"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/148 Esas, 2024/716 Karar
DAVACILAR : 1. ... vd. vekili Avukat ...
2. ... mirasçıları ... vd.
DAVALILAR : 1. Ticaret Bakanlığı vekili Avukat ...
2. ... vekili Avukat ...
ASLİ MÜDAHİLLER : ... vd. vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 16.01.2014
KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı bir kısım davacılar vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... hududu ...ve Cenuben... Tepesi çevrili ...Tapu Sicil Müdürlüğünde 1944 tarih, C-17, Sf-87, Sıra 21'de kayıtlı tapulu taşınmazın davacıların murisi adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın bir kısmına 1976 yılında davalı idare tarafından gümrük sahası yapılmak suretiyle kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini ve ecrimisil bedelini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atma şartlarının bulunmadığını, davacının zararının oluşmadığını, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 23.01.2020 tarihli ve2016/46 Esas, 2020/27 Karar sayılı kararı ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davacılar vekili ile davalı Ticaret Bakanlığı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.01.2023 tarihli ve 2020/1600 Esas, 2023/137 Karar sayılı kararı ile davanın konusuz kaldığından dolayı karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ise de dava konusu taşınmazın mülkiyet ihtilafına ilişkin kadastro davasının (Doğubeyazıt Kadastro Mahkemesi 1997/199 Esas sayılı dosya) derdest olduğu ve taşınmazın malikinin netleşmediği ve yine 1976 yılında açılan meni müdahale davasının (1976/149 Esas, 1991/343 Karar) Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararı ile reddine karar verildiği, dosya içerisinde mevcut 2016/360 Esas, 2018/84 Karar sayılı kamulaştırma dosyası ile sadece 112 ada 2, 3, 4, 5 parseller yönünden karar verildiği birlikte değerlendirildiğinde; kamulaştırmasız el atma davasının açılabilmesi için kamulaştırılmasız el atıldığı iddia edilen taşınmazın tapu malikinin davacı olması veya mülkiyetinin davacıya ait olduğuna dair kesinleşmiş mahkeme ilamı bulunması gerektiği, oysa dava konusu taşınmazların mülkiyet konusu ihtilaflı olduğundan dolayı davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediğinden bir kısım davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı Ticaret Bakanlığı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine ilişkin yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 16.01.2023 tarihli ve 2020/1600 Esas, 2023/137 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde bir kısım davacılar vekili ile davalı Ticaret Bakanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazla ilgili olarak el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsili istemli davanın yargılaması devam ederken davalı idare tarafından aynı taşınmaza ilişkin olarak kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açıldığı, davanın kabulüne karar verildiği anlaşıldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Bir kısım davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın, mülkiyet ihtilafının çözülmesine kadar bekletici mesele yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “...Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Bir kısım davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.