bedel tespit edildiği, ayrıca bu dosyada 220 ada 6 parsel sayılı taşınmazın ifrazı sonrası oluşan arta kalan 220 ada 11 parsel sayılı taşınmaz yönünden değer kaybına ilişkin herhangi bir değerlendirmenin yapılmadığı, kararların ...Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2021/1864 Esas, 2022/1438 Karar sayılı kararı ile davalı idare vekilinin istinaf başvuru talebinin esastan reddine karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, yine Nizip 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/132 Değişik İş sayılı dosyasında da kök 220 ada 6 parsel sayılı taşınmazın acele kamulaştırmasına ilişkin yapılan değerlendirmede arta kalan kısım yönünden değer kaybına ilişkin herhangi bir değerlendirmenin yapılmadığı anlaşılmıştır. Dava konusu edilen taşınmaz ile aynı proje kapsamında kamulaştırılan (eski 220 ada 7 parsel) 220 ada 12 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak Nizip 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/270 Esas sayılı dosyasında mahkemece %20 oranında objektif değer artış oranı uygulanmak suretiyle bedel tespit edildiği ve kararların ...Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesince bedel yönünden uygun bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda; dava konusu taşınmaza, güçlü delil niteliğindeki denetimden geçerek kesinleşen emsal dosyalar gözetilerek, bilirkişi raporunda yazılı özellikleri, konumu ve yerleşim yerine mesafesi gözetilerek gelir metoduna göre tespit edilen m² birim bedeline %20 oranında objektif değer artırıcı unsur uygulanmak suretiyle değer biçilmesi gerektiği hâlde, %30 oranında objektif değer artış oranı uygulanmak suretiyle fazla bedel tespit edilmesi doğru görülmediği gibi dava konusu taşınmazın kısmi kamulaştırma nedeniyle arta kalan bölümünün yüzölçümü ve geometrik durumu dikkate alındığında kalan kısımda değer azalış oranının %15 oranını geçemeyeceği gözetilmeden %20 oranında değer azalış oranı uygulanmak suretiyle fazla bedel tespiti doğru görülmediğinden Bölge Adliye Mahkemesince usul ekonomisi gözetilerek, dava konusu taşınmazın tespit edilen çıplak birim metrekare değerine %20 oranında objektif değer artırıcı unsur uygulanmak suretiyle 91,03TL/m² birim değeri ile hesaplama yapılarak toplam bedel üzerinden %15 değer azalış bedeli olan 290.666,48 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas raporda bilirkişi kurulunun takdir ve kanaat yetkisine müdahale ile Bölge Adliye Mahkemesince objektif değer artış oranının %30’dan %20’ye düşürülmesinin doğru olmadığını, dava konusu taşınmazın... mahalle merkezine yakın olması nedeniyle güvenlik bakımından iyi bir konumda bulunması, yakınlarında tarımsal yapılaşmanın olması, halihazırda kullanılan ...-Nizip asfalt yoluna sınır vaziyette olması, konum itibarıyla pazara yakınlık, zemin mekaniğinin yapı inşasına ve farklı yatırımlar için uygun olması (muhtelif yol üzeri tesisleri, çeşitli tarımsal tesisler vs.), alım - satım şansının yüksek olması ve anılan yola sınır olmayan aynı verim kabiliyetine sahip bahçelere göre taşınmazın değerinin daha yüksek olması nedenleri ile hatalı uygulama yapıldığını, dava konusu taşınmaz ile yol arasında oluşan yüksek kot farkı nedeniyle dava konusu taşınmaza ulaşımın ana yoldan imkansız hale geldiğini ve hava sirkülasyonu sağlanamadığını bu sebeple ağaçların aşırı sıcak ve soğuktan etkilenmesi ve yine ağaçların döllenme problemi yaşaması nedeniyle değer azalış oranının %15 oranında alınmasının hatalı olduğunu ve davanın kısmen reddini kabul etmekle birlikte aleyhe yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek kararın kendileri lehine bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza ilişkin el atmanın olmadığını, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, davacı tarafça idarenin yapmış olduğu yoldan kaynaklı olarak arta kalan taşınmazda meydana gelen kot farkı nedeniyle oluşan değer azalışı sebebiyle işbu davanın ikame edildiğini ve benzer sebeple Mersin 1 . İdare Mahkemesi'nin 2018/1439 Esas, 2019/838 Karar sayılı kararı, Mersin 1. İdare Mahkemesinin 2018/1438 Esas, 2019/875 Karar sayılı kararı mevcut olup söz konusu İdare Mahkemesi davalarında dava konuları; İdarenin kamulaştırma işlemi dolayısıyla arta kalan kısmın kot farkından kaynaklı değer düşüklüğüne ilişkin tazminat davaları olup, işbu davada da görevli mahkemenin İdare Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafça kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda dava açıldığını, 30 gün içerisinde kalan kısmın kamulaştırılmasına ilişkin yazılı başvuruda bulunulmadığını, arta kalan alanın elverişsiz hale geldiğinin iddiasının asılsız olduğunu, arta kalan kısmın 21.287,23 m² olup değer azalışı meydana gelmeyeceğini, bilirkişi kurulunun bedel hesabında İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlükleri verilerinin alınması gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmadan arta kalan kısımda meydana gelen değer azalışı bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 150 inci maddesi.
2. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kısmen Antep fıstığı bahçesi, kısmen zeytinlik niteliğindeki ...ili, ... ilçesi,... Mahallesi 220 ada 11 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca arta kalan kısımda oluşan değer azalışı bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre aynı bölgeden Dairemize intikal eden dosyalarda kabul edilen oranlar gözetilerek uygulanan kapitalizasyon faiz oranı, objektif değer artış oranı ile dava konusu taşınmazın yüzölçümü ve geometrik durumu gözetilerek takdir edilen değer azalışı uygun görülmüştür.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.