Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6764 E. 2025/1803 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıya ait taşınmazın baraj gölü nedeniyle zarar gördüğü iddiasıyla açılan el atmanın önlenmesi davasında, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 12. maddesinin 6. fıkrası uyarınca Valilik Komisyonuna başvuru şartının oluşup oluşmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmazının kamulaştırılması talebiyle Valilik Komisyonuna başvurduğu ve talebin reddedildiği anlaşıldığından, başvuru şartının gerçekleştiği ve davanın esasının incelenmesi gerekirken, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi hatalı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1405 Esas, 2023/2963 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : İliç Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/24 Esas, 2021/14 Karar

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 12 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca mücavir alanda kalan taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın karan veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Erzincan ili, civarında baraj sahası kamulaştırma işlemlerinin yürütüldüğünü, baraj gölü su toplama çalışmalarına başlanıldığını, ancak baraj gölünde toplanan su seviyesinin yükselerek kamulaştırma alanı dışında kalan müvekkillerine ve köy tüzel kişiliğine ait saha ve yerleşim alanlarına ulaştığını, su seviyesinin yükselmesi ile taşınmazlarda kayma ve çatlamaların oluştuğunu, müvekkilleri adına kayıtlı 115 ada 1 parsel sayılı taşınmazın da olumsuz etkilendiğini neticeten el atmanın önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararının hatalı olduğunu, söz konusu hasarın nedeninin baraj gölü planlaması ve hatalı hesaplamalar olduğunu, bu sebeple taşınmazın zemininde çökmeler oluştuğunu ve yapılarda hasar meydana geldiğini, bu durumun bilirkişi raporlarıyla da doğrulandığını, aynı muhitte bir okulun da bu sebeple kapatıldığını; ancak bu durumun belirtilmesine rağmen gerekli araştırmanın yapılmadığını, bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu, gerekli araştırmaların yapılmasına ilişkin taleplerin de geri çevrildiğini, davalılar vekillerinin duruşmaya katılmadığı hâlde, ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2942 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin altıncı fıkrası, baraj sahasına mücavir taşınmazların, mal sahibinin talebi üzerine çevresinin sosyal, ekonomik veya yerleşme düzeninin bozulmuş olması halinde, mal sahibinin taşınmazdan yararlanma imkanı kalmadığı hâllerde kamulaştırma usulünü düzenlemektedir. Bu madde kapsamında kalan taşınmazlar baraj sahasına mücavir olup kamulaştırma sahası dışında kalan ve fiilen de el atılmayan taşınmazlardır. 27.03.2018 tarihli ve 30373/2 mükerrer sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7103 sayılı Kanun uyarınca değiştirilen 2942 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin altıncı fıkrası ve aynı Kanun'a eklenen Geçici 13 üncü maddesi uyarınca işlem yapılmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın öncelikle el atmanın önlenmesi ve tazminat talepli olduğunu, ayrıca dava açılmadan ve dava şartı getiren Kanun değişikliğinden önce 27.03.2017 tarihli dilekçe ile İliç Kaymakamlığı ve EPDK tarafından kamulaştırma yapılması talebinde bulunduklarını; ancak bu taleplerinin kabul edilmediğini, davaların seri olarak açıldığını, başka bir dosyada kabul kararı verildiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın 2942 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin altıncı fıkrasından kaynaklanan mücavir alanda kalan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin olup olmadığı hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi ve 12 nci maddesinin altıncı fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davacı dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda su seviyesinin yükselmesi ile kayma ve çatlamaların oluştuğunu, müvekkili adına kayıtlı 115 ada 1 parsel sayılı taşınmazın da olumsuz etkilendiğini, neticeten el atmanın önlenmesine karar verilmesi talebi ile eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.

3. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesinin hatalı değerlendirmesi sonucu verdiği kararında dava konusu taşınmazda 7103 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca Valilik Komisyonuna başvuru şartı gerçekleşmediğinden davanın usulden reddine karar verilmiş ise de 7103 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin altıncı fıkrası, baraj sahasına mücavir taşınmazların, mal sahibinin talebi üzerine çevresinin sosyal, ekonomik veya yerleşme düzeninin bozulmuş olması hâlinde, mal sahibinin taşınmazdan yararlanma imkanı kalmadığı hallerde kamulaştırma usulünü düzenlemektedir. Bu madde kapsamında kalan taşınmazlar baraj sahasına mücavir olup kamulaştırma sahası dışında kalan ve fiilen de el atılmayan taşınmazlardır.

