Logo

5. Hukuk Dairesi2024/8515 E. 2025/3613 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle gecikmeli ödenen tazminat bedeline ilişkin yasal faiz dışında munzam zarar talep edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Yasal faizin temerrüt nedeniyle oluşan zararı karşıladığı, davacının faiz dışında bir zararın varlığını ve miktarını ispatlayamaması nedeniyle, munzam zarar talebinin reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/564 Esas, 2024/513 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/559 Esas, 2023/415 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zararın tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1015 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak 2012 yılında açılan el atma davasının kabul ile sonuçlandığını, dava tarihinden yaklaşık 9,5 yıl sonra kararın 10.06.2021 tarihinde kesinleştiğini ve bedelin 14.07.2021 tarihinde tahsil edildiğini, taşınmazın güncel değeri yerine dava tarihindeki zararın karşılanmış olduğunu, enflasyon nedeniyle paranın alım gücünün yitirilmesi nedeniyle yasal faizin zararı karşılamadığını, dava tarihindeki metrekare birim fiyatının 1.100,00 TL, ödemenin yapıldığı tarihte ise metrekare birim fiyatının 8.000,00 TL 9.000,00 TL olduğunu, dolayısıyla zararın yaklaşık % 10 unun karşılanmış olduğunu, % 90 ının karşılanmadığını, bedelin geç ödenmesi nedeniyle oluşan munzam zararın ticari faiziyle birlikte davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı tarafça verilmiş cevap dilekçesine dosya içerisinde rastlanmamıştır..

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hukuka aykırı olduğunu, iş bu dava ile el atma davasının farklı davalar olduğunu, taşınmaz bedelinin 9,5 yıl öncesine ait değer üzerinden ödemesinin yapılmış olduğunu, enflasyon nedeniyle paranın alım gücünü yitirdiğini, yasal faizin işbu zararı karşılamadığını, metrekare birim fiyatlarındaki artışlar gözönüne alındığında zararın %90'lık kısmının karşılanmamış olduğunu, aşırı fiyat artışlarının munzam zararı ortaya koyduğunu, örnek Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararları da gözetilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kanun koyucu para borcunun geç ödenmesi ya da ödenmemesi halinde bir zararın mevcut olduğunu kural olarak benimsemiştir. Diğer bir deyişle temerrüt faizi miktarınca alacaklının zarara uğradığı yasal bir karine olarak kabul edilmiştir. Bunun dışında davacının herhangi bir karineden istifade etme olanağı yasal olarak mevcut değildir. Davacı para alacağını zamanında tahsil etmesi halinde ne şekilde kullanacağını, paranın zamanında verilmemesi nedeniyle faiz dışında ne gibi maddi zararlarının oluştuğunu somut delilerle ispat edemediğinden munzam zarar istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği hâlde, Mahkeme tarafından davanın usulden reddine karar verilmesi doğru değil ise de istinaf eden davacı olduğundan bu hususta kararın düzeltilmesine gidilmemiş olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zararın tahsili hususundadır.

2. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.