"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/582 Esas, 2024/206 Karar
DAVA TARİHİ : 20.05.2013
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktar veya her paydaş için değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 427 ve 432 nci maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Ecrimisil bedeli olarak hüküm altına alman ve temyize konu edilen miktar Mahkemenin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 20.520 TL’nin altında kalmaktadır.
Bu nedenle; davalı idare vekilinin ecrimisile ilişkin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı idare vekilinin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedeli yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Amasya ili, ...ilçesi,... Mahallesi 634 ada 1 parsel (yeni Kümbethatun Mahallesi 1885 ada 1 parsel) sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın trafo binası yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını ileri sürerek belirlenecek tazminatın ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; yasal prosedürün izlenerek işlemlerin yapıldığını, trafo nedeniyle taşınmazda değer düşüklüğü meydana gelmediğini, davanın esastan reddedilmesi gerektiğini, davanın kabulüne karar verilmesi durumunda ise trafo yerinin mülkiyetinin ... Genel Müdürlüğü adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 05.02.2015 tarihli ve 2013/288 Esas, 2015/82 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmaza değer biçilirken, emsal olarak alınan taşınmazların satış bedellerine fiyat endeksleri uygulandıktan sonra bulunan değerlerin gerçeği yansıtmadığı açıklandığı hâlde sonuçta dava konusu taşınmazın daha değerli olduğu belirtilmek suretiyle bedel belirlendiğinden raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı ve arsa niteliğindeki taşınmazın ne şekilde kullanılacağı davacı tarafa açıklattırılıp, civar parsellerin kullanım durumları, kiraya veriliyorsa buna ilişkin emsal kira sözleşmeleri de ibraz ettirildikten sonra, taşınmaz başında keşif yapılıp, alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taşınmazın konumuna göre soyut ifadelerle ecrimisil bedeli belirleyen rapor esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı, ayrıca davacı tarafça ecrimisile ilişkin bir ıslah yapılmadığı gözetilerek taleple bağlı karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 21.01.2021 tarihli ve 2018/204 Esas, 2021/70 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan inceleme sonucunda; bozma sonrası alınan bilirkişi kurulu raporunda emsal karşılaştırması yapılarak tespit edilen bedel ile ecrimisil bedeli, bozma öncesi ilk alınan rapor ile farklı olmasına rağmen, mahkemece bedel konusunda değişiklik olmadığı gerekçesi ile başka bir gerekçe gösterilmeksizin, Dairemizce bozulmasına karar verilen ilk kararda hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen bedel üzerinden kabul kararı verildiği anlaşılmış olup, raporlar arasında bedel farkı bulunduğu da gözetildiğinde infazda tereddüt oluşturacak biçimde hüküm kurulması, davacının talebini belirleyen dilekçe sunup sunmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği hâlde, talebi aşar şekilde kabul kararı verilmesi, Mahkemece bozmadan sonra verilen nihai kararda yeniden hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden önceki kararda karar verildiğinden bahisle tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması, güncel tapu kaydında dava konusu taşınmazın Kümbethatun Mahallesinde yer aldığı belirtildiği hâlde, hüküm fıkrasında mahalle adı hatalı yazılmak suretiyle infazda tereddüt yaratılması, tapu kaydındaki takyidatların bedele yansıtılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, kabul edilen bedel üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taleple bağlı kalınarak hüküm kurulması gerektiğini, yapılan ıslahın usulüne uygun yapılmadığını, rızalarının olmadığını, taşınmazın tamamının bedeline değil sadece trafo alanının bedeline hükmedilmesi gerektiğini, emsal taşınmazın daha değerli olduğunu, usuli kazanılmış hakkın ihlal edildiğini, raporun hatalı olduğunu, ecrimisil talebine ilişkin husumetin YEDAŞ’a yöneltilmesi gerektiğini, vekâlet ücretinin önceki karar ile icraya konulduğunu, vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ecrimisil ve tazminat talepleri için ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, 1980 yılında yapılan trafo binası nedeniyle davanın açıldığını, uzlaşma dava şartının yerine getirilmediğini, maktu vekâlet ücretine ve harca hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun(1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A.Davalı İdare Vekilinin Ecrimisil Bedeline İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
B.Davalı İdare Vekilinin Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat Bedeline İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,
22.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.