"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/374 Esas, 2024/920 Karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gevaş Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/295 Esas, 2022/330 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Van ili , 111 ada 42 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi heyeti tarafından taşınmazın yonca bitkisi için tek yıl esas alınarak hesaplama yapıldığını, yonca bitkisinin ekonomik ömrünün 6 yıl olduğunu, bu nedenle her yılın gelirinin hesaplanarak 6'ya bölünmesi gerektiğini, münavebeye alınan ürünlerin hatalı olduğunu, yonca ile birlikte münavebe ürün olarak alınamayacaklarını, kapitalizasyon faiz oranının yüksek olduğunu, objektif değer artışı oranının yüksek belirlendiğini, davanın kabulüne karar verilmesine rağmen lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece belirlenen bedelin gerçeği yansıtmadığının, müvekkilinin taşınmazının arsa vasfında olduğunu, bilirkişi raporunda arta kalan kısımda değer düşüklüğü oluşup oluşmadığının değerlendirilmediğini, sadece kot farkı hususunda inceleme yapılmadığını, objektif değer artış oranının düşük olduğunu, yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, ağaçların maktu değerleri belirlenirken Siirt il Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin kullanılmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda sulu tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca o yörede mutad olarak ekilen münavebe ürünleri buğday/saman, yonca, taze fasulye verileri esas alınarak olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer biçilerek taşınmazın metrekare birim fiyatının dava tarihine göre 30,25 TL olarak hesaplanmasında, hesaplamaya esas alınan ürünler ile kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak hesaplanmasında, dava 4 ay içinde sonuçlandırılamadığından faize hükmedilmesinde, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmolunmamasında ve davanın niteliği gereği kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinde istinaf edenin sıfatına ve istinaf nedenlerine göre bir isabetsizlik görülmediği; ancak dosya kapsamı ve Kadastro Genel Müdürlüğü Parsel Sorgulama Sisteminden edinilen bilgilere göre özelliği ve durumu dikkate alındığında %70 oranında objektif değer artışı uygulanması gerekirken %100 oranında objektif değer artışı uygulanması doğru görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı idare vekilin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; değerlendirme tarihi olan 2019 yılına ait İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri yerine TÜİK verileri esas alınmak suretiyle kamulaştırma bedelinin belirlenmesi doğru görülmemiştir.
5. Değerlendirme tarihi olan 2019 yılına ait münavebeye esas alınan ürünlerin dekar başına asgari, azami ve ortalama verimlerinin ve kilogram başına ortalama toptan satış fiyatlarının dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmakla İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden münavebeye esas alınan ürünlerin dekar başına asgari, azami ve ortalama verimi, kilogram başına ortalama toptan satış fiyatı ve dekar başına ortalama üretim gideri (gider kalemleri ayrı ayrı gösterilmek suretiyle) ilgili resmî kuruluşlardan getirtilip; döner sermaye faizi, bilinmeyen giderler, arazi kirası ve genel idarecilik giderlerinin masraflara dahil edilmeyeceği de göz önüne alınarak taşınmazın değerinin belirlenmesi gerekirken rapordaki verilerin uygunluğu denetlenmeden hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,
Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.