"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/310 Esas, 2023/415 Karar
DAVA TARİHİ : 15.09.2008
KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece idari yargının görevli olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Daresince onanmış, davalı ... vekilinin karar düzeltme talebinin de feragat nedeniyle reddine karar verilmiş ve karar 19.12.2017 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacılar vekili tarafından idari yargıda açılan dava sonucunda görev yönünden davanın reddine ilişkin verilen karar üzerine çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosya Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir.
Uyuşmazlık Mahkemesinin 05.07.2021 tarihli ve 2021/384 Esas, 2021/425 Karar sayılı kararı uyarınca adli yargının görevli olduğuna kesin olarak karar verilmiştir.
Uyuşmazlık Mahkemesi kararı üzerine işin esasına girilerek Mahkemece davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, davalı ... yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Kayseri ili, ..., 3153 ada 4 parselde kayıtlı taşınmazın hissedarı olduklarını, dava konusu taşınmazın 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci maddesine göre uygulamaya tabi tutularak davacı müvekkillerine tahsis edilen dava konusu imar parselinin, davalılardan hazırlanan 1/1000 ölçekli İmar Uygulama Planları ile lise alanı olarak ayrılmış ve düzenlenmiş olduğunu, bu nedenle süresi belli olmayan bir sınırlandırmaya tabi tutulduğunu, aynı muhitte yer alan diğer taşınmazların oldukça yüksek rayiçler ettiğini, müvekkillerinin maliki bulunduğu taşınmazından bağımsız yararlanma ve taşınmazı başka türlü kullanma imkanının kalmadığını, bu duruma göre hukuken kamulaştırmasız el atma şartlarını gerçekleştiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 7.000,00 TL tazminatın davalı idarelerden müştereken ve müteselsilen yasal faizi ile birlikte alınarak davacı müvekkillerine tapu kaydındaki ve veraset ilamındaki payları oranında ödenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece davanın davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, davalı ... yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekilli temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin yerinde olduğunu; ancak idare aleyhine verilen vekâlet ücretinin kaldırılması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ( 6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Ek 1 inci maddesi.
5. 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluşu ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 28 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı ... vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3.Davanın açıldığı tarihte davacı davasında haklı olduğundan lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru ise de talep edilen tutar maktu vekalet ücreti altında olduğundan bu tutar ile sınırlı olarak vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının; (4) numaralı bendinde bulunan " 17.900" ibarenin çıkartılması, yerine "7.000,00 " sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
10.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.