Logo

5. Hukuk Dairesi2024/8769 E. 2025/536 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedeli ve ecrimisilinin tespiti, yargılama giderlerinin paylaştırılması ve takyidatların bedele yansıtılıp yansıtılmaması hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın bedelini belirlerken tapu kaydındaki takyidatları dikkate almaması, yargılama giderlerinin paylaştırılmasında Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararına uygun davranmaması ve bozma kararına rağmen davalı lehine kazanılmış hakkı gözetmemesi hatalı olmakla birlikte, bu hataların düzeltilmesi yeniden yargılama gerektirmediğinden, hüküm fıkrası düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/361 Esas, 2023/363 Karar

ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN

DAVADA DAVACILAR : ... vd. vekili Avukat ...

ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN

DAVADA DAVALI : ... vekili

Avukat ...

DAVA TARİHİ : 27.03.2014

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen 2016/434 Esas sayılı davanın kabulüne, birleştirilen 2019/1 Esas sayılı davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili ve asıl dava ile birleştirilen 2019/1 Esas sayılı davanın davacıları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ..., ...Mahallesi 861 ada 4 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılamadan fiilen el atıldığından tazminat ve ecrimisil bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

2. Birleştirilen 2016/434 Esas sayılı davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ..., ...Mahallesi 861 ada 4 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılamadan fiilen el atıldığından tazminat bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

3. Birleştirilen 2019/1 Esas sayılı davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; asıl davanın davacıları lehine toplam 163.105,75 TL tazminat bedelinin davalı idareden tahsili ile davanın asıl dosya ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atmanın yasal koşullarının oluşmadığını, ecrimisil isteyebilmek içinde yasal şartların bulunmadığını beyan etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 01.12.2014 tarihli ve 2014/154 Esas, 2014/588 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; emsalin taşınmazla aynı konumda olması, taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve değerlendirme gününden önce satılan taşınmazlar da emsal alınabilir. Bu emsalin satış fiyatına Türkiye İstatistik Kurumu Üretici Fiyat Endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar belirtilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmeli ve bu suretle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri belirlenmesi gerektiği, emsal kayıtlar Tapu Müdürlüğünden getirtildikten sonra bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptanmalıdır. İncelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması hâlinde dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci maddesinin ikinci fıkrası gözetilerek düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 4650 sayılı Kanun ile değişik 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir. Buna göre dava konusu taşınmaz ve emsallerin emlak vergisine esas tutulan asgari metrekare değerlerinin ilgili Belediye Başkanlığından 2014 yılı itibarıyla getirtilerek karşılaştırılması ve değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmiş olması gerekir. Yukarıda açıklanan esaslara uygun olarak alınacak bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması gerekirken Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın cephe aldığı Mithatpaşa Caddesinin 2014 yılı asgari vergi beyan değerinin 6.671,00 TL/m² olup bu değerden daha düşük bir bedel belirlenmesi hayatın olağan akışına aykırı olacağı gerekçesiyle vergi beyan değeri olan 6.671,00 TL/m² birim fiyat üzerinden bedel belirlenmesi, arsa niteliğindeki bir taşınmaz için ecrimisil bedeli hesaplanırken taşınmazın bulunduğu mevkideki diğer arsaların dava tarihinden geriye doğru ecrimisil istenen süre içinde kiraya verilip verilmedikleri, veriliyor ise nasıl ve ne şekilde kiralandıklarının taraflardan delilleri sorulmak suretiyle tespit edilip, emsal kira sözleşmeleri ibraz ettirilerek emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle bedel tespit edilmesi gerekir. Mahkemece, yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak hazırlanacak bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması gerekirken soyut olarak otopark olarak kullanılabileceği belirtilmek suretiyle herhangi bir emsal kira sözleşmesi esas alınmadan hazırlanan rapora göre ecrimisile hükmedilmesi ve 2942 sayılı Kanun'un 6487 sayılı Kanun'la değiştirilen Geçici 6 ncı maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli, 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekâlet ücretinin nispî olarak uygulanması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 24.04.2019 tarihli ve 2016/427 Esas, 2019/382 Karar sayılı kararı ile asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen 2016/434 Esas sayılı davanın kabulüne, birleştirilen 2019/1 Esas sayılı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; birleştirilen İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/434 Esas, sayılı dosyası yönünden; arsa niteliğindeki İzmir ili, ..., ...Mahallesi 861 ada 4 parsel sayılı taşınmaza, birleştirilen dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş; ancak asıl davada; bozma öncesi, dava konusu taşınmazın metkekaresine 6.671,00 TL/m² değer biçen bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınarak karar verilmiş, bu karar davacı idare vekilince tespit edilen bedelin yüksek olduğundan, davacılar vekili tarafından ise yalnızca vekâlet ücretinini nispî hesaplanması gerektiğinden bahisle düzeltilerek onama talebi ile temyiz edilmiş olup, taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan)18. Hukuk Dairesince yapılan incelemede bozulmasına karar verilmiş, bozma sonrası yapılan yargılamada dava konusu taşınmazın metrekare birim fiyatına 8.622,34 TL/m² takdir edildiği anlaşılmış olup davacılar vekilince asıl dava ile ilgili kararın sadece vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek onanması talebi ile temyiz edildiği dikkate alındığında, bozma öncesi tespit edilen 6.671,00 TL/ m² birim bedeli yönünden davalı idare lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeden bozmadan sonra birleştirilen İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/1 Esas sayılı dosyasında davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi, reddedilen kısım üzerinden hesaplanan davalı idare lehine hükmedilen vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı idareye verilmesi gerekirken, Hazineye irat kaydedilmesi ve kabule göre; davacılardan ...’ın tapu maliki ...ın 1/2 paylı mirasçısı, davacı ...’ın ise tapu maliki...ün 3/4 paylı mirasçısı olduğu gözetilmeden hesaplamada hata yapılmak suretiyle yazılı şekilde az bedele hükmedilmiş olduğu gerekçeleriyle hükmün taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen 2016/434 Esas sayılı davanın kabulüne, birleştirilen 2019/1 Esas sayılı davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; aleyhe yargılama giderine ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğinden düzeltilerek onama kararı verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; harçların nispi uygulanmasının hatalı olduğunu, taşınmaz değerinin yüksek belirlendiğini, ecrimisil tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacılar tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ve ecrimisil bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2024 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından alan 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda mahkeme harçlarının nispi olarak uygulanması gerektiğinden, davalı idare vekilinin harcın maktu olarak hüküm altına alınmasına ilişkin temyiz itirazı yerinde bulunmamıştır.

3.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. 18.01.2024 tarihli ve 32433 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 30.11.2023 tarihli ve 2023/101 Esas, 2023/207 Karar sayılı kararı ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarına ilişkin olarak 6100 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen “Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.” hükmü Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiğinden davacılar aleyhine asıl davada yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalıdır.

5. Taşınmazın tapu kaydında yer alan takyidatların hüküm altına alınan bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (A) bendinin (6) numaralı alt bendinin tamamen çıkartılması (9) numaralı alt bendinde yer alan “kabul red oranı dikkate alınarak 4.708,79-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacılar üzerinde bırakılmasına,” ibaresinin çıkartılması, yerine “davalı idareden alınarak davacılara verilmesine” ibaresinin yazılması, devamla hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak “Taşınmazın tapu kaydında yer alan takyidatların hüküm altına alınan bedellere yansıtılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı idare ve davacılar ... vd.'den peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde iadesine, davalı idare ve davacılar ... vd.'ne aşağıda yazılı karar istek halinde iadesine

14.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.