Logo

5. Hukuk Dairesi2024/8222 E. 2025/2474 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, kat mülkiyetine konu taşınmazda onaylı mimari projeye aykırı değişiklikler yapması nedeniyle açılan müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasında, yerel mahkemenin yeterli araştırma yapıp yapmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza ait 1985 tarihli onaylı rölöve projesinin bulunduğu ve 634 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca mimari proje değişikliği için tüm kat maliklerinin onayının gerekliliği gözetilerek, projenin onaylandığı tarihteki kat maliklerinin onayı olup olmadığının ve dava konusu değişikliklerin projeye uygunluğunun araştırılması gerektiği, aksi halde yapılan incelemenin yetersiz kalacağı gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 55. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1379 Esas, 2024/1235 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 19. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/514 Esas, 2021/1432 Karar

Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının İstanbul ili, ...,, 3306 ada 26 parsel 1 numaralı bağımsız bölümün; davacılar ... ile ...'ın 6 numaralı bağımsız bölümün, ... ve ...'ın 3 numaralı bağımsız bölümün, ...'ın 4 numaralı bağımsız bölümün malikleri olduğunu, tarafların aynı binada ikamet ediyor olmaları sebebiyle birbirlerine karşı özellikle 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunun'dan (634 sayılı Kanun) kaynaklanan yükümlülükleri mevcut olduğunu, ancak davalının yasaların kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekten imtina ederek taşınmazda kanuna ve yönetim planına aykırı değişiklikler yaptığını, davalının ana gayrimenkulün mimari projesine aykırı birçok değişiklik yaptığını, pencere olmayan yerlere pencere açtığını, kapıların yerlerini değiştirdiğini, taşınmazı mimari projeye aykırı olarak genişlettiğini, balkon kullanımını değiştirdiğini, dosyaya sundukları eski ve yeni fotoğraflardan açıkça görüleceğini, oysa ki yapının mimari durumunun, imar mevzuatına göre yetkili mercilerle onanmış plan ve projede gösterileceğini, mevzuat, plan ve proje dışı yapımlara izin vermeyeceğini davalının mimari projeye aykırı olarak merdiven altını kapattığını, balkon ölçülerini değiştirdiğini, terasları büyüttüğünü, ön ve arka cephelere üstü kiremit kaplı pergoleler yaptığını, zemin katı büyüterek meskenin kapalı alanını emsaline göre büyüttüğünü belirterek, mimari projeye aykırılıkların eski hale getirilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, huzurdaki yargılamada öncelikle işbu aykırılık iddialarının somutlaştırılması ve tespiti, imara aykırı olarak nitelenebilecek bir uygulamanın olup olmadığı, akabinde şayet varsa aykırılıkların gerçekleştirildiği tarihin ve kimin tarafından gerçekleştirildiğinin tespitinin yapılması gerektiğini, bu yapılmadığı sürece huzurdaki yargılamada müvekkile en ufak bir kusur atfedilemeyeceğini, davacıların iyi niyet barındırmayan ve İstanbul Anadolu 10. Sulh Hukuk Mahkemesi 2021/169 Esas sayılı dosyası ile arsa payının düzeltilmesi talebinde bulunmalarının ardından ileri sürdükleri tüm taleplerinin kabul edilemeyeceğini, öncelikle işbu dosyanın celbini ve kesinleşmesinin beklenmesine karar verilmesini, davacılara taşınmazda mevcut tüm bağımsız bölüm maliklerini davaya dahil etmelerine yönelik kesin süre verilmesini, davaya konu iddialara yönelik alanında uzman bilirkişiler marifetiyle yapılacak keşifle, işbu iddia edilen aykırılık ve tecavüzlerin mevcut olup olmadığının, varsa imara aykırılık teşkil edip etmediklerinin, inşa tarihlerinin ve kim tarafından inşa edildiğinin tespiti neticesinde müvekkil yönünden açılan işbu davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davacılara yükletilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne müdahalenin meni ile taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıların davalı adına kayıtlı 1 no'lu bağımsız bölüm dışında, ortak alanlara da tecavüz iddiasında bulunduklarını, ortak alanlara dair ayrıca talepte bulunulmasına ve yapılan bilirkişi incelemesinde ortak alanlara tecavüze dair bir tespitte bulunulmamasına istinaden, yerel mahkemenin bu talep sonucu yönünden ret kararı vermesi ve lehine vekâlet ücretine hükmetmesi gerekirken; bu hususta bir karar vermemesinin hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemenin, savunmalarını dikkate almaksızın, eksik araştırma neticesinde ve taraf teşkili sağlamaksızın hüküm tesis ettiğini, ortak kullanıma özgülenmiş alanlara dair iddiaların varlığı halinde, verilecek karar tüm bağımsız bölüm maliklerinin hukukunu etkileyeceğinden, huzurdaki yargılamada tüm bağımsız bölüm maliklerinin davaya dahil edilmesi gerektiğini, İstanbul Anadolu 10. Sulh Hukuk Mahkemesi 2021/169 Esas sayılı dosya ile açtığı huzurdaki davaya konu ana taşınmazda, arsa payının düzeltilmesi davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, taşınmazı satın aldığı tarihteki haliyle kullandığını, raporda tespit edilen kapamaların, davacı sıfatına haiz tarafların kendi bağımsız bölümleri için de mevcut olduğunu ve kendilerince yapıldığını, taşınmazı satın almasından sonra bu yönde bir işlem yapmadığını, bizzat kendi balkonlarında değişiklikler yapan davacıların, huzurdaki davayı açmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, yerel mahkemenin tanık delili hususunda da olumlu veya olumsuz bir karar vermeden eksik inceleme neticesinde hüküm tesis ettiğini, davacılardan ...'ın 22.10.2021 tarihinde vefat ettiğini, davacıların davaya devam edebilmeleri için davacılara kesin süre verilerek muris ...'ın mirasçılarını davaya dahil etmeleri gerektiğini, beklenmesi talep edilen İstanbul Anadolu 10. Sulh Hukuk Mahkemesi 2021/169 Esas sayılı dosya münderecatından öğrenildiği üzere; davacı ...'ın, vefatından önce kısıtlı olduğunu ve kendisine huzurdaki dosya davacılarından ...'ın vasi olarak atandığını, bu hususlarda da mahkemece bir inceleme yapılmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu ve 33 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3.634 sayılı Kunun'un 19 uncu maddesi hükmüne göre tüm kat malikleri anataşınmazın mimari durumunu projesine uygun olarak titizlikle korumak zorunda olup, onaylı mimari projede tadilat yapan projenin geçerli olabilmesi için salt belediyece onaylanması yeterli bulunmayıp, onaylı mimari projeye aykırı her türlü inşaat ve tadilatın mutlaka bu tadilata ait projenin onaylandığı tarihteki tüm kat maliklerinin onayını alması zorunludur.

