"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın ... ... Organize Sanayi Bölgesi Tüzel Kişiliği adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı, taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak üzere mahkemesine gönderilmesine ilişkin karara karşı temyiz isteminin reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı ek kararı ile kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın ... ... Organize Sanayi Bölgesi Tüzel Kişiliği adına tescili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun, davalı vekili yönünden kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesinin 6. Hukuk Dairesi'nce ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 10.12.2019 tarih ve 2020/46 E. - 2020/256 K. sayılı ilamının kaldırılmasına, eksik hususların giderilerek davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK'nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kesin olarak karar verilmiş, bu karar davacı idare vekilince süresi içerisinde temyiz edilmiş, ek karar ile kesin karar olması nedeniyle temyiz dilekçenin reddine karar verilmiş, ek karar süresi içinde davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan nedenlerle ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede,
Dava konusu taşınmaza uygulanan objektif değer artış oranının %120 takdir edilmesi ve Anayasa Mahkemesi'nin 27.11.2020 tarih 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16.07.2020 tarih 2018/104 E., 2020/39 K. sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun ile değişik 10. maddenin 8. fıkrasının bir kısmının iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedeline karar tarihine kadar faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiği hususları yönünden davanın yeniden görülmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
Her ne kadar ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın kesin olarak verildiği belirtilmiş ise de; öncelikle, bölge adliye mahkemesince verilen bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olup olmadığı ön sorun olarak incelenmelidir.
Bu bağlamda; Bölge adliye mahkemesinin dosyayı geri gönderme kararının yasal dayanağı 6100 sayılı HMK'nın 353. maddesidir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesinde Bölge Adliye Mahkemesince duruşma yapılmadan verilecek kararlar şu şekilde belirtilmiştir.
Madde 353 -(1)“ Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa;
a)Aşağıdaki durumlarda bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir:
1)Davaya bakması yasak olan hâkimin karar vermiş olması,
2)İleri sürülen haklı ret talebine rağmen reddedilen hâkimin davaya bakmış olması,
3)Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması veyahut mahkemenin bölge adliye mahkemesinin yargı çevresi dışında kalması,
4)Diğer dava şartlarına aykırılık bulunması,
5)Mahkemece usule aykırı olarak davanın veya karşı davanın açılmamış sayılmasına, davaların birleştirilmesine veya ayrılmasına, merci tayinine karar verilmiş olması,
6)Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması yada talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması,
b)Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak;
1)İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine,
2)Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında,
3)Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.
Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile eksik inceleme sebebiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair kurulan hükmün HMK'nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca verildiği anlaşılmaktadır.
HMK'nın 353/l-a-6 maddesinde ise, ilk derece mahkemesince, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması yada talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması halinde, esasa ilişkin inceleme yapılmadan kararın kaldırılmasına kesin olarak karar verileceği düzenlenmiştir.
HMK'nın 369. maddesinde; ''Yargıtay, tarafların ileri sürdüğü temyiz sebepleri ile bağlı olmayıp, kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü diğer hususları da inceleyebilir.'' hükmü bulunmaktadır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesinde, bölge adliye mahkemesinin dosyayı ilk derece mahkemesine geri gönderme sebepleri tahdidi olarak sayılmıştır. Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda belirtilen hususlara ilişkin olarak eksikliklerin giderilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bölge adliye mahkemesince verilen kararın temyizinin mümkün olduğu sonucuna varılmıştır.
İlk derece mahkemesince tarafların gösterdikleri delillerin çoğu toplandığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/l-a-6. maddesi uyarınca eksik hususların ikmali için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, eksik hususlara ilişkin olarak özellikle HMK’nın 353, 354 ve 357. maddeleri ele alındığında da, kanundaki düzenleme karşısında bölge adliye mahkemesince verilen kararın yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu maddelere bakacak olursak;
HMK'nın 353/l-b-3 maddesinde; "Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilir.”
HMK'nın 354. maddesinde; “(1) Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince inceleme, davanın özelliğine göre heyetçe veya görevlendirilecek bir üye tarafından yapılır.
(2) İnceleme sırasında gereken hâllerde başka bir bölge adliye mahkemesi veya ilk derece mahkemesi istinabe edilebilir."
Yine HMK'nın 357/3. maddesinde; "İlk derece mahkemesinde usulüne uygun olarak gösterildiği halde incelenmeden reddedilen veya mücbir sebeple gösterilmesine olanak bulunmayan deliller bölge adliye mahkemesince incelenebilir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Yukarıda belirtilen hükümler değerlendirildiğinde, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli deliller toplanmış ve bu deliller değerlendirilmiş olup, bunların dışında kalan ve kaldırma kararında belirtilen eksikliklerin bölge adliye mahkemesince yerine getirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. O halde bölge adliye mahkemesince kaldırma kararında belirtilen eksikler giderilmek suretiyle toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HMK'nın 371. maddesi uyarınca sair hususlar şimdilik incelenmeksizin BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 27/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.