"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1998 Esas, 2023/1145 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/129 Esas, 2022/601 Karar
Taraflar arasındaki tapuda kayıtlı taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 41 inci maddesi gereğince yapılan çalışma sonucu yüzölçümünün düzeltilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu Diyarbakır ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 9 parsel sayılı 756.750,00 m² yüzölçümlü taşınmazda 21.10.2010 tarihli ve 998 yevmiye sayılı işlem ile müvekkilinin hisse satın aldığını, 2012 yılına kadar bu tarlayı belirtilen miktar üzerinden kullandığını, ancak 2012 yılında 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemi sonucunda tapuda 756.750,00 m² yüzölçümü ile kayıtlı olan taşınmazın alanının 577.805,80 m²ye düştüğünü, düzeltme işleminin ... Tapu Müdürlüğü'nün 05.04.2012 tarihli ve 621 yevmiye sayılı işlemi ile tapuya tescil edildiğini, ... Tapu Müdürlüğünce yapılan bu işlemde müvekkilinin hiçbir kusuru olmadığını, mülkiyet hakkının Anayasal güvence altında olduğunu, Yargıtay'ın değişik kararlarında bu hakkın kesinlikle korunmasının esas tutulduğunu ve mülkiyet hakkına müdahalenin önlendiğini, dava konusu taşınmazın tapu kaydının hatalı tutulması nedeniyle taşınmaz miktarında azalma meydana geldiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere 100,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yasal süresi içerisinde açılmadığını, hak düşürücü sürenin aşıldığını, davanın zamanaşımına uğradığını, idare tarafından yapılan işlemlerin hukuk ve mevzuata uygun işlemler olduğunu, davacının dava dilekçesinde belirtilen yüzölçümü değişikliğinin 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi gereğince Tapu Müdürlüğü'nce yapılan bu düzeltmenin o dönemde bahse konu taşınmaz malikinin Hazine olmaması nedeniyle Hazinenin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine istinaf dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat koşullarının oluşmadığını, eksik incelemeye dayalı hüküm tesis edildiğini, bedelin fahiş olduğunu, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınan bilirkişi raporlarının delillere uygun, ayrıntılı, gerekçeli, hükme elverişli olmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, İlk Derece Mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Diyarbakır ili, ... ilçesi, ... köyü 9 parsel 756.750,00 m² yüzölçümlü, tarla vasıflı taşınmazın 18/145 hissesinin 21.10.2010 tarihinde davacı tarafından satın alındığı, Tapu Müdürlüğünün 05.04.2012 tarihli işlemi ile 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi gereğince teknik hataların düzeltildiği ve taşınmazın 577.805,80 m² olarak tescil edildiği, alınan raporlara göre yüzölçüm farkının yazım hatasından kaynaklandığı, eldeki davanın ise 16.10.2018 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurullarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı Hazine vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Dosya kapsamından; tazminat isteğine dayanak ... köyünde bulunan 9 nolu parselde kayıtlı taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşmesiyle 14.10.1977 tarihinde tapu kaydının oluştuğu ve çaplı krokiye bağlandığı, o tarihten bu yana taşınmazın fiili kullanım sınırlarının değişmediği, 577.805,80 m²lik yüzölçümüne sahip olduğu, davacının taşınmazın bulduğu köyde sâkin olması karşısında 756.750,00 m² yüzölçümünün çok daha geniş bir alanı kapsayacağını ve dava konusu taşınmazın bu büyüklükte olmadığını, 756.750,00 m²lik yüzölçümü ile 577.805,80 m²lik yüzölçümü farkını bilebilecek durumda olduğu anlaşılmakla davacının satın aldığı taşınmazda bu kadar büyük bir hataya düştüğü inandırıcı bulunmadığı gibi 4721 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca "Durumun gereğine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimsenin iyi niyet iddiasında bulunamaz" hükmü karşısında davacının iyi niyetli olduğunun kabulü mümkün görünmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1. Davalı Hazine vekilinin temyiz isteminin kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.