"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/209 Esas, 2024/985 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare ile davalı ..., davalılar ... vd. vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçelerinde; Gaziantep ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1208 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın kamulaştırılan kısmının davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaza birinci sınıf sulu arazi olarak değer biçilmesini ve kısmi kamulaştırma nedeniyle değer kaybı hesaplanmasını talep etmiştir.
2.Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.11.2020 tarihli ve 2020/179 Esas, 2020/264 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ..., davalılar ... vd. vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 29.11.2022 tarihli ve 2021/1471 Esas, 2022/3516 Karar sayılı kararı ile davaya konu taşınmaz için tespit edilen bedelin uygun olduğu belirtilerek, ödeme ve terkin hükümleri yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 29.11.2022 tarihli ve 2021/1471 Esas, 2022/3516 sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ..., davalılar ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2020 yılına ilişkin İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri esas alınarak değer biçilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ..., davalılar ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; objektif değer artış oranı fazla alınarak belirlenen bedelin yüksek olduğunu, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrasında faiz hükmünün hatalı olduğunu, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; objektif değer atış oranının hatalı olduğunu, masrafların brüt gelirin 1/3'ü oranında olması gerektiğini, masraf kaleminin hatalı olduğunu, enflasyonist etkinin bedele eklenmesi gerektiğini, tespit edilen bedele kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek oranda faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
3.Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; objektif değer atış oranının hatalı olduğunu, masrafların brüt gelirin 1/3'ü oranında olması gerektiğini, masraf kaleminin hatalı olduğunu, enflasyonist etkinin bedele eklenmesi gerektiğini, tespit edilen bedele kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek oranda faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında fark kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere yasal faiz uygulanması yerindedir.
4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekillerinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Davalı ...'un bozma öncesi İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmediği, Bölge Adliye Mahkemesi kararını da temyiz etmediği gözetildiğinde davacı idarenin usulî müktesep hakkı gözetilerek bu davalı için bozma ilamı öncesi hükmedilen 47.373,43 TL'ye tekrar hükmedilmesi gerekirken bozma sonrası alınan rapor doğrultusunda adı geçen davalı payının yüksek hesaplanması hatalıdır.
6. Hükmedilen bedelin 127.545,45 TL kısmına Bölge Adliye Mahkemesinin 29.11.2022 tarihli ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesinin 02.05.2024 tarihli son karar tarihine kadar faiz işletilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalılar ... vd. ile davalı ... vekillerinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının;
a) Hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinden "990.894,11" sayısının çıkarılması yerine "967.489,39" sayısının yazılması,
b) Hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin (C) harfli alt bendinden "327.666,12" sayısının çıkarılması, yerine "304.261,40" sayısının yazılması,
c) Hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin (b) harfli alt bendinin çıkarılması yerine "Hükmedilen bedelin 127.545,45 TL kısmına 08.11.2020 tarihinden bu bedelin ödenmesine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin ilk karar tarihi olan 29.11.20222'ye kadar; hükmedilen bedelin 304.261,40 TL kısmına 08.11.2020 tarihinden Bölge Adliye Mahkemesinin ikinci karar tarihi olan 02.05.2024'e kadar yasal faiz işletilmesine" cümlesinin yazılması,
d) Hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinden sonra ayrı bir bent olarak "Davacı idarece fazla bloke edilen 23.404,72 TL davalı tarafça bankadan çekilmiş olması halinde varsa çekilme tarihine kadar işlemiş nemaları ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, çekilmemişse birikmiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine" cümlesinin yazılması ve madde numaralarının buna göre teselsül ettirilmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalılar ... vd. ile ...'tan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.