"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/13 Esas, 2023/196 Karar
DAVA TARİHİ : 02.09.2019
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kırklareli ili, köyünde bulunan 109 ada 107 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi ile dava konusu taşınmazın son derece verimli bir toprak yapısına sahip olduğunu, çiftçiler tarafından tercih edilen tarıma uygun bir toprak yapısının olduğunu, objektif değer artırıcı özellikleri dikkate alınarak kamulaştırma bedelinin tespit edilmesini, yapılacak keşifte oluşturulacak bilirkişi heyetinden taşınmazların objektif değer artıcı özellikleri de dikkate alınarak reel ve dava tarihi itibarıyla değerinin belirlenmesi hususunda rapor alınmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 27.04.2021 tarihli ve 2019/175 Esas, 2021/108 Karar sayılı kararı ile kamulaştırma bedelinin tespiti ile depo edilen bedelin derhal davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 05.04.2022 tarihli ve 2021/1105 Esas, 2022/682 Karar sayılı kararıyla, arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın niteliği ve konumuna göre belirlenen kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının yerinde olduğu, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun bulunduğu, böylece Mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığı anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; münavebeye esas alınan ürünlerin üretim masraflarının brüt gelire çok yakın olması ekonomik tarım yapılmasında tereddüt yaratacağından (brüt gelirinin 1/3'ü oranından da az olmaması gerektiği yönündeki Dairemiz yerleşik uygulaması da dikkate alınarak), bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle, komisyon tarafından kıymet takdiri yapılırken, kamulaştırmaya konu taşınmazda yetişebilecek Buğday-Ayçiçeği-Mısır münavebesinin esas alınarak 1 m² arazi bedeli 6,87 TL olarak hesaplanırken bilirkişi heyeti Buğday-Ayçiçeği-Patates münavebesini uygulayarak 1 m² arazi bedelini 19,65 TL olarak belirlendiğini, münavebe sisteminin farklı olması fiyat artışına sebep olduğunu, üretim giderlerinin içeriği hakkında hiçbir bilgi verilmediğini hesaplama yapılırken gider olarak hangi kalemlerin dikkate alındığı ve bu rakama nasıl ulaşıldığına dair açıklayıcı bir tablo oluşturulmadığını, kamulaştırma bedelinin belirlenmesi için gerekli bilgilerin resmi makamlardan istenilmediği dosya kapsamından anlaşıldığından bedel tespitinin somut ve bilimsel veriler kullanılmadan belirlendiğini ve mahkemece iş bu bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, taşınmazın çıplak arazi değerinin %25 oranında artırıcı unsur bedelin artmasına neden olduğunu ileri sürmüştür.
2.Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarına yapılan itirazlar dikkate alınmamış olup taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmediğini, münavebe ürünlerinin seçiminde ve alınabilecek verim miktarında hatalı davranılarak, getirisi az ürünler tercih edildiğini, dava konusu gayrimenkule çok yakın konumdaki gayrimenkuller meyve ve sebze bahçesi olarak kullanılmakta olup, bu nedenlerle dava konusu gayrimenkule uygulanan objektif değer artışının çok düşük olduğunu, bunun müvekkillerinin hak kaybı yaşamasına neden olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371 ve 373 üncü maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Bozma öncesi tespit edilen bedele bozma öncesi ilk karar tarihine kadar, bozma sonrası fark bedele ise bozma sonrası karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken, tüm bedele son karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkeme kararının hüküm fıkrasının; (5) numaralı bendinin hükümden çıkarılması, yerine “Mahkememizce bozma öncesi tespit edilen 618.101,52 TL kamulaştırma bedeline dava tarihinden sonra 4 aylık sürenin bitimi olan 03.01.2020 tarihinden ilk karar tarihine, bozma sonrası tespit edilen fark kamulaştırma bedeli olan 306.785,73 TL'ye ise 03.01.2020 tarihinden son karar tarihi olan 13.06.2023 tarihine kadar işleyecek yasal faizin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Taraflardan ayrı ayrı 3.034,00 TL temyize başvurma harcından peşin alınan 1.169,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.864,60 TL harcın alınmasına, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
12.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.