Logo

5. Hukuk Dairesi2024/8743 E. 2025/3723 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin ve dava konusu taşınmazın gerçek bedelinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1007. maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinin yerinde olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2253 Esas, 2024/1107 Karar

KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/519 Esas, 2023/196 Karar

Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun davacılar yönünden esastan reddine, davalı Hazine yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleştirilen davaların kesin olarak kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 01.07.2024 tarihli ek kararla temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek karar davalı Hazine vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez.

Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması halinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Asıl ve birleştirilen 2023/72 Esas sayılı dosyalarının davacılarının tamamı ile birleştirilen 2023/136 Esas sayılı dosyasının davacısı ... yönünden hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Birleştirilen 2023/136 Esas sayılı dosyasının davacısı ... yönünden ise hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar 474.407,17 TL olup karar tarihi itibarıyla adı geçen davacı yönünden Bölge Adliye Mahkeme kararının kesin olmadığı anlaşılmıştır.

Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin 01.07.2024 tarihli ek kararının adı geçen davacı yönünden ortadan kaldırılması gerekir.

Davalı Hazine vekilinin birleştirilen 2023/136 Esas sayılı dosyasının davacısı ... yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde özetle; dava konusu Yalova ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 98 parsel (yeni 112 ada 24 parsel) sayılı taşınmazın 6.954,95 m²lik kısmının Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesince 2014/214 Esas, 2016/149 Karar sayılı kararı ile tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tescil edilmiş olduğunu belirterek davalı Hazineden zararın tazminini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; müvekkil idareye husumet yöneltilemeyeceğini, hak düşürücü ve zamanaşımı süresinin geçtiğini, 4721 sayılı Kanun 1007 nci maddesi uyarınca tazminat koşullarının oluşmadığını, davanın reddi ile vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulü ile belirlenen tazminatın tescil kararının kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetüle; taşınmazın nitelikleri göz önüne alındığında belirlenen bedelin çok düşük olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın arazi vasfında olduğunu, arsa olarak kabulünün yerinde olmadığını, emsal alınan taşınmazın uygun nitelikleri taşımadığını, bedelin fahiş olduğunu, vekâlet ücretine ilişkin bendin hatalı tesis edildiğini, davanın reddi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki dava konusu Yalova ili, ... ilçesi, ... mevki, 98 parsel (yeni 112 ada 24 parsel) sayılı taşınmazın zeminine emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde, üzerindeki yapıya da resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek toplam bedelinin belirlenmesi yerinde olup, belirlenen bedelin tapu iptal tescil davasının kesinleşme tarihi olan 09.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gibi, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliği ve konumuna göre 09.09.2020 dava tarihi itibarıyla 975,00 TL/m² birim değer üzerinden belirlenen zemin bedelin uygun olduğu, mahkeme kararında usul ve kanuna aykırı bir husus görülmediği; ancak davacıların taşınmazda paydaş oldukları anlaşılmakla, hükmedilen toplam tazminat değeri üzerinden davacılar lehine tek bir vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken her bir dava yönünden ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/214 Esas sayılı kararı ile davaya konu taşınmazın 6.954,95 m²lik kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın 09.09.2020 tarihinde kesinleştiği, eldeki asıl ve birleştirilen davaların 10 yıllık zamanaşımı sürelerinde açıldığı anlaşılmaktadır.

3. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine göre arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve dava konusu taşınmazın gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 01.07.2024 tarihli ek kararın davacı ... yönüden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.