Logo

5. Hukuk Dairesi2024/8449 E. 2025/3213 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında, ilk kararın bozulmasının ardından yapılan yargılamada, mahkemenin bedelin bloke edilmediği gerekçesiyle davaya alacak davası gibi devam etmesi ve ilk kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden kesinleşen bedellerin durumunun ne olacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İlk kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden hüküm kesinleştiğinden davacı idarenin bu davalılar yönünden usuli kazanılmış hakkı bulunduğu, ilk kararı temyiz eden davalılar yönünden ise mahkemenin bloke edilmesi gereken fark bedeli açıkça belirterek davacı idareye 2942 sayılı Kanun'un 10. maddesi uyarınca süre vermesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2013/590 Esas, 2014/373 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya ili, ..., ... Mahallesi 103 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 10.06.2011 tarihli ve 2011/83 Esas, 2011/230 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 10.06.2011 tarihli ve 2011/83 Esas, 2011/230 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; bilirkişi raporunda emsal olarak incelenen satış, şirket alımı olduğu gibi, taşınmazın vergi değeri ile somut emsalin vergi değerleri arasında 3 kat değer farkı olmasına rağmen, bilirkişi raporunda 9 kat fark kabul edilerek değer biçildiğinden rapor inandırıcı bulunmadığından yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Birinci Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar vermiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; tescil hüküm yönünden mahkemece yeniden karar verilmesi gerektiğini, kamulaştırma bedelinin yüksek belirlendiğini, emsal kıyaslamasının hatalı olduğunu, faiz hükmünün de hatalı kurulduğunu, ilk kararı temyiz etmeyenler yönünden bedel kesinleştiğinden bu davalıların payı düşülmeden bedel belirlendiğini, bu nedenle de fazladan depo kararı verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin ödenmediğini, bedel ödenmediği için de davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. İlk karar davacı idare ve bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiş olup, ilk kararda tespit edilen kamulaştırma bedeli, kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden kesinleşmiştir. Mahkemece; ilk kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden kesinleşen bedel davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğundan; bozmadan sonra sadece ilk kararı temyiz eden davalıların payı hesaplanarak bu miktarın bloke ettirilmesi için davacı idareye süre verilmesi gerekirken, bozmadan sonra tespit edilen bedel üzerinden tüm davalıların payını kapsar şekilde hatalı fark bedel miktarının belirlenerek davacı idareye depo edilmesi için süre verildiği ve Mahkemece verilen sürelere rağmen belirlenen fark kamulaştırma bedeli bankaya bloke edilmediği anlaşıldığı halde davaya alacak davası olarak devam edildiği belirtilerek hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

3. 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasında "...kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen bedelin mahkemece belirlenecek banka hesabına yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye onbeş gün süre verilir.... Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir." hükmü karşısında, yatırılması gereken bedel miktarı, açık ve doğru bir şekilde gösterilerek fark bedeli bloke edilmesi için davacı idareye süre verilmesi gerekir.

4. Bu itibarla; ilk kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden mahkemece tespit edilen ilk bedelin davacı idare yönünden usuli kazanılmış hak oluşturduğundan temyiz eden davalılar payına isabet eden fark bedel miktarı açık ve doğru bir şekilde gösterilerek fark bedelin bloke edilmesi için 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca davacı idareye süre verilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken bedelin bloke edilmediğinden bahisle usul ve kanuna aykırı olarak alacak davası olarak kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

5. Mahkemenin kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden mahkemece tespit edilen ilk bedel kesinleştiğinden, davacı idarenin usuli kazanılmış hakkı gözetilerek bozma ilamı öncesi verilen ilk kararı temyiz etmeyen davalı adına bloke edilen bedelin mükerrer ödemeye sebebiyet vermeyecek şekilde adı geçen davalılara ödenmesine ve bu davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile sair yönler incelenmeksizin temyiz olunan kararın BOZULMASINA,

Davacı idare ve davalı ... vd.'den peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,

10.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.