Logo

5. Hukuk Dairesi2024/9182 E. 2025/3710 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin kamulaştırmasız el koyduğu taşınmazın bedelinin tespiti ve davacıya ödenmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin nihai kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyularak karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunun oluştuğu hususların yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/572 Esas, 2024/285 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin asıl ve birleştirilen davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde özetle; Bursa ili, ..., ... Mahallesi 547 ada 3 parsel, 548 ada 3 parsel ve 549 ada 3 parsel sayılı taşınmazların tamamına davalı idarece yol ve park yapmak sureti ile el atıldığını, el atmanın kalıcı mahiyette ve kamuya tahsis amaçlı olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydı ile 10.000.00 TL kamulaştırmasız el atma tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu taşınmaza hiçbir müdahalesinin bulunmadığını, taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca davanın idari yargının görevi alanına girdiğini, açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının talebinin fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 10.03.2015 tarihli ve 2014/316 Esas, 2015/33 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, el atma tazminatının davalı taraftan tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 10.03.2015 tarihli ve 2014/316 Esas, 2015/33 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 6487 sayılı Kanun'la değiştirilen Geçici 6 ncı maddesinin on ikinci ve on üçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda, Mahkeme ve icra harçlarının nispi olarak uygulanması gerekmektedir. Buna göre Mahkemece nispi harca ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu harca ve maktu vekâlet ücretine hükmedilmiş olması doğru görülmediğinden Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

3 Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı idare vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

4. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; yapılan incelemede; dava konusu 548 ada 3 parsel (yenileme ile 5314 ada 3 parsel) sayılı taşınmaz üzerinde 1.866,16 m²lik alanda TEK lehine daimi irtifak hakkı tesis edilmiş olup bunun 148,84 m²si 28.08.2009 tarihli imar işlemi sonucu 548 ada 4 parsel sayılı taşınmaza gitmiş olduğu, geriye 1.722,32 m² irtifak hakkı kaldığı, 1.722,32 m²lik alanda yer alan eski irtifak hakkı ile dava konusu 547 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 1.348 m²lik alanda TEK lehine daimi irtifak tesisi nedeniyle taşınmazlarda meydana gelecek değer kaybının bilirkişi kurulunca dikkate alınmaması, dava konusu 549 ada 3 parsel (yenileme ile 5303 ada 3 parsel) sayılı taşınmazın tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan Ahmet kızı ...'in sağ olup olmadığının araştırılarak, sağ olduğunun anlaşılması halinde davaya dahil edilmesi, taraf teşkili sağlandıktan sonra taşınmaz bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi davalı adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde davalı tapu malikine ödenmesine karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm tesis edilmesi ve 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi harç ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 20.10.2021 tarihli ve 2019/206 Esas, 2021/391 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; dava konusu 547 ada 3 parsel sayılı taşınmazın paydaşları tarafından açılan Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/707 Esas, 2020/612 Karar sayılı dosyası getirtilerek, aynı kamulaştırmasız el atma işlemine ilişkin açılan davada tapu kaydında yer alan eski irtifak şerhi nedeniyle yüzde kaç değer kaybı uygulandığı denetlenip farklı olduğunun tespiti halinde iş bu dosyadan ayrılma hususlarında ek rapor aldırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmediğinden mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

3. Dairemizin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı idare vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.

4. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; ..., ...'na vekâleten davayı açtığı hâlde davacı olarak karar başlığında gösterilmesi doğru olmadığından belirtilen hususun bozma ilamına eklenmesine karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarihi ve sayısı yazılı kararı ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu, imar uygulaması ile malik olunduğundan irtifak değer düşüklüğü oranının düşülmemesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; açıkça irtifak hakkının dava konusu taşınmazın değerinden hangi oranda ve ne kadar bedel ile düşüldüğünün yazılmadığını, idarenin el atmasının söz konusu olmadığını, emsal karşılaştırmasının usulüne uygun yapılmadığını, tespit edilen bedelin çok yüksek olduğunu, değer düşüklüğü oranının çok düşük olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

2. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nu geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan temyiz harcının davalı idareden alınmasına, aşağıda yazılı kalan temyiz ve temyize başvurma harçlarının davacıya iadesine,

20.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.