Logo

5. Hukuk Dairesi2021/6639 E. 2022/1010 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespitinde, taşınmaz üzerindeki yapının aidiyetinin belirlenmesi ve buna göre bedel takdiri.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz üzerindeki yapının kime ait olduğu hususunda ihtilaf bulunması ve mahkemece bu konuda yeterli araştırma yapılmadan karar verilmesi bozma nedeni olarak değerlendirilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/258 E. - 2019/165 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare ile feri müdahiller vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı idare vekili ile feri müdahiller vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Aşağıda açıklanan gerekçelerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/258 E-2019/165 K sayılı kararının incelenmesinde;

Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki Beyoğlu İlçesi, Keçecipiri Mahallesi, 212 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki yapıya ise aynı kanunun 11/1-h maddesi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.

Feri müdahiller vekilinin temyiz itirazlarına gelince;

Feri müdahil davada taraf olmadığından, hükmü ancak lehine katıldığı taraf ile birlikte kanun yoluna götürebileceğinden her ne kadar davalı kayyım tarafından temyiz yoluna başvurulmamış olup, feri müdahillerin tek başına kararı temyiz etme hakkı bulunmamakta ise de; davanın niteliği gereği eldeki dosyada feri müdahil olarak yargılamaya katılan şahısların kararı temyiz etmekte hukuki yararları bulunduğu anlaşıldığından temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Dava konusu taşınmaz üzerindeki yapının aidiyeti yönünden taraflar arasında ihtilaf bulunmakta olup mahkemece bu hususta taraflardan delilleri sorulmak ve gerekirse tanık da dinlenmek, ayrıca feri müdahiller vekilince dosyaya sunulan tüm bilgi ve belgeler ile birlikte değerlendirilmek suretiyle yapının aidiyeti konusunda tespit yapılıp sonucuna göre yapı bedeline ilişkin hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,

Doğru görülmemiştir.

Feri müdahiller vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/258 Esas - 2019/165 Karar sayılı hükmünün ile HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, davacı idare ile feri müdahilden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 26/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.