"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/150 Esas, 2022/227 Karar (Birleştirilen Mahkemesinin
2021/151 Esas, 2021/152 Esas, 2021/153 Esas, ve
21/315 sayılı dosyalar)
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN
ASIL VE BİRLEŞTİLEN
DAVA TARİHİ: 20.09.2012
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili isteme ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davaların ... yönünden pasif husumet nedeniyle reddine, ... yönünden asıl dava ile birleştirilen Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/153 Esas sayılı davanın kabulüne, birleştirilen Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/151 Esas, 2021/152 Esas, 2021/315 Esas sayılı davaların ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde özetle; Antalya ili, ..., ...Mahallesi 20012 ada 2 parsel, 20018 ada 3 parsel, 20312 ada 1 parsel, 20016 ada 2 parsel, 20008 ada 2 parsel sayılı taşınmazların imar planında Belediye Semt Spor Alanı olarak ayırmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığından el atma bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili asıl ve birleştirilen davalarda cevap dilekçesinde özetle; taşınmazların 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18 inci maddesi uyarınca yapılan düzenleme neticesi oluşmuş olan sosyal donatı alanları olduklarını, semt spor sahalarının kamulaştırma yetkisinin Gençlik ve Spor Bakanlığında olduğundan davanın husumetten reddi gerektiğini, taşınmazlara fiilen bir el atma olmadığını, davacıların kullanımına engel olunmadığını, taşınmazlara istenilen bedelin fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili asıl ve birleştirilen davalarda cevap dilekçesinde özetle; davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, taşınmazlara fiilen bir el atma veya tesis yapma gibi bir fiillerinin olmadığını, davacıların kullanımına engel olunmadığını, Belediye tarafından kendilerine imar planındaki spor alanlarıyla ilgili bir bildirimin veya tahsisin yapılmamış olduğunu, el atmadan söz edilebilmesi için el atmanın kalıcı veya sahiplenme kastıyla yapılmış olmasının gerektiğini, taşınmazlara istenilen bedelin fahiş olduğunu, parsellere el atılmamış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 27.11.2013 tarihli ve 2012/611 Esas, 2013/669 Karar sayılı ilamı ile asıl dava ile 27.11.2013 tarihli ve 2012/608 Esas, 2013/667 Karar, 27.11.2013 tarihli ve 2012/609 Esas, 2013/668 Karar sayılı, 27.11.2013 tarihli ve 2012/612 Esas, 2013/670 Karar, 21.02.2014 tarihli ve 2012/610 Esas, 2014/98 Karar sayılı birleştirilen davaların fiili el atmanın bulunmaması ve hukuki el atma nedeniyle idari yargının görevli olması nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 27.11.2013 tarihli ve 2012/611 Esas, 2013/669 Karar sayılı asıl dava ile 27.11.2013 tarihli ve 2012/608 Esas, 2013/667 Karar, 27.11.2013 tarihli ve 2012/609 Esas, 2013/668 Karar sayılı, 27.11.2013 tarihli ve 2012/612 Esas, 2013/670 Karar, 21.02.2014 tarihli ve 2012/610 Esas, 2014/98 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davacılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; taşınmaza davalı idarece fiilen el atılmadığı kabul edilse dahi makul süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis edilmediğinden, kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olup, taşınmazın aynına ilişkin bu davaya bakmak adli yargının görevi olduğundan işin esasına girilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 08.06.2022 tarihli ve 2021/150 Esas, 2022/227 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davaların davalı ... yönünden husumetten reddine, ... yönünden ise asıl dava ile birleştirilen Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/153 Esas sayılı davanın kabulüne, birleştirilen Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/151 Esas, 2021/152 Esas, 2021/315 Esas sayılı davalarının kısmen kabulü ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin davalı ... Belediyesinden tahsiline ve dava konusu taşınmazların davacılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davalı ... Belediyesi adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlara fiilen el atılmadığını ve dava konusu taşınmazların açık spor tesis alanı olarak ayrılan kısmına yapı ruhsatı verilebildiğinden tasarruf hakkının kısıtlanmasının söz konusu olmadığını, dava konusu taşınmazlardan 20312 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak 16.09.2009 tarihli ve 125 sayılı Belediye Encümen kararı ile yapılan imar uygulamasının Antalya 1. İdare Mahkemesinin 2011/764 Esas, 2013/1185 Karar sayılı kararı ile iptal edildiği ve Danıştay 6. Dairesinin 2017/935 Esas, 2020/6401 Karar sayılı ilamı ile onanarak yeniden imar uygulaması işlemi yapılıncaya kadar iptal edildiği ve tapu kaydına imar iptal şerhi düşülmesi için müzekkere yazıldığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile her türlü takyidatlardan arınmış olarak idare adına tescili gerektiğini, idari yargının görevli olduğunu, davanın husumetten reddi gerektiğini, emsal alınan taşınmazın uygun olmadığını ve belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun( 2942 sayılı Kanun) Ek Madde-1 inci maddesi:
“Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 20.12.2018 tarihli ve 2016/181 Esas, 2018/111 Karar sayılı kararı ile)”
3. 26.11.2020 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesi ile Ek Madde-1 inci maddesinin 1 inci fıkrasına eklenen cümle:
"Bu süre içinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar, adli yargıda görülür."
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı ... Belediyesinden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ... vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. 16.11.2022 tarihinde kabul edilerek 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7421 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen ek madde 4’ün son fıkrasındaki; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” hükmü gereğince maktu harca hükmedilmesi gerekirken, nispi harcın hüküm altına alınmış olması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının harca ilişkin (A) bendinin (5) ve (6) numaralı alt bendi, (B) bendinin (6) ve (7) numaralı alt bendi, (C) bendinin (6) ve (7) numaralı alt bendi, (D) bendinin (5) ve (6) numaralı alt bendi, (E) bendinin (6) ve (7) numaralı alt bendi hükümden tümüyle çıkartılarak yerine “Alınması gereken 80,70 TL harcın davalı ... Başkanlığından alınarak Hazineye irat kaydına, asıl ve birleştirilen davacılar tarafından yatırılan harçların yatıran davacılara iadesine,” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı ...'ndan peşin alınan temyiz harcının isek halinde iadesine,
12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.