Logo

5. Hukuk Dairesi2021/6668 E. 2022/6656 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zararın tazmini isteminde zamanaşımı def'inin uygulanıp uygulanmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu kadastro çalışmalarının 27/03/1956 tarihinde kesinleştiği, davacıların ise dava haklarının doğduğunu bilmelerine rağmen yasal süre içerisinde dava açmadıkları, 19/10/2018 tarihinde açılan davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin reddine ve bölge adliye mahkemesinin istinaf başvurusunu esastan reddine ilişkin kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.

İlk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

Dosya kapsamına göre; davacılar murislerinin, 02.04.1943 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydı ile, 27.570,00 m², 02.04.1943 tarih ve 4 sıra numaralı tapu kaydı ile de, 34.922,00 m² olmak üzere, toplam da 62.492,00 m² yerleri var iken, 3 ve 4 numaralı tapunun 1955 yılında yapılan tapulama çalışmalarında 17.728,00 m² miktarlı, 393 sayılı parsele revizyon gördüğü, 17.728,00 m² miktarlı, 393 sayılı parsel sayılı taşınmazdan, yola giden 838,00 m² çıkarıldığında, kadastro çalışmaları sırasında davacıların murislerine, 43.926,00 m² eksik yer verildiği, bu eksik yerlerin (miktarlar) başka parsellerde kaldığının iddiasıyla davacıların 399 parsel içerisinde kalan yerleri için, Menderes Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açtıkları davanın 22/10/2002 tarih ve 1999/9 Esas, 2002/696 Karar sayılı kararı ile reddedildiği, kararın 06/11/2006 tarihinde kesinleştiği, yörede yapılan arazi kadastro çalışmalarının 27/03/1956 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 19/10/2018 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi

dolduktan sonra açıldığı anlaşıldığından davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesince verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine,07/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.