"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/169 Esas, 2024/621 Karar
KARAR : Usulden ret/ Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manavgat 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/437 Esas, 2022/293 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, Manavgat ilçesi, ... Mahallesi 109 ada 6 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın gerçek değerinin tespitini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı karşılığının tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda belirlenen değerin müvekkili idare tarafından yapılan kıymet takdirindeki bedele uygun olmadığını, raporda emsal kabul edilen taşınmazın emsal olamayacağını, raporda değer azalış oranının da yüksek belirlendiğini, taşınmazda makineli tarımı güçleştirecek ve üretimi kısıtlayacak bir durum bulunmadığını, objektif değer artış oranının yüksek belirlendiğini, getirisi yüksek ürünlerin münavebeye alındığını, emsal alınan taşınmazın satış tarihinden itibaren ÜFE ile güncelleyerek metrekare birim fiyatı çıkarılmasının yanlış bir uygulama olduğunu, üretim masraflarının brüt gelirin üçte biri oranında alınmasının yanlış bir uygulama olduğunu belirterek ve resen gözetilecek sebeplerle de kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, istinaf aşamasında sunulan 15.10.2022 havale tarihli ek dilekçede ise kamulaştırma bedeline işletilecek faizin başlangıç tarihinin 23.05.2022 tarihi olması gerektiği hâlde, 23.05.2021 olarak yazıldığını, hatalı karar nedeni ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını belirterek faiz başlangıç tarihinin de düzeltilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yasal hasım konumundaki müvekkil lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği hâlde, bu hususta herhangi bir hüküm kurulmadığını karardaki bu eksikliğin giderilmesi gerektiğini belirterek resen dikkate alınacak sebeplerle de yerel Mahkeme kararının düzeltilmesine ve müvekkili lehine vekâlet ücreti takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm davalı vekiline 02.08.2022 tarihinde, davacı idare vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesi ise 17.08.2022 tarihinde elektronik tebligat yolu ile davalı vekiline tebliğ edilmesine rağmen davalı vekili tarafından iki haftalık yasal başvuru süresinden sonra 20.10.2022 UYAP havale tarihli dilekçesi ile katılma yolu ile istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde yapılmamış olması nedeniyle usulden reddine, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde ise arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, değerlendirmeye esas alınan Antalya ili Manavgat ilçesi, ... Mahallesi 130 ada 7 parsel sayılı emsal taşınmazın satış tarihinin dava tarihinden önce ve tapuda yapıldığı, bu satışın özel nitelikte olmadığı ve emsal kıyaslamasına esas alınabileceği, emsal ile dava konusu taşınmazın mevkii, konum, nitelik, yüzölçümleri, vergi beyan değerleri bakımından kıyaslaması yapılarak ve benzer özellikleri ile üstün ve eksik yanları gözetilerek değerinin hesaplandığı, dava konusu ve emsal taşınmazın vergi değerleri ile bilirkişilerce tespit edilen değer arasında ters orantı bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu taşınmazın dava tarihi itibarıyla metrekare birim fiyatının 466,74 TL olarak hesaplanmasında ve enerji nakil hattının dava konusu taşınmaz üzerinde kapladığı alan ve geçiş güzergahı dikkate alındığında %50 değer azalışı oranı uygulanmak suretiyle değer düşüklüğü oranı tespit edilip kamulaştırma irtifak bedelinin buna göre belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediği ayrıca davacı idare vekili istinaf aşamasında sunduğu ek dilekçede İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararında kamulaştırma bedeline işletilecek faizin başlangıç tarihinin hatalı yazıldığını ileri sürmekte ise de kamu düzenine ilişkin olmayıp süresinden sonra ileri sürülen istinaf sebeplerinin incelenmesinin mümkün olmadığı kanaatine varılarak davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı karşılığının tespiti istemine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddenin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Hükme esas bilirkişi raporunda emsal alınan taşınmaz satışı icra yolu ile limited şirkete yapılan özel amaçlı satış olup emsal olarak kabul edilemeyeceğinden rapor inandırıcı görülmemiştir.
5. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik incelemeyle hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.