"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 55. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1257 Esas, 2024/907 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 9. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/969 Esas, 2021/1008 Karar
Taraflar arasındaki arsa payı düzeltim davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi (Tapuda ... Mahallesi) 37 pafta 1878 ada 3 parsel sayılı arsa üzerindeki ana taşınmazda 5 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, arsa payı diğer bağımsız bölümlerden yüksek olan 1, 2 ve 6 nolu bağımsız bölümlerin binanın inşaatını yapan davalı şirketin elinde bulunduğunu, diğerleriyle benzer nitelikteki 6 nolu bağımsız bölümün tüm arsa paylarının % 46,25'ine sahip olduğunu, binanın onaylı mimari projesine göre 1 ve 2 nolu bağımsız bölümlerin diğerlerinden çok daha küçük tek katlı mesken olduğunu, 7 ve 8 nolu bağımsız bölümlerin ise çatı dubleks olarak çizilmesine rağmen, bina yapılırken tek kat üzerine yapıldıklarını, çatı piyeslerinin edilmediğini 8 nolu bağımsız bölüm malikinin bu yeri edinirken bu durumu bilerek kabul ettiğini, çatı piyeslerinin bina yapıldıktan çok sonra 2006-2007 yıllarında inşa edildiğini, binanın ilk halinde güvercinliklerin (çatı pencereleri) bulunmadığını ve çatı marsilya tip kiremitle kaplı iken, 2006-2007 yıllarında çatı açılarak yükseltildiğini çatı piyeslerinin eklendiğini güvercinliklerin yapıldığını ve çatının shingle kaplandığını, açıklanan nedenlerle; öncelikle, İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi (Tapuda ... Mahallesi) 31 pafta 1378 ada 3 parsel sayılı arsa üzerindeki ana taşınmazın tapu kütüğüne davalıdır şerhi konulmasına, İslanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi (Tapuda ... Mahallesi) 37 pafta 1378 ada 3 parsel numaralı arsa üzerindeki ana taşınmazdaki bağımsız bölümlerin paylarının düzeltilmesine, yargılama giderleri ve karşı taraf vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın yönetim planını 10.07.1991 tarihinde yönetim kurulu üyeleri adına davacı ... tarafından imza yetkisi verilen H. ... tarafından imzalandığını, davacı ...’ın hisse devrine ilişkin dava ve işlem tarihlerindeki tüm genel kurul ve yönetim kurulu kararlarında ortak ve yönetim kurulu üyesi olarak imzaları bulunmasına rağmen bu davayı açmasının kötü niyet göstergesi olduğunu, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) 28 inci maddesinde “Yönetim planı ve bunda yapılan değişiklikler, bütün kat malikleriyle onların külli ve cüzi haleflerini ve yönetici ve denetçileri bağlar''. hükmünün yer aldığını, gayrimenkullere orantılı olarak arsa payı dağıtıldığını ve herhangi bir ayrımcılık yapılmadığını, Yargıtay karalarında davacının kullanıma muvafakatinin bulunup bulunmadığı/ kullanımdan haberinin olup olmadığı hususunun da araştırılması gerektiğinin hüküm altına alındığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekçeli kararda tamamen itiraz ettikleri bilirkişi raporu özetlenerek hüküm kurulduğunu, eksik inceleme neticesinde ve hukuka uygun olmayan değerlendirmeler sonucunda bir kanaate varıldığını, dilekçelerinde belirttikleri hususların ve Mahkeme dosyasına sundukları hiçbir delilin dikkate alınmadığını, davacının kat malikleri kuruluna başvurmaksızın usul ekonomisi ilkesi gözetilmeksizin soyut ve eksik beyanlarla işbu davayı açtığını, davacının mevcut durumu bilerek 08.07.2019 tarihinde bağımsız bölümün sadece çıplak mülkiyetini satın aldığını, bu nedenle davacının taşınmazı gerçekte satın alıp almadığının da kuşkulu olduğunu, kötü niyetli olduğunu, bu durumun gerekçeli kararda hiçbir şekilde göz önünde bulundurulmadığını, yerel mahkeme tarafından sadece malik olduğu tarihin esas alındığını, davacının kat irtifakının kurulması aşamasında malik olmadığı gerekçesine dayandığını, fakat davacının malik olmadan önce de bu durumdan haberdar olduğunu, bunu bilerek bağımsız bölümü satın aldığını, kat irtifakı kurulup yönetim planı hazırlanırken bu konuda karar veren yetkililerden biri olduğunu, söz konusu arsa paylarının belirlenmesinde davacının aktif rol oynadığını, dava konusu taşınmazın yönetim planının 10.07.1991 tarihinde tapu müdürlüğüne verildiğini, imza her ne kadar H.... tarafından atılsa da ... ...'ın bu imzayı yönetim kurulu üyeleri adına temsilen attığını, davacının hem kat irtifakını düzenleyen müteahhit firma ... A.Ş.'nin ortağı hem de yönetim kurulu üyesi olduğunu, imza yetkisini ... ...’a veren 04.06.1991 tarihli kararda imzası olduğunu, yani davacının, kendi belirlediği arsa paylarının düzeltilmesini istediğini, davacının kötü niyetli olduğunu, davacının kat irtifakının kurulmasından sonra bağımsız bölümü devraldığını, yani tapuda kendisine ne kadar arsa payının düştüğünün bilincinde olarak bu bağımsız bölümü satın aldığını, önceki maliklerin kat irtifakını 2007 tarihinden önce kurduklarını, 1983-2007 yılları arasında 634 sayılı Kanun'un 3/2 hükmüne tabi olarak kat maliklerinin irade özgürlüğünün söz konusu olduğunu, maliklerin bu kanun kapsamında oybirliği ile arsa paylarını belirlediklerini, bu sebeple daha sonra ne kadar arsa payına sahip olduğunu bilerek bağımsız bölümü devralan sonraki maliklerin oybirliği ile belirlenen arsa payına itiraz etme hakkı olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu ana taşınmazda kat irtifakının kurulduğu, yönetim planının 10.07.1991 tarihinde kabul edildiği, davacının, maliki olduğu bağımsız bölümü 08.07.2019 tarihinde satın aldığı, kat irtifakının kurulduğu tarihte malik olmadığı, mahkemece yapılan keşif sonucu aldırılan bilirkişi raporunda, taşınmazdaki bağımsız bölümlere özgülenen arsa payı oranlarının bağımsız bölümlerin bulundukları kat sayısı, manzarası, cephesi, ısınma ve güvenlik gibi faktörlerin irdelenmesi neticesinde yeniden belirlenmesi gerektiğinin tespit edildiği, mahkemece, denetlemeye ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde bağımsız bölümlerin arsa paylarının değerleriyle orantılı olup olmadığının tespiti ile yeni arsa paylarının tapu siciline tesciline ilişkindir.
2. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Somut olayda; dava konusu taşınmaza yönelik kat irtifakı kurulması sırasında davacının babası H.... ... davacıdan almış olduğu imza yetkisi ile yetkili temsilci olarak tapuda imza attığı, dolayısıyla kat irtifakı kurulması için imza yetkisi vermek suretiyle rızasının bulunduğu göz önünde tutulduğunda davacının korunmaya değer bir hukuki yararının bulunmadığının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalılardan peşin alınan temyiz karar harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.