4. Dosya kapsamından, dava konusu taşınmazın kamulaştırılması için davacının Valilik Komisyonuna başvurduğu, ilgili Komisyonun 14.10.2014 tarihli kararı ile kamulaştırma talebinin reddine karar verildiği anlaşılmakla davanın esasının görülmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmektedir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.02.2025 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Dava, müdahalenin menî ve haksız fiilden kaynaklı maddi zararın tespiti ve tazminine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesince; "...Dava konusu 115 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı ve ihbar olunan tarafından haklı ve geçerli bir neden bulunmaksızın müdahale edilip edilmediği hususunun yapılan keşif, alınan bilirkişi raporları ve dosyada mevcut mahkememizin 2017/4 D.İş sayılı tespit dosyasından alınan bilirkişi raporları ile açıklığa kavuşturulmasının amaçlandığı, dosya kapsamı, incelenen belgeler, yapılan keşif, alınan bilirkişi kök ve ek raporları, İliç Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/4 D.İş sayılı tespit dosya kapsamına göre; dava konusu taşınmazın hafif hasarlı yapı kategorisinde olduğu, dava konusu taşınmazın temelinde farklı oturmalar mevcut olduğu, bu oturmalar nedeni ile duvarda çatlamalar ve yer yer ayrışmalar olduğu, çatlakların baraj gölünden ziyade taşınmazın ... kazısından ve ... tipinden kaynaklandığı, dava konusu taşınmazda mevcut hasar ile baraj gölü faaliyeti arasında illiyet bağının mevcut olmadığı ve bu sebeple haksız fiilin ve el atmanın şartlarının oluşmadığı, davacıların maliki olduğu taşınmazda meydana gelen hafif hasarın baraj faaliyetini yürüten ihbar olunan şirket faaliyetleri ile arasında illiyet bağı bulunmadığından, davacının davasının ihbar olunan İçtaş Yenilenebilir Enerji Üretim ve Ticaret A.Ş. yönünden esastan, dava dışı EPDK tarafından Bağıştaş I HES tesisi için ihbar olunan İçtaş Yenilenebilir Enerji Üretim ve Ticaret A.Ş. ne üretim lisansı verildiği anlaşıldığından davalı yönünden usulden reddine" karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "...HMK'nın 114/2. maddesi ile 7103 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı yasanın 12. Maddesi dikkate alındığında, istinaf incelemesine konu davada, Kanun'da belirtilen ilgili valilik komisyonuna başvurulması usulünün uygulanması yasa koyucu tarafından dava şartı hâline getirildiği, davanın bu sebeple usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden İliç Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının KALDIRILMASINA, kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; davanın USULDEN REDDİNE" karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dairemizce yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. Dosya kapsamından dava konusu taşınmazın kamulaştırılması için davacı tarafın Valilik Komisyonuna başvurduğu ilgili komisyonun 14.10.2014 tarihli kararı ile kamulaştırma talebinin reddine karar verildiği anlaşıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararı yerinde değildir. Ancak dava konusu taşınmaz 7103 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin altıncı fıkrası kapsamında baraj sahasına mücavir taşınmazlardan olup 2942 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin altıncı fıkrası kapsamında değerlendirilebilecek ise de "...09.10.2019 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu ve tüm dosya kapsamından dava konusu taşınmazdaki iki katlı yapıda mevcut ince ve küçük ölçekli çatlaklar nedeniyle hafif hasarlı yapı kategorisinde olduğu, çatlakların baraj gölünden kaynaklanmadığı, yapının inşai özellikleri ile yapı strüktürü özellikleri ve yapının yıpranma payının yüksek olmasından kaynaklandığı, dava konusu taşınmazda mevcut hasar ile baraj gölü faaliyeti arasında illiyet bağının mevcut olmadığı..." anlaşıldığından, 2942 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin altıncı fıkrası kapsamında kalan tazminat davasının ESASTAN REDDİNE karar verilmesi gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASI gerekir düşüncesindeyim. Bu sebeple davanın esasının görülerek 2942 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin altıncı fıkrası kapsamında tazminat verilmesi gerektiğine ilişkin Daire Bozmasına katılmıyorum. 12.02.2025