Logo

5. Hukuk Dairesi2024/9183 E. 2025/3791 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacıya ödenmesi istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğu halde ters orantı kurularak dava konusu taşınmazın değeri daha yüksek belirlendiği, hacze ilişkin değerlendirme yapılmadığı ve 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasının dava tarihi itibariyle uygulanamayacağı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/446 Esas, 2023/816 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/652 Esas, 2020/201 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Adana ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 9654 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davacı müvekkilinin hissedar olduğunu, söz konusu taşınmaza kamulaştırma bedeli ödenmeksizin davalı idare tarafından metro hattı geçirilmek suretiyle fiilen el atıldığını, metro hattının fiilen geçmediği alanın ise artık kullanıma elverişli olmadığını ileri sürerek taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın raylı sistem güzergahında kalması nedeniyle kamulaştırma kararı alındığını, söz konusu taşınmazın imar planında da kısmen raylı sistem ve kısmen otopark alanı içerisinde olduğunu, davacının taşınmaz üzerinde fiilen raylı sistemin geçtiğini görerek ve bilerek satın aldığını ileri sürerek usul ve kanuna aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açılmasının hatalı olduğunu, öncelikle belediyeden imar planı yapmasının talep edilmesi gerektiğini, emsalin uygun olmadığını, belirlenen bedelin yüksek olduğunu, ıslah edilen bedele ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın davacı adına hisseli şekilde kayıtlı olduğu, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibarıyla arsa olduğu, ..., Tepebağ Mahallesinde 136,00 m² yüzölçümlü 278 ada 30 parsel sayılı taşınmaz emsal kabul edilmek sureti ile dava konusunun emsalden 2,80 kat daha değerli olduğunun kabulü ile dava konusu taşınmazın m² birim değerinin belirlenmesi ile buna göre verilen kabul kararı, 2018 yılı dava tarihi itibarıyla ... Mahallesi 5164 ada 24 parsel sayılı taşınmaz için belirlenip temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen m² birim bedeli dikkate alındığında yerinde ve doğru görülmüş, 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası uyarınca dava konusu yargılamada nispi harç yerine maktu harç uygulanması gerekliliği getirildiğinden, hükmün bu yönden düzeltilmesi gerektiğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre arsa niteliğinde kabulü ile emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğru ise de hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz ile emsal kabul edilen taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas metrekare değerlerinin karşılaştırılmasında, emsal taşınmazın dava konusu taşınmazlardan daha değerli olduğu anlaşıldığı hâlde, ters orantı kurularak dava konusu taşınmazın emsalden daha değerli olduğu kabul edilmek suretiyle değer biçildiğinden, rapor inandırıcı görülmemiştir.

4. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkân tanınması, lüzumu hâlinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazların, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

5. Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar 26.11.2022 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4 uyarınca karar harcının maktu olarak belirlenmesi gerektiğinden bahisle hüküm kurulmuş ise de 04.11.1983 tarihinden sonra kamulaştırma yapılmaksızın el konulan taşınmazlar hakkında açılan davalara ilişkin 2942 sayılı Kanun’da yasal düzenleme bulunmamaktadır.

Bu davaların yasal kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında, 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.11.2022 tarihli ve 7421 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasının 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar için açılan davalarda uygulanma imkânı bulunmamaktadır. Davalı idare aleyhine nispi harca hükmedilmesi gerekirken, maktu harca karar verilmesi yerinde değildir.

6. Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan haczin hükmedilen bedele yansıtılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.