4. Dosya içinde bulunan bilgi ve belgeler ile özellikle İstanbul Anadolu 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/169 Esas sayılı dosyasından alınan 28.02.2022 tarihli bilirkişi raporunun 2. Sayfasında "2.2- Taşınmaza Ait Onaylı Mimari Proje" başlığı altında; Kadıköy Belediye Başkanlığı Yapı Kontrol Müdürlüğün yazısı ekinde yer alan CD içerisinde dava konusu taşınmaza (ana taşınmaz) ait 20.03.1985 tarihli ve 42-31 sayılı rölöve projesinin bulunduğu, tespiti ile dava konusu taşınmazda kat irtifakı kurulması sırasında onaylanan 1980 tarihli proje yanında, 1985 tarihli belediyece onaylanan rölöve projesinin de bulunduğu belirttiğinden, öncelikle bu projenin onaylandığı tarihteki tüm kat maliklerinin onayını alıp almadığı araştırılarak proje uzman bilirkişiye yerinde uygulattırılarak dosyada bulunan bilirkişi raporları arasındaki çelişki de giderildikten sonra, dava konusu edilen hususların bu projeye uygun olup olmadığı krokiye de bağlanmak suretiyle ve dava edilen hususların 20.03.1985 tarihli röleve (tadilat) projeye aykırı olduğunun bilirkişi tarafından tespit edilmesi halinde dava edilen projeye aykırı hususların eski hale getirilmesinin binanın statiğine zarar verip vermeyeceği de açıklattırılarak oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, böyle bir değerlendirme yapmayan bilirkişi raporu esas alınarak yetersiz inceleme ve eksik araştırma ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup karar bozulmalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.