Logo

5. Hukuk Dairesi2024/7226 E. 2025/1042 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazmini istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının orman vasfıyla Hazine adına tescil edilmesinden sonraki aşamada, iptal davasındaki tazminat alacağını temlik alan davacının, tapu sicilinin herkese açık olması ilkesi gereği iyi niyetli ve dürüst davranmadığı, uğradığı zarar ile tapu işlemleri arasında nedensellik bağı bulunmadığı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2185 Esas, 2024/1347 Karar

DAVA TARİHİ : 22.12.2016

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ...1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/861 Esas, 2023/287 Karar

Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tekirdağ ili, ...ilçesi,... Mahallesi 100 ada 67 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen Mahkeme kararı ile tapu kaydının iptali ile ormanı vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğinden uğramış olduğu zararın 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca davalı Hazineden tazminini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın husumetten reddi gerektiğini, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline dair karar 25.09.2001 tarihinde kesinleştiği hâlde zamanaşımı süresi geçtikten sona dava açıldığını, taşınmazın uzun süreden beri davacı tarafından kullanıldığı gözetilerek hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın husumetten reddi gerektiğini, dava konusu taşınmaza arsa olarak değer biçilmesinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmaz ile emsalin değer oranının soyut ifadelerle belirlendiğini,emlak vergi değerlerinin karşılaştırılmadığını, %40 düzenleme ortaklık payı kesilmesi gerekirken daha düşük oranda kesilerek yüksek bedel belirlendiğini ve ıslahın geçersiz olduğunu, müvekkili idare harçtan muaf olduğu halde aleyhine harca hükmedildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf kaldırma kararından sonra dosya kendisine iade edilen İlk Derece Mahkemesince İlçe Tapu Müdürlüğü ile Belediye Başkanlığından gerekli kayıt ve belgeler celbedilerek yeniden yapılan keşif ve alınan kök ve ek bilirkişi kurulu raporları ile kaldırma nedenlerinin karşılanmış olmasına, davacı vekili tarafından kaldırma kararından sonra eksik harcın tamamlanmış bulunmasına, değerlendirme tarihi itibarıyla vasfı arsa olarak olarak belirlenen taşınmazın değerinin resmi veriler ışığında emsal satış yöntemiyle belirlenmesine, keşif harcı olarak ödenen bedel yargılama giderlerine dahil edilerek Hazineden tahsiline karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına göre Mahkemece verilen karar usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun’nun “Sorumluluk” karar başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.”

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4- 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.''

5. 4721 sayılı Kanun'un "Tapu sicilinin açıklığı" karar başlıklı 1020 nci maddesi şöyledir:

“Tapu sicili herkese açıktır. İlgisini inanılır kılan herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfanın ve belgelerin tapu memuru önünde kendisine gösterilmesin veya bunların örneklerinin verilmesini isteyebilir.”

6. 4721 sayılı Kanun'un "Dürüst Davranma" karar başlıklı 2 inci maddesi şöyledir:

"Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaz tapuda...İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi adına kayıtlıyken Orman İdaresi tarafından açılan ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/149 Esas, 1999/538 Karar sayılı dosyasında orman vasfı ile Hazine adına tescil edildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek 25.09.2001 tarihinde kesinleştiği ve eldeki davanın 22.12.2016 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı anlaşılmakla, her ne kadar davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde zamanaşımı definde bulunmuş ise de bu husus istinaf ve temyiz sebebi yapılmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davalı Hazine vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. Dosya kapsamına göre, yargılama sırasında davacı ... Gayrimenkul İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin (eski ünvanı...İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi) 20.06.2017 tarihinde noterde düzenlenen temlik sözleşmesi ile iş bu davadaki alacağını tüm ferileriyle birlikte ...’e temlik ettiği anlaşılmıştır.

5. 4721 sayılı Kanun'un 1020 nci maddesinin; "Tapu sicili herkese açıktır. İlgisini inanılır kılan herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfanın ve belgelerin tapu memuru önünde kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini isteyebilir. Kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez.'' hükmü nazara alındığında tapunun orman vasfıyla Maliye Hazinesi adına tescil edildikten sonra tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemi ile açılan davadaki alacağı devir alan temlik alanın iyi niyetli olduğundan ve 4721 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi uyarınca dürüst davrandığından söz edilemez. Hâl böyle olunca, bir zararının oluştuğu kabul edilse bile bu zararın tapu sicil kayıtlarının doğru tutulmamasından kaynaklandığı söylenemeyeceği gibi tapu kaydının orman vasfı ile Hazine adına tescil edildiğinden bahisle taşınmaza ilişkin önceki tapu malikinin taşınmaz hakkında mülkiyet hakkı ihlal edildiği gerekçesiyle açılan tazminat istemli davadaki alacağı temlik almasından dolayı uğradığı zararı 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca Devletten isteyen davacının uğradığı zarar ile tapu işlemleri arasında nedensellik bağının varlığından da bahsetmek mümkün olmayacağından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı Hazine vekilinin temyiz isteminin kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.