"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/63 Esas, 2024/1385 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/365 Esas, 2022/712 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Uşak Organize Sanayi Bölgesi adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Uşak ili, ...,....... köyü 240 ada 14 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın gerçek bedelinin tespitini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Uşak Organize Sanayi Bölgesi adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz bedelinin 2942 sayılı Kanun’a uygun belirlenmediğini, kapitalizasyon faizi ve objektif değer artış oranlarının uygun olmadığını, verim miktarlarında kuraklık nedeniyle %50 oranında artış yapılmasının hatalı olduğunu, bedelin yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin oldukça düşük olduğunu, kamulaştırmaya konu arazinin emsallere göre pazarlama ve ulaşım kolaylıkları, ana yollara yakınlığı, il merkezlerine yakınlığı, belediye mücavir alan içinde olması, yerleşim alanlarına yakınlığı, imar planı içinde yer alması gibi özellikler dikkate alınmadan karar verildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca 01.08.2023 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/63 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı da gözetildiğinde faiz kararının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava yılı olan 2021 yılında yaşanan kuraklık nedeniyle verim miktarlarının %50 azaldığı belirtilerek net gelir tespit edildikten sonra %50 oranında net geliri artırılmıştır. Yargıtay uygulamalarına göre, yörede mevsimsel olumsuzluklar yaşanması hâlinde, o bölgede geçmiş dönemde bulunmuş olan verim miktarlarının ortalaması alınarak net gelirin belirlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, arazi niteliğindeki taşınmazın değeri belirlenirken son 5 yılın normal koşullarda, Uşak İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce tespit edilen verim miktarlarının ortalamasının dikkate alınması gerekirken verimde kuraklık nedeniyle %50 azalma olduğundan bahisle net gelirin bu oranda artırılması doğru bulunmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları kısmen yerinde olduğundan, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.