Logo

5. Hukuk Dairesi2024/8767 E. 2025/1030 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında, bedelin tespiti, ödenmesi ve tescil işlemleri ile ilgili hususlarda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı idarenin kamulaştırmada pay sahibi olduğu oranın gözetilmemesi, bazı mirasçıların davaya dahil edilmemesi, yasal faizin doğru hesaplanmaması, davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve eksik taraf teşkili gibi hususlar gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2011/863 Esas, 2013/531 Karar

DAVALILAR : 1. ... vd. vekili Avukat ...

2. ... vd. vekili Avukat .....

3. ... vd. vekili Avukat ...

4. ... vd. vekili Avukat ... ...

5. ... vd. vekili Avukat ...

6. ... vd.

KAYYIM : ...kayyımı ...Defterdarlığı vekili

Avukat ...

DAVA TARİHİ : 28.12.2011

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare, bir kısım davalı kayyımı ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ...ili, ..., ... köyü 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar ... Çalışır vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için acele kamulaştırma dosyasında belirlenen bedelin düşük olduğunu, acele kamulaştırma sürecinde taşınmazın bulunduğu bölgedeki münavebeli ürünler listesinin İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden talep edildiğini, ancak domates, patlıcan, kabak gibi bölgede ekilebilecek tüm ürünlere ait listenin gönderilmediğini, bu nedenle münavebeye alınan ürünlerden kaynaklı olarak gerçek değerinin altında bir değer belirlendiğini, keza kapitalizasyon faizinin %3, objektif değer artışının %200 oranında alınması gerektiğini, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesini, dava tarihinden itibaren en yüksek oranda faiz uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için acele kamulaştırma dosyasında belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın yılda üç ürün alınabilen 1. sınıf sulu tarım arazisi niteliğinde olduğunu, bölgede sebze yetiştiriciliği yapıldığını, münavebe deseninin buna göre belirlenmesini, kapitalizasyon faiz oranının %3 olarak alınmasını, tespit edilen bedele acele el koyma tarihinden itibaren kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz uygulanmasını ve müvekkilleri lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

3. Davalılar Mehmet Kanar vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için acele kamulaştırma dosyasında belirlenen bedelin düşük olduğunu, acele kamulaştırma sürecinde taşınmazın bulunduğu bölgedeki münavebeli ürünler listesinin İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden talep edildiğini, ancak domates, patlıcan, kabak gibi bölgede ekilebilecek tüm ürünlere ait listenin gönderilmediğini, bu nedenle münavebeye alınan ürünlerden kaynaklı olarak gerçek değerinin altında bir değer belirlendiğini, keza kapitalizasyon faizinin %3, objektif değer artışının %200 oranında alınması gerektiğini, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesini, dava tarihinden itibaren en yüksek oranda faiz uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.

3. Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için acele kamulaştırma dosyasında belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın arsa vasfında değerlendirilmesi gerektiğini, aksi yönde kanaat oluşursa taşınmazın sulu tarım arazisi olarak kabul edilerek %3 oranında kapitalizasyon faizinin uygulanmasını, objektif değer artışının %100 oranında alınması gerektiğini, tespit edilen bedele dava tarihinden itibaren kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz uygulanmasını ve müvekkilleri lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare, bir kısım davalı kayyımı ve bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, münavebeye alınan ürünlerin yörede yetiştirilen ürünler olmadığını, kapitalizasyon faiz oranının yüksek uygulandığını, böylece taşınmaz için fahiş bir bedel belirlendiğini ileri sürmüştür.

2. Bir kısım davalı kayyımı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taraf teşkili sağlanmadan, davaya katılma imkanı sunularak yargılama sırasında yapılmış olan keşif ve bilirkişi raporu başta olmak üzere tüm işlemlere itiraz hakkı tanınmadan verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, dava tarihinin dört ay sonrasından başlamak üzere karar tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına ilişkin hüküm kurulmamasının hatalı olduğunu, vekil olarak davaya dahil edilmedikleri için müvekkilleri lehine vekâlet ücretine de hükmedilmediğini ileri sürmüştür.

3. Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu, aynı bölgedeki bir başka taşınmaza ilişkin davada ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü resmî verilerinin yanıltıcı sonuçlara yol açabileceği gerekçesiyle ...ili, Silifke ve Erdemli ilçeleri resmî verileri temin edilerek veri ortalamaları esas alınmak suretiyle hesaplama yapıldığını, dava tarihinin dört ay sonrasından başlamak üzere karar tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına ilişkin hüküm kurulmamasının hatalı olduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki ...ili, ..., ... köyü 2 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare, bir kısım davalı kayyımı ve bir kısım davalılar vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dava konusu taşınmazda davacı idarenin 2477/63504 oranında pay sahibi olduğu gözetilmeksizin tam pay üzerinden hüküm kurulması doğru değildir.

5. Dava konusu taşınmazın tapu maliklerinden Mansur oğlu ..., Mansur oğlu ... Mansur kızı... (...) ve Mansur kızı ...davalı olmadığı halde gerekçesi gösterilmeden adı geçen tapu maliklerinin de payını kapsar şekilde hüküm kurulmasının isabetli olduğu söylenemez.

6. Kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere karar tarihine kadar yasal faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi uygun bulunmamıştır.

7. Yargılama esnasında vefat eden davalı tapu maliki ...’in mirasçıları olan ..., ... (...), ...... ve ...... davaya dahil edildiği halde gerekçeli karar başlığında adlarına yer verilmemesi hatalıdır.

8. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare, bir kısım davalı kayyımı ve bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Davacı idare ve davalılardan ... vd.'den peşin alınan harçların istenildiğinde iadesine,

23.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.