"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/141 Esas, 2024/404 Karar
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1111 ada 74 parsel (yeni 1111 ada 127 parsel) sayılı taşınmazın Sancaktepe Belediye Başkanlığı tarafından yapılan imar uygulaması nedeniyle bedele dönüştürülen müvekkillerinin payına takdir edilen bedelin artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 31.12.2015 tarihli ve 2013/114 Esas, 2015/485 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve arttırılan bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 31.12.2015 tarihli ve 2013/114 Esas, 2015/485 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli, 29824 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci madde ile; "24/02/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun (2981 sayılı Kanun) hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir. Bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinin üçüncü, yedinci, sekizinci ve onbirinci fıkra hükümleri, bu madde kapsamındaki davalar ve icra takipleri için de uygulanır. Devam eden dava ve icra takipleri ise, bu madde hükümlerine göre sonuçlandırılır." hükmü getirildiği, bu durumda yukarıda açıklanan hususta ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gibi, davacıların murisi ...'ın 146/8178 hisse ile malik olduğu 973 parsel sayılı 8.178 m² yüzölçümlü taşınmazda 2981 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin (b) bendi uyarınca yapılan imar uygulaması neticesinde taşınmazdan 26,79 m² düzenleme ortaklık payı kesildiği, murisin geriye 119,21 m² yeri kaldığı, 77 m² yüzölçümlü 8 ada 10 parsel sayılı taşınmazın davacıların murisi adına tescil edildiği, 42,21 m²lik kısmının ise bedele dönüştürüldüğü, davacılar murisi adına tescil edilen 8 ada 10 parsele komşu olan 9 parsel üzerindeki binanın taşkın olması nedeniyle yapılan itiraz üzerine Bakırköy Belediye Encümenin 15.10.1992 tarihli kararı ile 77 m² yüzölçümlü 8 ada 10 parsel sayılı taşınmazın sınırının düzeltilerek 55 m² yüzölçümlü 8 (yeni 1592) ada 10 parselin ...'a verildiği ve eksik verilen toplam 64,21 m²lik (42,21 m²+22 m²) yerin bedele dönüştürüldüğünün anlaşıldığı, bu itibarla imar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen 64,21 m²lik yer için takdir edilen karşılığın artırılmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde imar uygulaması sonucu davacıların murisi adına 55 m² yüzölçümü ile tescil edilen ve davanın konusu olmayan 8 (yeni 1592) ada 10 parsel sayılı taşınmazın zemin bedeline hükmedilerek idare adına tesciline karar verilmesi, kabule göre davacı tarafın 20.05.2013 havale tarihli dilekçesi ile dava değerini 65.450,00 TL olarak ıslah ettiği ve ıslah harcını yatırdığı, 15.10.2014 tarihli dilekçesi ile bu kez dava değerini 86.226,10 TL üzerinden ıslah ettiğini bildirmiş ise de ıslah harcını yatırmadığı anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 178 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ikinci ıslahın yapılmamış sayılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 25.12.2018 tarihli ve 2017/488 Esas, 2018/350 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve artırılan bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 25.12.2018 tarihli ve 2017/488 Esas, 2018/350 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınan emsale göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle karşılaştırma yapılmadan değer biçildiği gibi dava konusu taşınmaz ile aynı mahallede benzer konumda bulunan Mahmutbey köyü Pandoniçe Çiftliği 868 parsel sayılı taşınmaza Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/11 Esas, 2019/421 Karar sayılı dosyasında değerlendirme tarihi olan 23.09.1992 itibarıyla 0.50 TL/m², Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/609 Esas, 2019/589 Karar sayılı kararında Mahmutbey köyü 882 parsel sayılı taşınmaza 30.06.1993 değerlendirme tarihi itibarıyla 1.04 TL/m² değer biçildiği ve bu bedellerin Dairemiz denetiminden geçerek 2020/2532 Esas ve 2020/5911 Esas sayılı kararlar ile onandığı anlaşıldığından, dava kousu taşınmaz için uygulamanın tapuya tescil edildiği tarih itibarıyla tespit edilen bedelin inandırıcı görülmediği, davacılar murisi adına kayıtlı bulunan ve bedeline hükmedilmeyen Mahmutbey köyü 1592 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptaline karar verilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi, 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli, 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddenin ikinci fıkrası ile getirilen "Bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinin üçüncü, yedinci, sekizinci ve on birinci fıkra hükümleri, bu madde kapsamındaki davalar ve icra takipleri için de uygulanır. Devam eden dava ve icra takipleri ise, bu madde hükümlerine göre sonuçlandırılır" hükmü uyarınca harç ve vekâlet ücretinin maktu olarak hesaplanmaması, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren kanun düzenlemesi nedeniyle bedel düştüğünden, reddedilen kısım üzerinden davalı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi ve yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne ve artırılan bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu olayda el atma şartlarının oluşmadığını, emsal alınan taşınmazın uygun nitelikte olmadığını, bedelin fahiş olduğunu, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına idarece takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci madde uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının alınarak Hazineye irat kaydedilmesine, davalı idareden alınması gereken 3.034,00 TL temyize başvurma harcından peşin alınan 1.169,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.864,40 TL temyize başvurma harcının alınmasına,
20.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.