Logo

5. Hukuk Dairesi2024/9062 E. 2025/834 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına göre eksik incelemeye dayandığı iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, aynı kamulaştırma kapsamındaki emsal taşınmaza ilişkin kesinleşmiş yargı kararını ve bilirkişi raporunu getirtip değerlendirmemesi, dava konusu taşınmaza yakın satışları dikkate almaması ve taşınmazın değerini belirlerken emsallerle detaylı karşılaştırma yapmaması nedeniyle eksik inceleme yaptığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/163 Esas, 2022/37 Karar

Avukat ...

DAVALILAR : ... mirasçıları ... vd. vekili

Avukat ...

DAVA TARİHİ : 18.06.2012

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, Gebze ilçesi, Hacıhalil Mahallesi 25 ada 17 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın önemli bir konumda bulunduğunu taşınmazın gerçek bedelinin tespitini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 19.12.2012 tarihli ve 2012/445 Esas, 2012/698 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek yapıya değer biçilmesi doğru olmakla birlikte, dava konusu taşınmaz ile bilirkişi kurulunca emsal olarak kabul edilen taşınmazın, Dairemizin geri çevirme kararı üzerine getirtilen Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonunca belirlenen emlak vergisine esas metrekare değerleri karşılaştırıldığında, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmaz aynı değerde oldukları hâlde, bilirkişi kurulunca dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan 2,5 kat daha değerli olduğunun kabul edilmesi doğru olmadığı gibi, emsal taşınmaz üzerinde bulunan yapı ile birlikte satıldığı hâlde, değerlendirme yapılırken yapı değeri arsa değerinden indirilmediği ve sonuç olarak; emsal taşınmazın serbest alım satımları yansıtmamakla birlikte başka emsal temin edilemediğinden en uygun emsal olarak değerlendirmeye alındığı bildirildiğinden, alınan rapor inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli bulunmadığından, bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü serbest satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığı gibi, 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesine 6459 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesinin 19.12.2013 tarihli ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 19.10.2012 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden hükmün taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 31.07.2018 tarihli ve 2016/381 Esas, 2018/450 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; aynı bölgeden ve aynı kamulaştırma kapsamında Dairemize intikal eden Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/124 Esas, 2018/14 Karar sayılı dosyasında, dava konusu taşınmaza yakın konumda, aynı cadde cepheli, benzer özelliklere sahip 25 ada 12 parsel sayılı taşınmaza aynı değerlendirme tarihi itibarıyla 93.000,00 TL/m² birim fiyat takdir edildiği, dava konusu 25 ada 17 parsel sayılı taşınmaza ise 46.318,84 TL/m² değer biçildiğinden alınan rapor inandırıcı bulunmamıştır.Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, 2942 sayılı Kanun'un 15 nci maddesine göre yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak; keşifte taşınmazın bulunduğu çevrenin sosyo-ekonomik özellikleri mahkeme gözlemi ile ayrıntılı bir şekilde tespit edilerek alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, davacı idarece 2942 sayılı Kanun'un 8 nci maddesine göre uzlaşma görüşmelerinden önce düzenlenen Kıymet Takdir Komisyonu Raporu dosya içerisine getirtilip değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi, bozma kararı öncesi; dava konusu taşınmazda bulunan yapı bedelinin, 76.160,00 TL olarak belirlendiği ve bu husus bozmaya konu edilmediği hâlde, Mahkemece davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturacağı gözetilmeden, bozma kararı sonrası alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, taşınmazda bulunan yapı bedeline hükmedilmeyerek eksik bedel tespiti doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın rayiç değeri yansıtmadığını, taşınmazın Gebze’nin en değerli bölgesinde bulunduğunu, taşınmazın bulunduğu bölgede 45 m²lik dükkanın Şubat 2018'de, alım satımın en kötü olduğu tarihte 5.750,000,00 TL bedelle satışa sunulduğunu, emsal taşınmazın vergiden kaçınmak için gerçek değerinin gösterilmediğini, kira bedeli üzerinden değerlendirme yapılması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 rarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davacı idareden dava konusu taşınmaza ait kıymet taktir raporunun istenilerek dosya arasına alınıp değerlendirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığı gibi, bozma kararı öncesi ilk kararda Hacı Halil Mahallesi 21 ada 5 parsel sayılı taşınmazın satışı emsal alınarak taşınmaza 117.588,00TL/m² değer biçildiği, Dairemizce dava konusu taşınmazla emsalin emlak vergisine esas olan metrekare değerleri eşit olduğu hâlde, emsalden dava konusu taşınmazı değerli kabul eden, somut gerekçelere dayanmayan rapor inandırıcı bulunmadığından kararın bozulduğu, bozma kararı sonrasında hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmaza, bozma öncesi değerlendirmeye alınan aynı emsal incelenerek 46.318,84 TL/m² değer biçildiği, işbu kararın da bozulması üzerine, üçüncü karara esas bilirkişi kurulu raporunda da aynı emsal değerlendirmeye alınarak 53.500,00 TL/m² değer biçilmiş olduğundan bilirkişi raporu inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli bulunmamıştır.

3. Bu durumda; Dairemizin 2022/9234 Esas sayısı ile bozma kararı verilen ve aynı kamulaştırma kararı kapsamında kamulaştırıldığı anlaşılan 25 ada 12 parsel sayılı taşınmaza ilişkin Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesindeki dosyada karar verilip kesinleşmiş ise karar ve karara esas bilirkişi kurulu raporunun, kesinleşmemişse, dosyanın onaylı bir örneğinin dosya arasına alınması ve taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

21.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.