Logo

5. Hukuk Dairesi2022/10009 E. 2023/394 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tapu maliki tarafından, davalı idare aleyhine, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili istemiyle açılan davada, el atma bedelinin tespiti ve davacının aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz üzerindeki tapu kaydı ve satış işleminin gerçekleşmediğine dair tapu müdürlüğünün cevabi yazıları gözetilerek aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, taşınmaz bedelinin ise emsal değerler ve Yargıtay denetiminden geçen metrekare birim fiyatlarıyla uyumlu olarak belirlendiği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile ecrimisilin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı İSKİ Genel Müdürlüğü yönünden davaının pasif husumetten reddi ile davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, davacı ile davalı ... vekillerinin istinafı üzerine İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davalı İSKİ Genel Müdürlüğü yönünden davanın pasif husumetten reddine, davalı ... yönünden kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat ile ecrimisile ilişkin davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 107.090,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup, bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz.

Hüküm altına alınan ve temyize konu edilen ecrimisil miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; ecrimisil davası yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idarenin kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat davası için gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2 pafta 8955 parsel sayılı taşınmaza yol ve ... Deresi ıslah sahasına dahil edilmek suretiyle el atıldığından bahisle fazlaya dair haklarını saklı tutarak kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat ile geriye yönelik beş yıllık ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu taşınmazın yol ve dere ıslah projesi kapsamında 01.08.2002 tarih, 1468 numaralı encümen kararına istinaden kamulaştırmaya tabi tutulduğunu, taşınmazın 2/3 hissesinin kamulaştırıldığını, ancak davalıya ait 1/3 hissenin kamulaştırılmasına ilişkin işlemlerin sürdürülmediğini, dava konusu taşınmazın ana arter yol listesinde bulunduğunu, el atma tarihinin tespiti ile 20 yıllık zamanaşımı geçmiş olup olmadığının incelenerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmaza el atmanın idareleri tarafından yapılmadığını, ... tarafından yapıldığını, bu yönü ile davanın husumetten reddi gerektiğini, davacının talep ettiği ecrimisil talebinin de yerinde olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı İSKİ Genel Müdürlüğü yönünden davanın pasif husumetten reddine, davalı ... hakkında 332.519,00 TL kamulaştırmasız el atma tazminatı ile 33.900,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı payının tapusunun iptali ile yol ve dere olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle; zamanaşımı ve uzlaşma dava şartı itirazında bulunarak, davaya konu taşınmazın yol ve dere ıslah projesi kapsamında 01.08.2002 tarih, 1468 numaralı encümen kararına istinaden kamulaştırmaya tabi tutulduğunu, taşınmazın 2/3 hissesinin kamulaştırıldığını, ancak davalıya ait 1/3 hissenin kamulaştırılmasına ilişkin işlemlerin sürdürülmediğini, tapudan gelen akit tablosunda davacı payının 1972 yılında dava dışı ...'ye sattığı halde tapunun halen davacı üzerinde olması nedeniyle davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, bedel yönünden yapılan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesinde yazılı kıstaslara uygun değerlendirme yapılmayarak metrekare birim fiyatının yüksek belirlendiğini, tapu kaydındaki takyidatkarın bedele yansıtılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve yasaya uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin Büyükşehir Belediye Bakanlığından tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre davacıların aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre bedelinin uygun olduğu, böylece mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığının kabulü ile davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki istinaf sebeblerinin tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idarelerden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı HMK'nın 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmazların tamamına davalı idarece 1983 tarihinden sonra fiilen el atıldığından uzlaşmanın dava şartı olarak kabul edilmemesi uygundur.

3. Dosya içindeki tapu kaydına göre davacının 1/3 payı olduğunun anlaşılması ve Tapu Müdürlüğünün 13.11.2018 tarihli cevabi yazılarına göre davacı ...'in 1/3 payını ...'ye satışı için başvurduğu ne var ki resmi senedin imzalanmaması ve yevmiye sayısı alınmaması nedeniyle akitin gerçekleşmediği,tarafların satış işlemine gelmediğinden sadece dosyaya takılı olduğunun bildirilldiği gözetildiğinde davacının aktif husumetinin kabulü doğrudur.

4. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazlara emsal kıyaslaması kıyaslaması yapılarak ve aynı bölgeden Dairemiz denetiminden geçerek belirlenen metrekare birim fiyatları ile uyumlu olarak değer biçilmesi ve taşınmaz bedellerinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı İdarenin Ecrimisil Davasına İlişkin Temyizi Yönünden

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B.Davalı İdarenin Kamulaştırmasız El Atmaya Dayanan Tazminat Davasına İlişkin Temyizi Yönünden

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan harcın davalı ... Başkanlığından alınmasına, 17.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.