"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1727 Esas, 2023/383 Karar
DAVA TARİHİ: 03.07.2018
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ: Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/185 Esas, 2022/105 Karar (Birleştirilen 2019/208, 2022/9 Esas sayılı dosyalar)
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davalarda davalılardan ... aleyhine açılan davaların husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı ... hakkında açılan davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleştirilen davalarda davalılar ... ve davalı ... hakkında açılan davaların kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar ile davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar vekili asıl dosyaya ilişkin dava dilekçesinde özetle; davacıların tamamının Kayseri ili, ...,... Mahallesi 6709 ada 80 parselde kayıtlı taşınmazda hisseleri olduğunu, davacılardan ..., ... ve ...'in aynı zamanda tapu hissedarı olan Nimet Keçeci mirasçıları olduğunu, dava konusu taşınmaza davalı idarece yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını, davalılarca herhangi bir kamulaştırma işleminin yapılmadığını belirterek belirlenecek tazminatın davalı idarelerden yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı vekili birleştirilen 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/208 Esas sayılı dosyasına ilişkin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Kayseri ili, ...,... Mahallesi 6709 ada 80 parselde kayıtlı bulunan taşınmazda hissedar iken bu taşınmaza kısmen fiilen el atılması sonucunda taşınmazın ifraz olduğunu ve 119-120-121 parsellerin oluştuğunu, ifrazen oluşan parsellerden 121 parselin kamuya özgülü olması nedeni ile kullanılamadığını belirterek belirlenecek tazminatın davalı idarelerden yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
3. Davacılar vekili birleştirilen 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/9 Esas sayılı dosyasına ilişkin dava dilekçesinde özetle; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi Nimet Keçeci Kayseri ili, ...,... Mahallesi 6709 ada 119-120-121 parselde kayıtlı bulunan taşınmazda hissedar olduğunu, murisin vefatı ile geriye mirasçı olarak davacı müvekkillerinin kaldığını, davacılara muris Nimet Keçeci'den gelen hisse bedelinin Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/185 Esas sayılı dosyasının (ilk) dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini, davacının hukuki el atmaya ilişkin talepleri yönünden idari yargı yerinde davanın görülmesi gerektiğini, kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat davası açılabilmesi için gerekli olan şartların yerine gelmediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kadastro uygulaması gördüğünü, 80 parselin ifrazen 119, 120 ve 121 parsel sayılarını aldığını, anılan taşınmazın 1/5000 ölçekli ... Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı ile planlandığını, dava konusu taşınmazların rekreasyon alanı olarak planlandığını, dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığını, taşınmaza ilişkin davacı idarece herhangi bir kamulaştırma çalışması bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davalarda davalı ... aleyhine açılan davaların husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı ... hakkında açılan davaların kabulüne, taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu 121 parsel sayılı taşınmazın imar planında rekreasyon alanında kaldığını, kamusal alanda kalan taşınmaz yönünden de tazminatın yasal şartları oluştuğunu, zira dava tarihi 03.07.2018 tarihi olup aradan 4 yıla yakın zaman geçtiğini, bedelin düşük belirlendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki Kayseri ili, ...,... Mahallesi 6709 ada 80 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 6709 ada 119, 120, 121 parsel sayılı taşınmazlara emsal karşılaştırılması yapılmak suretiyle belirlenen bedelin davalı idareden tahsiline dair Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunu belirtilerek, 121 parsel sayılı taşınmazın imar planında rekreasyon alanında kalması nedeni ile bedeline hükmedilmesi gerektiği ve 7421 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek Madde 4 ün üçüncü fıkrasındaki "Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” şeklindeki düzenleme ile kamulaştırmasız el atma davalarında da maktu harca hükmedilmesi gerektiği ve birleştirilen 2022/9 Esas sayılı dava dosyasında davacıların muris Nimet hisseleri yönünden açılan davanın yeni bir dava niteliğinde olduğunun kabulü ile faiz başlangıç tarihi olarak birleştirilen dosyanın dava tarihinin belirlenmesi gerektiği kanaatiyle faiz başlangıç tarihi düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu, yasal faizin enflasyon karşısındaki zararı karşılamadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; fiili el atmanın olmadığını, husumet nedeni ile ret kararı verilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idarelerden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Kayseri ili, ...,... Mahallesi 6709 ada 80 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 6709 ada 119, 120, 121 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi doğru olduğu gibi fiilen el atılan alanlarla birlikte proje bütünlüğü ilkesi gereği el atılan bölümlerden arta kalan bölümlerin de bedeline hükmedilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup; davacılar ve davalı ... vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar 26.11.2022 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 nci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4 uyarınca karar harcının maktu olarak belirlenmesi gerektiğinden bahisle hüküm kurulmuş ise de 04.11.1983 tarihinden sonra kamulaştırma yapılmaksızın el konulan taşınmazlar hakkında açılan davalara ilişkin 2942 sayılı Kanun’da yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bu davaların yasal kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında, 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.11.2022 tarihli ve 7421 sayılı Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasının 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar için açılan davalarda uygulanma imkânı bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı idare aleyhine nispi harca hükmedilmesi gerekirken maktu harca karar verilmesi hatalıdır.
5. Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/185 Esas sayılı asıl dava dosyasına ilişkin dava dilekçesinin incelenmesinde; davacıların murisi Nimet Keçeci'den gelen hisseleri için de talepte bulundukları anlaşıldığı gibi birleştirilen 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/9 Esas sayılı dava dosyasına ilişkin dava dilekçesinde davacıların muris Nimet Keçeci'den gelen hisse bedelinin asıl dava olan Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/185 Esas sayılı dosyasında hesaplandığını belirterek ilk davada saklı tutulan hisse bedelinin (ilk) dava tarihinden itibaren faizi ile idareden tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşıldığı halde, Bölge Adliye Mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile birleştirilen 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/9 Esas sayılı dava dosyasında açılan davanın yeni bir dava olduğu kabul edilerek taşınmaza asıl dava tarihi itibari ile bedel belirleyen rapor doğrultusunda hüküm kurularak hükmedilen bedele birleştirilen dava tarihinden itibaren faiz uygulanması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacılar ve davalı ... vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacılar ve davalı ... vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının;
a) Asıl dava dosyasına ilişkin bölümünden A8 ve A10 harfleri ile gösterilen harca ilişkin tüm bentlerinin tümüyle çıkarılmasına, yerine “Alınması gereken 4.968.00 TL nispi harcın davalı ... Başkanlığından, 39.083,10 TL harcın davalı ... Başkanlığından alınmasına, davacı tarafından yatırılan toplam 10.194,89 TL peşin ve ıslah harcı toplamının davacı tarafa iadesine” cümlesinin yazılmasına,
b) Birleştirilen Kayseri 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/208 Esas sayılı dosyasına ilişkin bölümünden B6 ve B8 harfleri ile gösterilen harca ilişkin bentlerinin tümüyle çıkarılmasına,yerine “Alınması gereken 679.60 TL nispi harcın davalı ... Başkanlığından, 170.739.70 TL harcın davalı ... Başkanlığından alınmasına, davacı tarafından yatırılan toplam 42.854.89 TL peşin ve ıslah harcı toplamının davacı tarafa iadesine” cümlesinin yazılmasına,
c) Birleştirilen Kayseri 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/9 Esas sayılı dosyasına ilişkin bölümünden C8 ve C10 harfleri ile gösterilen harca ilişkin bentlerinin tümüyle çıkarılmasına, yerine “(Alınması gereken 460,30 TL nispi harcın davalı ... Başkanlığından, 3.617,10 TL harcın davalı ... Başkanlığından alınmasına, davacı tarafından yatırılan toplam 1.019,40 TL peşin ve ıslah harcı toplamının davacı tarafa iadesine” cümlesinin yazılmasına,
d) Birleştirilen Kayseri 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/9 Esas sayılı dosyasına ilişkin bölümünden C3 harfi ile gösterilen bendinden “birleşen dosya dava tarihi olan 12.01.2022” ibaresinin çıkartılması, yerine “ilk dava tarihi olan 03.07.2018” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacılardan ve davalı ... Başkanlığından peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.