"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2482 Esas, 2024/867 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/6 Esas, 2022/259 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda;
Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihaî kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre; davacılardan tapu kayıt maliki ... mirascıları dışındaki davacılar yönünden hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kalmaktadır.
Bu nedenle, tapu kayıt maliki davacılardan ... mirasçıları dışındaki davacılar yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verildikten sonra, davalı idarenin tapu kayıt maliki ... mirasçıları olan davacılar ... ile ... yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1627 ada 1 parsel sayılı taşınmaz açısından kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiğinden bahisle taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın usul ve esas bakımından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın ana artere cepheli olmadığından davalı ... Başkanlığının sorumluluğunun bulunmadığını, kesinleşen yargı kararı nedeniyle davacıların hak sahibi olmadıklarını, kamulaştırma işlemlerinin usulüne uygun tamamlandığını, dava tarihi itibarıyla hükmedilen bedelin fahiş olduğunu ileri sürmüştür.
2.Davacılar ... vd. vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; davanın kısmen reddi nedeniyle nispi vekâlet ücreti verilemeyeceğini, taşınmazın rayicine göre düşük bedel takdir edildiğini, karar başlığında yargılama sırasında vefat eden ... mirasçılarının gösterilmediğini ileri sürmüştür.
3.Dahili davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesinde özetle; taviz bedelinin yasal faiziyle birlikte vakıflar idaresine ödenmesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza, mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre dava tarihi itibarıyla 4.900 TL/m² birim değer üzerinden belirlenen bedelin uygun olduğu, usulüne uygun yapılmış kamulaştırma tebligatı bulunmadığından geçerli bir kamulaştırma işleminden bahsedilemeyeceği anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, ne var ki dahili davalıya ödenmesine karar verilen taviz bedeline dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği gibi Anayasa Mahkemesi 28.07.2022 tarihli, ... ve diğerleri (B. No: 2018/32734) kararı ve 30.11.2023 tarihli ve 2023/101 Esas, 2023/207 Karar sayılı iptal kararı da gözetilerek kamulaştırmasız el atma bedelinin kısmen reddi durumunda gerçek karşılık ve hakkaniyet ilkeleri gereği davalı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi gerektiğinin gözetilmemesi ve yargılama sırasında vefat eden ... mirasçılarının davaya vekâletname sunarak dahil oldukları halde karar başlığında ölü olan davacı ...'in yazılı olması doğru görülmeyerek davalı idare vekinin istinaf başvurusunun esastan reddi ile davacılar ile dahili davalı vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak,düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebebleri tekrar etmiş, ayrıca taviz bedeline ilişkin hüküm kurulurken faize ilişkin hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, maktu harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gibi davanın reddedilen kısmı yönünden lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; yapılan keşif sonrası alınan fen bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmaza fiilen el atılmamış ise de 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun mülga 16 ncı maddesi gereği davacılar murisinin payının davalı idare adına tesciline karar verildiği gözetildiğinde taşınmaz bedelinin alınan rapor uyarınca davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğrudur.
4.Dosya içindeki bilgi ve belgelere,kararın dayandığı gerekçeye göre; dava konusu taşınmaza 1983 tarihinden sonra el atıldığının kabulü ile nispi harç ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olduğu gibi 18.01.2024 tarihli ve 32433 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 30.11.2023 tarih ve 2023/101 Esas, 2023/207 Karar sayılı kararı ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarına ilişkin olarak 6100 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen “Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.” hükmünün Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiğinden davanın reddedilen kısmı yönünden davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi uygundur.
5.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen diğer nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
6. 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 18 inci maddesi gereğince taviz bedeline hükmedilmesi doğru ise de aynı Kanun'nun 19 uncu maddesi taviz bedelinin tahsiline ilişkin izlenecek yöntemin açıklandığı, buna göre; hükmedilen taviz bedeline ayrıca faiz işletilmesine karar verilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden İlk Derece Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı İdare Vekilinin Davacılar ... ve ... Dışıdaki Davacılara İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
B. Davalı İdare Vekilinin Davacılar ... ve ...'a İlişkin Temyizi Yönünden;
1.Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin hüküm fıkrasının (2) nolu bendinin (A) alt bendinde yazılı '' dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile '' ibaresinin hükümden çıkarılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.