Logo

5. Hukuk Dairesi2024/997 E. 2024/6032 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İmar planında lise alanı olarak ayrılan taşınmaza fiilen el atılmamış olsa da uzun yıllardır kamulaştırılmaması nedeniyle oluşan kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza fiilen el atılmamış olsa da imar planında lise alanı olarak ayrılması ve uzun yıllardır kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması kamulaştırmasız el atma olgusunu oluşturduğundan, taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/537 Esas, 2023/3120 Karar

DAVA TARİHİ : 01.06.2021

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/222 Esas, 2022/474 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu... Mahallesi 43093 ada 1 parsel sayılı taşınmazın imar planında Lise Alanı olarak ayrıldığını ve bugüne kadar davalı idare tarafından ayrılma amacına uygun olarak kamulaştırılma görevinin yerine getirilmediğini, müvekkilin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığını ileri sürerek taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; husumetin ilgili belediyeye ve Maliye Bakanlığına yöneltilmesi gerektiğini, zamanaşımı itirazlarının olduğunu, okul alanındaki şahıs hisselerinin kamulaştırma işlemine başlanılmadığını, husumetin Maliye Bakanlığına yöneltilmesi gerektiğinden, davanın husumetten reddedilmesinin talep edildiğini, kamulaştırma işlemlerinin il genelinde, öğrenci yoğunluğu ve aciliyet sırası göz önünde bulundurularak yapıldığını, okul alanındaki şahıs hisselerinin kamulaştırılmasına ileri yıllarda yeterli ödenek temin edildiğinde başlanılacağını, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 6 ncı maddesinin birinci fıkrası göre, taşınmaza fiili olarak el konulması sebebiyle, malik tarafından ilgili idareden tazminat talebinde bulunulması halinde, öncelikle uzlaşma yoluna gidilmesinin esas olduğunu, davacı tarafından bu yola başvurulmadan doğrudan dava açma yoluna gidildiğini, davacının belirttiği gayrimenkulün niteliğine ve rayiç değerine itiraz edildiğini belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ve Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; fiilen el atmanın olmadığını, öncelikle uzlaşma yoluna gidilmesi gerektiğini, davanın husumet yokluğu, dava şartı yokluğu nedenleriyle reddi gerektiğini, bedelin yüksek olduğunu, emsallerin uygun olmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu ...Mahallesi (... mahallesi) 43093 ada 1 parselin 1/1000 ölçekli 84138-Ek 29 numaralı parselasyon planı kapsamında lise alanı olarak ayrıldığı, yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna göre taşınmaz üzerinde herhangi bir yapı ve tesis bulunmadığı belirtilmiş bu kapsamda fiilen el atmanın olmadığı anlaşılmış ise de makul süre içerisinde herhangi bir işlem tesis edilmediğinden kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği sabit olup taşınmazın paydaşlarınca açılan davanın kabulüne dair hükümlerin Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin denetiminden geçerek kesinleştiği, davalı ... Bakanlığının dava konusu taşınmazda hükmen malik olduğu bu yönü ile fiilen el atma olgusunun gerçekleşmiş olduğu da dikkate alındığında arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değerinin tespit edilip davalı idareden tahsiline, dava konusu taşınmazdaki davacılar payının iptali ile Hazine adına tesciline dair kararda, taşınmazın paydaşları tarafından açılan davada Haziran 2011 değerlendirme tarihi itibarıyla tespit edilen 470 TL/m² birim bedelin Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2012/7012 Esas sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, Şubat 2021 değerlendirme tarihi itibarıyla tespit edilen 1.600 TL/m² birim bedelin Dairelerinin 2022/682 Esas sayılı ilamı ile uygun bulunarak kesinleştiği de dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden bir isabetsizlik görülmemiş; ancak davalı genel bütçeli idarelerden olup harçtan muaf olduğu halde aleyhe harca hükmedilmesi ve takyidatlar konusunda bir karar verilmemiş olması doğru görülmeyerek davalı idare vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının tapu hissesinin denetlenebilir şekilde tespit edilmediğini, hüküm kurulmadan önce güncel tapu kaydının istenmesi gerektiğini, metrekare birim bedelinin fahiş olduğunu, taşınmaza kamulaştırmasız el atımadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde-1 inci maddesi ile 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi ile Ek Madde-1 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümlesi.

5. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Dosya kapsamında yer alan fen bilirkişi raporunda, keşif tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmakla birlikte, 1/1000 ölçekli imar planı kapsamında lise alanı olarak ayrıldığı ve dava konusu taşınmazın uzun yıllardan beri kamu hizmetine tahsis edilmiş olması ve paydaşların açtığı dava sonucu o tarihte sorumlu idarenin de tapuda paydaş olduğu da birlikte gözetildiğinde fiilen el atılmamış olsa dahi mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü ile alınan rapora göre taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğrudur.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.