"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2673 Esas, 2024/953 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/13 Esas, 2022/152 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Bitlis ili, ... ilçesi, ... köyü 38 parsel sayılı taşınmaz davalı idare tarafından kamulaştırılmadığı hâlde, fiilen kullanıldığını, bu nedenle taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 194 parsel olarak 1954 yılında kamulaştırıldığını, gazetede ilan yapıldığını, 221 sayılı Kanun gereği kamulaştırılmış sayıldığını, el atmanın olmadığını ve herhangi bir zarar verilmediğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, bilirkişi raporu üzerinde yapılan incelemeler neticesinde dava konusu taşınmaza, bilirkişi kurulu tarafından düzenleme ortaklık payı kesintisinden sonra tespit edilen birim fiyatın 793,65 TL/m² olduğunu, yapılan bu değerlendirmenin yanlış olduğunu, taşınmazın 1954 yılında usulüne uygun şekilde kamulaştırıldığını, taşınmazın el koyma tarihinde tarla statüsünde olduğunu, bu nedenle taşınmaz için hesaplama yapılırken gelir yöntemine göre hesaplama yapılması gerektiğini, kamulaştırmasız el atma olgusunun 1983 yılı öncesinde gerçekleştiği yargılama safhasında sabit olduğundan yerel mahkemece davacı lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin kanun ve usule aykırı olduğunu, yerel mahkemece kısmen kabul kısmen ret kararı verilmesine rağmen müvekkil kurum lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar davalı idare vekilince dava konusu taşınmaza 1956 tarihinden önce el atıldığı iddia edilmiş ise de Dairenin 2021/1234 Esas sayılı dosyası ile denetiminden geçen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/115 Esas sayılı dosyasındaki 04.01.2021 tarihli jeodezi raporunda dava konusu taşınmaza bitişik 39 parsel sayılı taşınmaza 2001 tarihinden sonra el atıldığının tespit edildiğinin anlaşılması, davalı idarenin 26.04.2019 tarihli ve 123386 Esas sayılı yazı cevabında, dava konusu taşınmazdaki yol çalışması nedeniyle 22.02.2012 tarihinde ihale yapıldığı ve çalışmanın 2013 yılında tamamlandığının belirtildiği anlaşılmakla birlikte, taşınmaza el atma tarihinin dosya kapsamından davalı idare tarafından gün, ay ve yıl olarak tam olarak ispat edilemediği hususu da göz önünde bulundurularak 1983 yılından sonra olduğunun kabulü gerektiği kanaatiyle dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edilmesinin ve belirlenen bedellerin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğundan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun’un) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.