"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1745 Esas, 2024/565 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mut 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/543 Esas, 2021/69 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince kamulaştırma bedeli depo edilmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği
düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin ili, ..., .........., Mahallesi 1811 (yeni355 ada 29) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitini ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı taraf cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespitine, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline ve tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; karara dayanak bilirkişi raporunda ulaşılan m² bedelinin kabul edilemez nitelikte olup serbest piyasa koşullarında dahi bu rakamlara Mut ilçesinde alım-satım olmadığını, seçilen münavebe ürünlerine itiraz ettiklerini, en fazla hasılat getiren ürünler olan fasulye ve sivri biber bitkisinin seçilmiş olduğunu, bilirkişi heyetinin net gelir yöntemi ile bulduğu değer üzerinden %15 objektif değer artışı vermesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporları ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin bilimsel ve objektif olmadığını, kamulaştırma hattının köylerinin içinden geçtiğinden dava konusu taşınmazın arsa olarak değerlendirilmesi gerektiğini, arazi sayılsa bile kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu, en az %200 oranında objektif değer artışı uygulanmasını, üretim masrafının brüt gelirin 1/3'ünden fazla olmasının mümkün olmadığını, kot farkından dolayı taşınmaza en az %100 değer azalışı uygulanması gerektiğini, yerel mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek itirazları doğrultusunda kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece taşınmazın bedelinin tespiti hususunda alınan rapora göre taşınmazın kayısı bahçesi olan kısımının bedelinin 2019 İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün kayısı bahçesi gelirine göre tespit edildiği, tarla olan kısım açısından münavebeye biber, buğday saman, fasulye ürünleri alınarak resmi veriler ile uyumlu olacak şekilde metrekare bedelinin tespit edildiği, kapitalizasyon faiz oranının sulu tarım arazisi olması sebebiyle %4 alınarak, taşınmazın kamulaştırma birim değerinin kayısı bahçesi olan kısım için %15 objektif değer artışı ile 74,75 TL/m² tarla kısım için %15 objektif değer artışı ile 58,89 TL/m² kabul edilerek toplam kamulaştırma değerinin hesaplandığı, dava konusu taşınmazın 1/1000'lik imar planı uygulaması içinde olmadığı ve tarım arazileri içinde yer aldığı anlaşıldığından bedelin tespitinde herhangi bir usulsüzlük olmadığı, davacı lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin yerinde olduğu anlaşılmakla; davacı vekilinin ve davalılar vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş ayrıca Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca kamulaştırma bedeline dava tarihinden itibaren en az TEFE-TÜFE oranında faiz uygulanması gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
C.Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalılar arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarım arazisi niteliğindeki Mersin ili, ...,........,i Mahallesi 355 ada 29 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.
4. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında fark kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere yasal faiz uygulanması yerindedir.
5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.