"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içindeki delil ve belgelere göre, kayyım tarafından temsil edilen Mehmet oğlu ...nin hissedarı olduğu taşınmazın düzenlemeye alınarak, 16.41 metrekarelik payı karşılığı olarak lehine ipotek tesis edildiği, kayyım tarafından imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen hisse için takdir edilen karşılığın arttırılması talebi ile bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile 24.02.1984 tarihli ve 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlarda dahil olmak üzere her türlü alacak ve bedeller, borçlu idarelerce, ipotek veya uygulama tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunla belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle güncellenerek ilgililerine ödenir. Bu hüküm devam eden davalarda da uygulanır. " hükmü getirilmiş olup, söz konusu yasal düzenleme açıkça "ipotek borçlusunun" kamu idareleri olması haline ilişkin olup, 2981 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan imar uygulamalarında, ipotek borçlusunun belediye, valilik gibi kamu idareleri değil, şahıslar olması halinde bedele dönüşen hissenin düzenlemeye tabi tutulmasındaki amaç kamu hizmetine tahsis olmadığından, yukarıda bahsedilen yasal düzenlemenin dava konusu somut olayda uygulanma imkanı yoktur.
Dairemizin 09.06.2014 gün ve...sayılı bozma kararının maddi hataya dayalı olarak verildiği anlaşıldığından usuli kazanılmış hak oluşturmaz.
Ayrıca, bu Kanun Anayasa Mahkemesi'nin 13.03.2015 gün ve 29294 sayı Resmi Gazete'de yayımlanan 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.
Bu itibarla; Arsa niteliğindeki taşınmaza dava tarihindeki değerine göre; emsal karşılaştırması yapılarak üstün ve eksik yönleri ile oranları belirtilmek suretiyle değer biçilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 30/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.