"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/319 Esas, 2023/507 Karar
DAVA TARİHİ: 20.01.1983
KARAR : Ret
Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ...ili, ..., ... Mahallesinde bir grup taşınmazın ... Komutanlığına ait Askeri Saha içerisinde kaldığını, bu taşınmazların Milli Savunma Bakanlığınca kamulaştırıldığını, Takdir Komisyonunca taşınmaz için biçilen değerin 6830 sayılı Kamulaştırma Kanunu (6830 sayılı Kanun) hükümlerine uygun olarak bankaya makbuz karşılığı ve davalıların nam ve hesabına bloke edildiğini, davalılar ve varislerinin bugüne kadar kamulaştırma işlemine ve kamulaştırma bedeline karşı herhangi bir dava açmadıklarını beyanla davaya konu taşınmazların 6830 sayılı Kanun'un 17 nci maddesi gereği davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.05.1984 tarihli ve 1983/50 Esas, 1984/125 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve davaya konu taşınmazların davalı taraf adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 08.03.2016 tarihli ve 2014/6705 Esas, 2016/3993 Karar sayılı karar ile bir kısım davalının dava tarihinden evvel vefat ettikleri, bir kısmının ise yargılama sırasında vefat ettikleri, bu kapsamda taraf teşkilinin tam olarak sağlanmaksızın esas hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı, dava konusu 28 parça taşınmaz hakkındaki yargılamanın sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için her bir parsel yönünden davaların ayrılması gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 27.11.2019 tarihli ve 2018/712 Esas, 2019/1356 Karar sayılı kararı ile bozmaya uyularak verilen tefrik kararı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın ...İl İdare Kurulunun 23.08.1973 tarihli ve 1973/1448 sayılı kamu yararı kararı uyarınca kamulaştırılmasına karar verildiği, kamulaştırma tarihinde hissedar olan davalıların murisi Hacer Atar adına kamulaştırma evraklarının tebliğe çıkartıldığına ve takdir edilen kamulaştırma bedelinin muris adına bankaya yatırıldığına dair bilgi ve belgeye dosya arasında rastlanmadığının anlaşıldığı, bu itibarla kesinleşmiş bir kamulaştırma işleminin varlığından söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 346 ada 9 parsel sayılı taşınmaz olduğu, taşınmaz bilgisinde hataya düşüldüğü, dava konusu taşınmazın usulüne uygun kamulaştırıldığı ancak aradan uzun zaman geçtiğinden tebligat evrakı ve ödeme makbuzuna rastlanmadığını, dava konusu taşınmazın kamulaştırma işlemlerinin yapıldığı dönemde yürürlükte olan mevzuatlar değerlendirildiğinde, tebligat hususunda 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun dikkate alınması gerektiği sabit olduğundan, bahsi geçen taşınmaza ilişkin kamulaştırma işlemleri ile akabinde tesis edilen iş ve işlemler ile yapılan çalışmalar usul ve yasaya uygun olarak yürütülmüş olup mahkemece eksik olduğu belirlenen belge ve evrakların tespitine yönelik yeterli düzeyde inceleme ve araştırma yapılması ve akabinde davanın kabulüne ilişkin karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi ile Geçici 1 inci maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 08.03.2016 tarihli ve 2014/6705 Esas, 2016/3993 Karar sayılı bozma kararı doğrultusunda Mahkemece her bir parsel yönünden davalar tefrik edilmiş, ...İli, ..., ... Mahallesi 321 ada 9 parsel sayılı taşınmaz bakımından açılan davaya eldeki dosya üzerinden devam edilmiş, dava konusu 321 ada 9 parsel sayılı taşınmazın bir çok kez ifraz ve tevhit işlemi gördüğü, dosya kapsamından 346 ada 31, 32, 34, 35, 37, 38, 39 ve 41 parseller oluştuğu ve 346 ada 9 parsel sayılı taşınmazın da 346 ada 31 parsel sınırları içerisinde kaldığı anlaşıldığından taşınmaz bilgisinde hata görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
27.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.