"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/82 Esas, 2023/96 Karar
DAHİLİ DAVALI : ... Genel Müdürlüğü vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 02.01.2013
KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü 105 ada 31 ve 45 parsel sayılı taşınmazlara kamulaştırma yapılmaksızın enerji nakil hattı geçirilmek ve pilon dikilmek suretiyle fiilen el atıldığını ve el atmanın devam ettiğini belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından uzlaşma yoluna gidilmediğini, hak düşürücü sürenin dolduğunu, ayrıca dava konusu parsellerden 105 ada 31 numaralı parselden kurumlarının herhangi bir iletim hattının geçirmediğini, bu parsele yönelik davada husumetlerinin bulunmadığını, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 11.07.2014 tarihli ve 2013/3 Esas, 2014/359 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; alınan raporların hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davacı vekili, dava konusu taşınmazlar üzerinde 2010 yılında 4 adet pilon dikilerek enerji nakil hattı geçirildiğini iddia ederken davalı idarenin ise taşınmazlardan geçirilen 66 kw'lık ...-... enerji İletim Hattının 1952 yılında inşaatına başlanarak, 1956 yılında bitirilerek tesis edildiğini belirttiğini, bu nedenle dava konusu taşınmazlara ve çevresine ait 09.10.1956 tarihinden öncesini ve bu tarihten sonrasını gösterir şekilde hava fotoğrafları getirtilip hava fotogrametri konusunda uzman bir mühendis ile birlikte keşif yapılarak hava fotoğrafları ile dava konusu taşınmazların ölçekli krokilerinin çakıştırılması sağlanıp, bu konuda denetime elverişli şekilde krokiye bağlanmış bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre; 09.10.1956 tarihinden önce el atılan bölümler yönünden açılan davanın reddine, daha sonra el atıldığının anlaşılması halinde ise; bu bölümler yönünden alınan rapor sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 01.04.2021 tarihli ve 2016/29 Esas, 2021/69 Karar sayılı kararı ile davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan inceleme sonucunda; dosyada bulunan delil ve belgelere göre dava konusu taşınmaz üzerine dikilen pilon ve geçirilen enerji nakil hatları ... Genel Müdürlüğüne ait olup ... Genel Müdürlüğünün davalı olarak gösterilmesi temsilcide yanılgı mahiyetinde olduğundan, ... Genel Müdürlüğü davaya dahil edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konu taşımazlar üzerinde iletim hattı ve direklerin mevcut olduğunu, bu maddi olgunun dava açıldığında da mevcut olduğunu, yargılama sonlandırıldığında devam etmekte olduğunu ve şu an itibarıyla da hatlar ve pilonların haritalar üzerinden dahi görüldüğünü, ayrıca taşınmazlar üzerindeki hatlar sökülü kaldırılmış olsa dahi zarar miktarı belirlenip ödenmesi gerektiğini, bu şekilde yargı kararlarının mevcut olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; en azından haklılık oranı gözetilerek müvekkil kurum lehine de vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin ... Genel Müdürlüğü ve davacı üzerinde bırakılması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun(1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; ... Genel Müdürlüğünün cevabi yazısında dava konusu 105 ada 31 ve 45 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki iletim hattı sökme işlemlerinin 03.10.2016 tarihinde tamamlandığı bildirilmiş ise de 11.10.2013 tarihli ve 05.07.2017 tarihli fen bilirkişi raporlarındaki göre dava konusu 105 ada 31 parsel üzerinde 658,59 m² irtifak alanı mevcut olduğu belirlemesi ile 03.07.2017 tarihli keşif zaptında yer alan Mahkeme gözleminde "31 parselin eğimli ve otlarla kaplı olduğu üzerinde iletim hatlarının geçtiği ancak elektrik direğinin bulunmadığı görüldü" tespiti birlikte değerlendirildiğinde, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
13.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.