Logo

5. Hukuk Dairesi2024/7665 E. 2025/3409 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tapu maliki ile davalı idareler arasında, kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmazların bedelinin tespiti ve ecrimisil istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal karşılaştırma yöntemiyle belirlenen kamulaştırmasız el atma bedelinin tespitinde ve davalı idareye husumet yöneltilmesinde isabetsizlik görülmediği, ayrıca usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2528 Esas, 2024/857 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karasu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/98 Esas, 2022/117 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz ve ecrimisil bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonucunda, İlk Derece Mahkemesince ecrimisil talebinin açılmamış sayılmasına, davanın davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, dahili davalı ... yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve dahili davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ecrimisil talebinin açılmamış sayılmasına davanın davalı ... Başkınlığı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, dahili davalı ... yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve dahili davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davaya konu Sakarya ili, ..., ... Mahallesi 380 ada 44, 45 ve 46 parsel sayılı taşınmazlara yol yapılarak el atılması nedeniyle tazminat ve ecrimisil isteminde bulunmuştur.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak belediyenin herhangi bir fiili müdahalesi olmamakla birlikte, davacı yanın dilekçesinde konu ettiği “yol” 2008 yılı Uygulama İmar Planı ile şehircilik ilke ve esasları dikkate alınarak tesis edildiğini, dava konusu edilen taşınmazdan geçtiği iddia edilen asfalt ya da parke yol olmadığını, bu sebeple dava konusu edilen yolun müvekkili kurumun fiili müdahalesi ile yapıldığını kabul etmediklerini, ayrıca 2008 yılı 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında “20 metrelik yolda kalan taşınmaz” hakkında müvekkili kurumca yapılan fiili bir müdahale olmaması sebebiyle dava konusu edilebilecek hususun ancak hukuki el atma olabilmesi durumu karşısında görevli yargı yerinin idare mahkemeleri olması sebebiyle, Sayın Mahkemede açılan işbu kamulaştırmasız el atma davasının görev yönünden reddedilmesi gerektiğini, imar planında 20 metrelik yolda kaldığı için taşınmazın yolda kalan kısmından doğabilecek sorumlulukların Sakarya Büyükşehir Belediyesine ait olduğunu, bu sebeple davanın husumet yönünden reddini talep ettiklerini, fiili müdahaleler ile her ne kadar Belediyeler kamulaştırmasız el atma davalarında sorumlu olsalar da somut olayda dava konusu yol kadimden beri var olan bir yol olduğundan ve ilgili yolun müvekkilince açıldığına dair hiçbir tespit bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ecrimisil davasının açılmamış sayılmasına, davanın davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, dahili davalı ... yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve dahili davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; huzurdaki davada ecrimisil talebinde de bulunulduğunu ancak ardından tarafların muvafakatiyle bu talepten vazgeçildiğini, buna rağmen davalı idareler lehine vekâlet ücretine hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu, yerel mahkeme kararının ecrimisil talepleri yönünden karşı taraf lehine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.

2.Dahili davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil belediye yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, taşınmazın değerinin fahiş belirlendiğini, fen raporunda refüj olarak tespit edilen alan hakkında terkin kararı verilmesi gerekirken, kararda park alanı sıfatıyla tesciline karar verilmesinin hatalı olduğunu, taşınmazların ada numaralarının kararda belirtilmediğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın tümüyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazlara emsal karşılaştırma yöntemi ile kamulaştırmasız el atma bedelinin belirlenmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporu neticesinde taşınmazın tespit edilen m² değerinin Dairenin denetiminden geçen dosyalarla uyumlu olduğu, dahili davalı ... Başkanlığına husumet yöneltilmesinin mevcut imar planı ve dosyadaki fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazda bulunan yolun 20 m ve üzeri olduğu anlaşıldığından yerinde olduğu, ecrimisil yönünden davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı; ancak dava konusu taşınmazlarda 17.12.2021 tarihli bilirkişi raporuna göre B, D ve F harfleri ile gösterilen ve refüjde kaldığı tespit edilen alanlarla ilgili olarak bu kısımların refüj alanı olarak tapu siciline tescili ile tescil sonrası tapudan terkinine karar verilmesi gerekirken, park alanı olarak tapu kaydından terkinine karar verilmesi doğru görülmediğinden; tarafların istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve dahili davalı idare vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde bulunan hususları tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

2.Dahili davalı ... vekili temyizinde; istinaf dilekçesinde bulunan hususları tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili hususundadır.

2. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Sakarya ili, ..., ... Mahallesi 380 ada 43, 44, 45 ve 46 sayılı taşınmazlara emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ve dahili davalı idare vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... Başkanlığından aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.