"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2129 Esas, 2024/1097 Karar
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölbaşı (Ankara) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/373 Esas, 2022/440 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 378.290,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz.
Birleştirilen dosya davacıları ... ve ... dışında kalan davacılar yönünden kabul/ reddedilen bedeller Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kaldığından birleştirilen dosya davacıları ... ve ... dışında kalan davacıların kabul ve reddedilen bedeller yönünden taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin birleştirilen dosya davacıları ... ve ... yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekili dava dilekçelerinde özetle; dava konusu Ankara ili, ..., ... Mahallesi 73,92 ve 93 sayılı taşınmazlarda murislerinin hissedar olduğunu, dava konusu taşınmazların davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde, fiilen kullanıldığını belirterek taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulü ile taşınmazlar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar ... ve ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlarda kamulaştırma işleminin kesinleşmediğini, ölü kişiye karşı dava açılıp karar verilmesi nedeniyle bu karar ve tescilin yok hükmünde olduğunu, tebligat da yapılmadığını, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ek 3 maddesinin uygulanamayacağını, herhangi bir ödeme bulunmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma işlemlerinin usulüne uygun şekilde yapıldığını, kamulaştırma tebligatı ve ilanların yapıldığını, bedeli kabul etmediklerini, taşınmazın el atma tarihinde kadastro parseli olduğunu, davanın reddi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazların 1982 yılında mülga TEK Genel Müdürlüğü tarafından trafo ve sosyal tesisler yapılmak üzere kamulaştırıldığı, kıymet takdiri yapılarak bedelin Etibank Kızılay Şubesine bloke edildiği, kamulaştırma işleminin ilanen duyurulduğu, akabinde dava konusu parsellerin TEK Genel Müdürlüğü adına tescili istemiyle Gölbaşı Asliye Hukuk Mahkemesinin 92 parsel yönünden 1989/261, 1989/345, 93 parsel yönünden 1989/259, 1989/343, 73 parsel yönünden 1989/260, 1989/344, 1164 parsel yönünden 1989/278, 1989/362 sayılı dosyalarından açılan davanın kabulü ile taşınmazın idare adına tesciline dair kararların kesinleşmesi sonucunda taşınmazların TEK Genel Müdürlüğü adına 04.01.1990 tarihinde tescil edildiği, dava konusu taşınmazlar yönünden ödeme yapıldığı ispat edilemediğinden Ek-3 üncü madde hükümlerine göre tescil tarihi esas alınarak arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazlara değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, ancak hesaplama yöntemi ve harca yönelik hata bulunduğundan taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesinde belirttiği hususları tekrar etmiş, davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine endeksin gerektiğini, kararlar arasında 2 yıl bulunduğunu da beyan ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A.Davalı İdare Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
B.Davacılar Vekilinin Davacılar ... ve ... Dışındaki Davacılar'a İlişkin Temyiz İstemi Yönünden;
Davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
C. Davacılar Vekilinin Davacılar ... ve ...'a İlişkin Temyiz İstemi Yönünden;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.