"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1093 Esas, 2023/997 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/223 Esas, 2023/98 Karar
Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, ..., ... Mahallesi 27968 ada 15 parsel sayılı taşınmaza 1958 yılında kesinleşen tapulama işlemleri sonucunda ..., ..., ..., ... ..., ... ve ...'un malik olduklarını, davacının 08.05.2000 tarihinde diğer hisseleri alarak taşınmazın tek maliki olduğunu, taşınmaz davacı adına tapu siciline kayıtlıyken Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/184 Esas, 2012/167 Karar sayılı kararı ile 12.066 m² yüzölçümlü bölümünün tapusunun iptal edilerek Hazine adına tesciline karar verildiğini ve hükmün 17.06.2014 tarihinde kesinleştiğini ileri sürerek belirlenecek tazminatın dava tarihinden itibaren faiziyle davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu parselin geldisi 793 kadastro parseli olup 39.625 m² miktarıyla 26.08.1957 tarihinde şahıslar adına tapuya tescil edildiğini, daha sonra taşınmazın ifrazı sonucu güney kısmının 583 m² alanlı 2149 parsel, kuzey kısmının ise 39.042 m² alanlı 2148 parsel numarasını aldığını ve Antalya 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1999/2 sayılı dosyası nedeniyle cebri satış yoluyla 2148 parselin davacı kooperatifin mülkiyetine geçtiğini, dava konusu 2148 parselin Yamansaz Gölü Doğal Sit Alanında kalması nedeniyle Hazine tarafından dava açıldığını ve Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/308 Esas sayılı dosyasında taşınmazın bir kısmının Hazine adına tesciline karar verildiğini, 4721 sayııl Kanun'un 1007 ncimaddesinde hükmünden yararlanamayacağını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminata konu Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/184 Esas, 2012/167 Karar sayılı kararının 17.06.2014 tarihinde kesinleştiğini, ıslah tarihinin 17.04.2018 olduğunu, 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, ıslah talebi kabul edilse dahi ıslah edilen rakama zarar tarihinden itibaren faize hükmedilemeyeceğini, faiz başlangıç tarihinin ıslah tarihi olması gerektiğini, yapılan tescilin yolsuz olduğunu, davacının iyi niyetli olmadığını, taşınmazın tam anlamıyla kullanımının mümkün olmadığını, değerinin çok fazla hesaplandığını, dosyada verilen üç kararda da aynı rakam üzerinden hüküm kurulurken her kararda farklı vekâlet ücretlerine hükmedildiğini, davanın açılış tarihi itibarıyla taşınmazın değerinin tespit edilebilir olduğundan belirsiz alacak davası olarak davanın açılamayacağını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tazminata konu ... Mahallesi 27968 ada 15 parsel sayılı taşınmaz davacı adına tarla niteliğiyle ve 39.039,93 m² yüzölçümüyle tapuda kayıtlı iken Maliye Hazinesi tarafından bir bölümünün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle açılan tapu iptali ve tescil davası sonucunda Antalya 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.05.2012 tarihli ve 2012/184 Esas, 2012/167 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulü ile parselin C2 ile gösterilen 12.066 m²lik kısmına ilişkin davalı adına olan tapu kaydının iptaliyle davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verildiği ve kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 17.06.2014 tarihinde kesinleştiği; taşınmazın davacı adına tescilli tapu kaydının kısmen iptali nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca devletin kusursuz sorumluluğu kapsamında davacının zararının karşılanması gerektiğinden ve 10 yıllık zamanaşımı süresinde açıldığından 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan tazminat davaları, dava açıldığı tarihte tazminat miktarının davacı tarafça tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığından 6100 sayılı Kanun'un 107/1 inci maddesi uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde olup belirsiz alacak davasında zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için değil, tüm dava için kesileceğinden İlk Derece Mahkemesinden verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen itirazları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir yöntemine göre değer biçilmesinde ve tespit edilen tazminatın davacı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.