Logo

5. Hukuk Dairesi2021/12503 E. 2022/11352 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız elatma nedeniyle açılan belirsiz alacak davasında, Yargıtay’ın bozma kararından sonra davacının yaptığı ıslah talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargılama sırasında toplanan delillerle tazminat miktarı tam olarak belirlendiğinde davacının iddiasını artırabileceği ve HMK 177/2 uyarınca Yargıtay bozma kararından sonra da ıslah yapılabileceği gözetilerek, davacının bozma sonrası yaptığı ıslah talebinin reddedilerek ilk ıslah dilekçesindeki miktar üzerinden hüküm kurulması doğru görülmeyerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, başkası adına tapulu taşınmaz üzerinde bulunan ve kamulaştırmasız el atılan muhtesat bedelinin tahsili ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.

Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nce, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın kapama mandalina bahçesi niteliğinde kabulü ile net meyve geliri esas alınarak değer biçildikten sonra zemine ekilebilecek münavebe ürünlerinin net gelirine göre belirlenen değerin mahsubu ile ağaç bedellerinin tespitine karar verilmesine bir isabetsizlik görülmemiştir.

Bu itibarla, davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Dava açıldığı tarihte taşınmaz değerinin davacı tarafça tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığından dava HMK'nın 107/1. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası niteliğindedir. Yargılama sırasında toplanan deliller sonunda tazminat miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda davacı iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın dava dilekçesinde belirttiği miktarı artırılabilir.

28.07.2020 tarih ve 31199 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 7251 sayılı Kanun'un 18. maddesi ile HMK'nın 177. maddesine eklenen 2. fıkrası ile "Yargıtay’ın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz" hükmü getirilmiş olduğu da gözetildiğinde; davacının 18.12.2017 tarihli dilekçesi bedelin belirlendiği dilekçe olup, bozma kararından sonra sunulan 09.03.2021 tarihli dilekçesi ise bedel arttırım talebi niteliğindedir.

Bozma kararından sonra alınan bilirkişi kurulu raporuna göre harcı ödenen 09.03.2021 tarihli dilekçede belirtilen ağaç bedeli üzerinden bir karar verilmesi gerekirken, davacının 09.03.2021 tarihli dilekçesinin ikinci ıslah dilekçesi olarak kabul edilip yargılama sırasında ikinci kez ıslah dilekçesi verilemeyeceği gerekçesiyle 18.12.2017 tarihli dilekçede belirtilen miktar üzerinden hüküm kurulması,

Doğru görülmemiştir.

Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi hükmünün açıklanan nedenlerle HMK'nın 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 21/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.