Logo

5. Hukuk Dairesi2024/7994 E. 2025/632 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazların bedelinin tespiti ve tescili davasında, bozma kararı sonrası verilen kararda davacı idare lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesinin ihlal edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece verilen ilk hükmün bozma kararı ile ortadan kalkmasına rağmen, bozma sonrası verilen kararda yeniden tescil hükmü kurulması gerektiğinin düşünülmemesi ve bozma ilamı sonrası birinci kararı temyiz etmeyen davalılar bakımından son kararda belirlenen metrekare birim fiyatı üzerinden hüküm kurulması, davacı idare lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı bulunarak karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/197 Esas, 2019/126 Karar

DAVALILAR : 1. ... vd. vekili Avukat ...

2. ... vd.

DAVA TARİHİ : 13.06.2014

KARAR : Kabul

Taraflar arasında 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili, ...ilçesi, ... Mahallesi 393 ada 66, 67 ve 68 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 16.03.2015 tarihli ve 2014/72 Esas, 2015/203 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelden acele el koyma bedelinin mahsubu ile oluşan fark bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 16.03.2015 tarihli ve 2014/72 Esas, 2015/203 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

3. Dairemizin yukarıda belirtilen kararında bir kısım davalılar vekilinin temyiz isteminin incelenmediği anlaşıldığından kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.

4. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazların konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, gelir metoduna göre tespit edilen metrekare birim bedeline % 30 oranında objektif değer artırıcı unsur ilave edilerek bedel tespit edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve kamulaştırılan taşınmaz baraj gölü içinde kaldığından, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesi gerekirken, idare adına tesciline karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmü temyiz etmeyen taraflar yönünden de objektif değer artışına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, objektif değer artışını kabul etmediklerini, kapitalizasyon faiz oranının hatalı tespit edildiğini, bedelin yüksek tespit edildiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Mahkemece verilen ilk hüküm bozma kararı ile ortadan kalktığı hâlde, bozma sonrası verilen kararda yeniden tescil hükmü kurulması gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.

4. Mahkemece verilen birinci karar bir kısım davalılar vekilince temyiz edilmiş olup, Mahkemece davacı idare lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek, bozma ilamı sonrası birinci kararı temyiz etmeyen davalılar bakımından son kararda belirlenen metrekare birim fiyatı üzerinden hüküm kurulması doğru değildir.

5. 6100 sayılı Kanun'un 305 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca taraflara yüklenen borçların tavzih yolu ile değiştirilmesi ya da yeni borçlar yüklenmesi mümkün olmadığından ek kararla yeniden faize hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,

15.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.