"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/298 Esas, 2020/252 Karar
KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına
Taraflar arasındaki imar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen davacı payına karşılık takdir edilen bedelin artırılması davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın konusuz kalmış olması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 708 parsel sayılı taşınmazda imar uygulaması yapıldığını, davacıya ait hissenin bedele dönüştürülmüş olması nedeniyle takdir edilen bedelin artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; idari yargının görevli olduğunu, dava açma süresinin sona erdiğini, bedelin ödendiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 18.03.2014 tarihli ve 2013/72 Esas, 2014/113 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 18.03.2014 tarihli ve 2013/72 Esas, 2014/113 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; taşınmazın ödeme varsa ödeme tarihindeki, yoksa dava tarihindeki değerinin tespiti amacıyla, taraflara emsal göstermeleri için imkân tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve taşınmazın değerinin emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle tespiti için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 14.07.2016 tarihli ve 2015/430 Esas, 2016/227 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 14.07.2016 tarihli ve 2015/430 Esas, 2016/227 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na (2942 sayılı Kanun) eklenen Geçiçi 12 nci maddesi uyarınca taşınmazın değeri uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilerek tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenerek ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödeneceğinden bu hususta rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın konusuz kalmış olması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; idarece icra tehdidi altına ödeme yapılmış olduğunu, yapılan ödemenin kabul ya da sulh niteliğinde olmadığını, takdir komisyonunca dava konusu gayrimenkulün metrekare birim fiyatı için takdir ve tayin ettiği bedel piyasa rayiçlerine ve reel duruma uygun olduğunu, bedel artırımına gidilmesinin hatalı olduğunu, hesaplamanın hatalı yapıldığını, davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, ayrıca dava konusu bedelin ihtilafsız kısmı 12.03.2010 tarihinde davacıya ödendiğini, bu nedenle faize buna göre hükmedilmesi gerektiğini, ana paradan ödeme düşülerek faiz hesaplaması yapılması gerektiğini, raporda taşınmaza uygulama tarihi itibari ile değeri belirlendiğini ve bu değere ihtilafsız bedel hiç ödenmemiş gibi faiz işletildiğini, kararın eksik ve hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malik-mirasçıları davacılar ile davalı idare arasındaki imar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen pay karşılığının artırılması istemine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dosyadaki belgelerin incelenmesi sonucu; davacının hissedar olduğu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 708 parsel sayılı taşınmazı kapsayan bölgede yapılan imar uygulamasının 21.10.2008 tarihinde tescil edildiği, bu uygulamada davacı payı yönünden düzenleme ortaklık payı kesildikten sonra yer verilemeyen 27,01 m²lik kısmının 2.025,75 TL olarak bedele dönüştürüldüğü, bu bedelin ödendiğinin taraflar arasında ihtilafsız olduğu, zaten davanın bu bedellerin artırılmasına ilişkin olduğu, yargılama sürecinde verilen kararlar akabinde ilamlı icra takibi nedeniyle idarenin parça parça ödemelerde bulunduğu, neticede son yasal değişikliğe göre rapor düzenlenmesi için Dairemizce bozma kararı verildiği anlaşılmıştır.
3. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 40 ncı maddesi ve Dairemizin bozma ilamı birlikte değerlendirildiğinde davalı tarafça icra tehdidi altında yapılan ödemelerin iş bu davanın konusu olmadığı ve yapılan ödemelerin kabul ya da sulh niteliğinde olmadığından mahkemece yapılması gereken Dairemizin son bozma ilamında belirtildiği üzere 6745 sayılı Kanun'un 35 nci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi ile getirilen düzenlemeye uygun dava konusu alacak miktarının tespiti olduğu halde ilamın icrasına ilişkin yapılan ödemeler esas alınarak davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekillerinin temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan kararın BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,
05.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.